Bu Teklerle Hakkımız mı Tarihin Ak Sayfaları!?..
*Direnme hakkını kullananların eşkıya ilan edildiği tek ülkeyiz…
*Parlamento çoğunluğuna dayalı güçle çıkarılan, kin, hırs ve intikam kokan kanunları her türlü, rica ve uyarılara rağmen hiç tereddüt etmeden imzalayan, arkasından kalkıp, kaygılıyım diyen, kendi görev süresinden bile bihaber bir cumhurbaşkanına sahip tek ülkeyiz…
*1950’lerde DP’nin mahkum edilmesine temel olan, Tahkikat Komisyonu görevini, tarihten gelen dersle, Özel Yetkili Mahkemelere yüklemiş tek ülkeyiz..
*Yazılmamış taslak kitaplar üzerinden, yazar ve gazetecileri hapse atan, atmakla kalmayıp hücrelere tıkan tek ülkeyiz..
*Tarafsız Bakan adı altında, kendi müsteşarlarını bakanlık koltuğuna oturtan ve “emaneti aldığım gibi size devredeceğim” sözleriyle devir teslimlerin yapıldığı tek ülkeyiz..
*Soruşturmanın gizliliği gerekçesiyle, şüpheliye ve avukatına bile ne ile suçlandığı bildirilmeden yıllarca zindanlarda tutulanlara idam veya müebbet hapis mahkumu muamelesi yapan tek ülkeyiz.. Adımız da hukuk devleti.
*Kendi ülkesini pazarlamakla mükellef ve bununla övünen bir başbakana sahip tek ülkeyiz..
*Kendi ülkesinin de içinde bulunduğu, 23 ülkenin sınırlarını değiştirmeyi amaçlayan bir büyük projenin (BOP) Eş Başkanı olmakla övünen bir başbakana sahip tek ülkeyiz…
*Görev süresi bile belli olmayan, görev süresinin belirlenmesini talep etmeyen, ama, Başkomutanlık görev ve yetkileriyle donatılmış bir cumhurbaşkanına sahip tek ülkeyiz…
*Kendiside ayni dosyadan sanıkken, mahkum olmuş eski genel başkanını affedip, kamu vicdanlarını hiçe sayan bir cumhurbaşkanına sahip tek ülkeyiz..
*Dokunulmazlık dosyaları milletvekili sayısını çoktan aşmışken, o parlamentodan hala “demokrasi” umudunu kesmeyip parlamentosuna güven duymamız istenen tek ülkeyiz…
*İki oylama arasında, iki yıl bile geçmemişken, seçmen sayısı 6 milyon artan,
-Sayım-döküm sırasında elektrikleri yarım saat kesilen,
-Tek hanede 70-100 kayıtlı seçmeni görünen,- Mükerrer oy kullanımlarına kayıtsız kalan,
-Tahta sandıkları, şeffaflarıyla değiştirerek, objektif seçim yutturmacası yaratan, hile ve desiselere açık, başka ülkelerce çoktan terkedilmiş SEÇ-SİS sistemini sürdüren tek ülkeyiz…
*Generallerinin %10’unu zindanlara tıkarak, duvarlarına ”Güçlü Türkiye; Güçlü Ordu” yazan fakat zayıflatılmış bir ordunun ancak hainlerin ve düşmanların işine yarayacağını bile hiçe sayarak, ordusunu yıpratma ve itibarsızlaştırma eylemlerinde bir beis görmeyen tek ülkeyiz…
*Kanunların yaptırım güçlerini hiçe sayarak, Ulemalardan görüş alınmasını talep eden bir başbakana sahip, hem de “laik ve demokratik sosyal hukuk devleti” iddiasındaki tek ülkeyiz..
*Yalakalık yapan köşe ve ekran bitlerinin itibar gördüğü, muhaliflerin belli aralıklarla gelen dalgalarla “bertaraf” edilmek üzere özgürlük ve demokrasi adına toplandığı tek kişilik hücrelere tıkıldığı ve bu uygulamaların da demokrasi adına yapıldığı savunulan tek ülkeyiz..
*Güvenceden yoksunuz, garibiz, gurebayız, açız, borçluyuz, ama dünyanın 7. büyük ekonomisine sahip olduğumuz yalanına inanan tek ülkeyiz..
*Bir garip kardeşlik projesiyle bölünerek bütünleşeceğimizi ve güçleneceğimizi savunan BOP projesinin eşbaşkanlığını yürüten bir başbakanın idaresine düçar olmuş, tek ülkeyiz…
Başka nelerde mi tek ülkeyiz!?..
*Milli değerlerini ve servetlerini elden çıkarmada hem aceleci, hem de pervasızca davranan;
*Kurumları, kendi mensuplarıyla çatıştırarak, bir biyolojik ve psikolojik savaş ortamı yaratan ve bunu seçimlerde mağduriyet olarak sunan ve başaran tek ülkeyiz!..
*Bunca milli değerleri sata sata bitiremediği halde, kendisinden öncekileri taş üstüne taş koymamakla suçlayan bir başbakana sahip tek ülkeyiz..
*Satılanları saymayıp, satılanların %1 karşılığı yapılan duble yolları meydanlarda seçim malzemesi yapan başbakanı “memleket seninle gurur duyuyor!” diye alkışlayan tek ülkeyiz..
*Dışardan yüz binlerce canlı hayvan ithal eden tek garip tarım ülkeyiz.
*24 Saatini hayalindeki iç ve dış düşmanlarını azarlamakla geçiren, öfke ve hiddetiyle sözlerinin anlam ve önemini bile kavrayamayan, “secaat arz ederken sirkatini söyleyen” bir başbakan’a sahip tek ülkeyiz…
*Son birkaç yılda milyarder sayısında en büyük artışı sağlayan tek ülke.. Bunun yanında ayni süre içinde yoksulu da en fazla artan ülkeyiz.
*Kağıt üzerinde, basit hesaplarla milli gelirini milyarlarca dolar artıran, kişi başına düşen milli gelirle vatandaşlarını bir gecede zengin eden tek ülkeyiz..
*Halkın %50’si açlık ve sefalet içinde olduğu resmi TUİK rakamlarıyla açıklanırken, refahın yükseldiği, ekonomisinin geliştiği, zenginliğin arttığı, resmi ağızlardan ilan edilen tek ülke…
* 8 bakanlığının bütçesi, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesine denk, tek laik ülke…
*İnsanları aldatarak-kandırarak ahlaksızca oy almayı siyasi başarı olarak gören tek ülkeyiz!..
*Kendi ülkesinin üniversite mezunlarına güvenmeyip, onları KPSS gibi rezil bir sınava tabi tutan, onu da beceremeyip kopya hırsızlarını göreve atayarak hırsızlığı ödüllendiren tek ülke…
*Yolsuzluk iddialarına soruşturma izni verilmeyen, adı geçenlere taaa, cumhurbaşkanlığı makamından gelen kefaletle soruşturmaların önü kesilen tek ülke…
Ne dersin bitti mi!?.. Her şeyi başkalarından bekleme birazını da sen say.. Kör değilsin ya!..
Haaa! Kör deyince aklıma geldi!.. “Bak hem körsün, hem de sana iş vermişiz!.” diyerek görme engelli vatandaşını aşağılayan bir sağlık bakanına sahip tek ülkeyiz!..
Bu TEK’lerle tarihin ak sayfalarına gireriz artık!..
Ne o!!!.. Başparmağınız, iki parmak arasına kıstırılmış gördüm sizi!..