Aşhanede kendi bağından elde ettiği sebzeleri kızartır ve gelenlere sunardı. Kızartmayı özel yaptırdığı tavasında zeytinyağı kullanarak gerçekleştirirdi. İlk defa patates kızartmış ve müşterilerine sosuyla ikram etmişti.
Kızartmayı dışarıya göndermezdi. Beğenen aşhaneye gelmeli, derdi.
Tava kızartma ile tanınan Rüstem usta işinde titiz, yeniliği seven ve saygın bir insandı. İyi bir esnaftı. Başaracağına inanıyordu. Tost yapanların hepsi, çok mu kabiliyetli, diyordu.
Rüstem usta, kara taş evini tamamen boşaltmış, gezicilere uygun hale getirmişti. Aşhane, salon ve odaları, otantik bir yapıya dönüştürmüştü. Dönüşüm gereği, aşhanede ocağın her iki yanına küçük pencereler açmış, karşılıklı kapılar açmıştı.
Odalara ise büyük pencereler yerleştirmiş, karşı yamaçlar ve deniz ayakların altına gelmişti.
Evin düzeni için, iç mimar getirmiş, ona göre düzenleme yapmıştı. Yalnız yapılanlar kendini gösteriyordu. İş için tutmaz diyenler Rüstem ustaya özenerek bakıyordu. Usta konuyla ilgili, konferanslara gider ve görgüsünü artırırdı.
Olaya tavayı özel yapmakla başlamış olması, yenilikçi düzeni öngörmesi demekti. Çevreye karşı, isabetli kararlarıyla göz doldururdu. Kızartma denilince Rüstem ustanın yeri akla geliyordu.
Çocuk yaşından beri çalışmadığı iş, uğramadığı iş yeri kalmamıştı. Tava kızartmada karar kılana kadar, çok koşturdu. Buna rağmen yeterli çalıştığını, kabul etmiyordu. Dinç görünümüne rağmen, soluk alışverişinde problem ve dizlerinde siyatik ağrı çekiyordu. Yüzü gözü ateşe karşı, yazın ayrı ve kışın daha farklı kararıyordu.
Büyüklerim, rahmetli olduktan sonra, yüzüm gülmedi. Buna rağmen kendime yetmeye çalıştım. Psikolojimi düzeltmek için gitmediğim doktor kalmadı. Yaş ilerledikçe telaşım daha da arttı. Çocuklarımın okuması yarına güvence oldu ve moralim kısmen düzeldi.
Yerimi otantik bulanlar, sebzelerimin de lezzetini çok beğeniyorlar. Böylece kendi bağından sloganıyla kızartmalarımı pazarlamakta zorluk çekmiyorum. Sebzelerim günlüktü. Böyle bir mekânda nostaljiyi yaşamayı memnuniyet verici buluyorlar.
Rüstem usta tavalarının sayısını artırmadı. Herkese kızartmanın en iyisini yaptı. Kışın ise balık kızartmaya girecekti.
Usta yaşlılara yiyecek gönderir ve onların diğer ihtiyaçlarını karşılardı.
Hasan TANRIVERDİ