Elazığ’da yaşanan depremin hemen ardından iktidarı“ deprem vergileri ne oldu, olası depremler için hangi önlemler alındı, ensar’a bağış yapıp twitter üzerinden yardım istemek de neyin nesi ”
diyerek eleştirenler… Yandaş ve candaşlar tarafından hedef tahtasına oturtuldu. Kendilerine Marksist diyen bir kabile hemen ortaya çıkarak “Devletimize zarar veren provokatörler var”
diye emniyet’e şikayet kuyruğuna girdi!
Evet, yanılmadınız, kendilerine “Aydınlıkçı” diyen bir kabile…
Yaşanan Deprem sonrası iktidara tepkiler yükselirken,
Kendilerini Aydınlık‘ta sananlar “Millet can derdinde, onlar like derdinde” başlıklı bir haber yayınladı, ihbarcı geleneğin gereklerini yerine getirmenin gururu içerisinde belli isimler hedef haline getirildi.
Çin sermayesinin Türkiye’deki ajanlığını yapan bu kabile, yine bir kısım aydın ve sanatçıyı hedef gösterdi. İsim vererek bu ihbarcıların yazdıklarını yinelemek istemiyorum.
kullandıkları dil aynen aşağıdaki gibiydi;
“Türkiye, Elazığ’da yaşanan 6.8’lik depremin ardından yaralarını sarmak için kenetlendi. 22 yurttaşımızı kaybettiğimiz felaketin ardından devlet tüm kurumlarıyla seferberlik ilan ederken, Türk halkı da bölgeye yardım için kuyruğa girdi. AFAD, UMKE, İtfaiye görevlileri saatlerdir hiç dinlenmeden görev yapıyorlar.
Milletin acılarını fırsat bilerek devlet düşmanlığını körükleyen bir güruh ise saatlerdir klavye başında. Depremzedelere yardımcı olmak, yakınlarına yol göstermek, devlet görevlilerine güç vermek yerine halkı kışkırtmak, milleti bölmek için çaba sarfeden bu sözde aydınlar, bütün nefretlerini bir çırpıda kusuyorlar.”
Sonra ne olur?.. Sonra bir kısım aydın ve sanatçının iktidarı eleştiren mesajları paylaşılır, fotoğraflarından kolaj yapılır ve yayınlanır… İktidar bileşeni AKP ve MHP’nin “sürü”süne servis edilir…
Ülkesinin ve Milletin’in meclisinde kabine oluşturmaktan acz’e düşmüş bir kabile’nin yeni keşfettiği Marksizm türü budur.
Hatta sadece Marksizm değil. Marksizm-Leninizm-Mao Zedung Düşüncesi!
Vatana, millete, özellikle de muktedirlere hayırlı olsun.
BÖYLE DEDİ
AKP Elazığ Milletvekili Zülfü Tolga Ağar, 41 kişinin hayatını kaybettiği 1600’den fazla kişinin de yaralandığı depreme ilişkin “Göçük altından ‘başım açık, beni çıkarmayın’ diyen teyzelerimizin inancı ve imanıyla Allah bu şehri, bu ülkeyi koruyor. ” dedi.
Ey ehl-i iman soruyorum bu bacımızın o an göçük altında yaşadıkları ve yaşıyor olduğu korku dolu halden, kim veya kimler hangi saiklerle cinsel manada etkilenir ki?
Böyle bir zihniyet varsa, Tükürürüm o zihniyete…
Orada o’ bacımızın başörtüsü meselesini iman ve İslam’la bağdaştırmak suretiyle siyasete alet etmek değil bir vekil’e, hiç kimseye yakışmaz!..
Ayrıca göçük altında can havliyle beni kurtarın diyen bir insanın saçlarından etkilenen ve etkilenecek olan zihniyet de alçaklığın ve adiliğin dikalasıdır.
CUMHURBAŞKANI DENİNCE BİZE ALLAH GİBİ GELİYOR’
Ağar, daha önce de Malatya’da Erdoğan ile aralarında geçen kısa süreli bir diyaloğu anlatırken kullandığı, “Cumhurbaşkanı denince bize Allah gibi geliyor” ifadeleriyle gündeme gelmişti.
“Allah çarpsın” böyle demişti.!.
Günün Sözü:
“Kötüler kendileri gibi davranmaya zorlayarak yeniyor bizi.
Onların düşmana ihtiyacı var, bizim dosta.”
Efsun Liva Türkel