Şehrin girişinde ismi yazmayan kaç ilçe var ülkede bilmem ama Taşova öyle bir yer. Şayet Niksar istikametinden geliyorsanız Taşova’nın girişinde Alpaslan yazısını okursunuz. Belki ilk defa geleceklerin şaşırabileceği bir durum.
Biliyoruz ki karayollarındaki tabelalarda falanca yer şu kadar, filanca yer bu kadar yazısı vardır. Şehre girerken de “Şehir merkezi” yazar. Bunun böyle olmadığı yerlerden biri de Taşova’dır.
Yaklaşık bir yıl önce ziyaret ettiğim Taşova yeniden geldim. Bu sefer iki gün kalmayı planladım. Bu iki gün içinde Taşova’ya ait bazı çalışmalar yapmak niyetindeydim.
Bir şehri tanımak istiyorsanız mümkün olduğu kadar her caddesinde yaya olarak yürümelisiniz. Şehrin ruhunu anlamaya çalışmalısınız. Bazen yolunuzu şaşırıp bazen ne yapacağınıza karar vermez hale gelmelisiniz. Tamamen planlı gezmelerde belki şehri fiziki olarak daha iyi tanıma fırsatı bulursunuz ama ondaki ruhu kavramayabilirsiniz.
Mümkünse günün her saatinde şehri dolaşmalısınız. Bazen gün ışırken, bazen gün batarken, bazen gece sokakları arşınlamalısınız.
Bazen şehrin sükûtunu dinlemelisiniz.
Kurulan pazarları, çay ocaklarını, tabiat güzelliklerini, dağlarını, tepelerini, akarsularını hatta bozuk yollarını bile görmelisiniz.
Kısaca şehri yaşamalısınız.
***
Takvimler ağustos ayının 19 ve 20’sini gösterdiği günlerde Taşova’daydım. Taşova Gazetesi sitesi Editörü Sayın Ahmet Günaydın mihmandarlığında Taşova’nın ilçe merkezi ve muhtelif köylerinde bazı incelemelerde bulundum.
Gezdiğim bütün yerlerde notlar aldım. Sadece iki güne sığdırdığım bu çalışmalar hakkında ilerleyen günlerde yazılar yazacağım. Yaklaşık 23 ana başlık altında topladığım yazıları okurlarla buluşturmak benim için de heyecan verici olacaktır.
***
Şimdilik söyleyebileceğim şu dur ki Taşova çok kimsenin hakkıyla bilmediği bir “Gönül tarihine” sahip. Sivil Toplum Kuruluşlarının, Kültür Müdürlüğünün, Taşova sevdalısı herkesin, Taşova’nın bağrında saklı kalmış güzellikleri, özellikleri gün yüzüne çıkartılması için ele ele vermeleri gerekmektedir.
Ülkemizin her yeri bizim için değerlidir. Bir Perşembeli olarak hayranlığımı gizleyemedim çok şeyi oldu Taşova’nın.
Bir yerin güzel olması için “plajları” olması gerekmiyor. Şatafatlı lunaparkları, rezidans evleri, gece kulüpleri gibi çok kimsenin sosyal olarak adlandırdığı yerlerin olması gerekmiyor.
Temiz bir maziye, sabıkası az bir hayata, ruh inceliğine sahip yerlerin daha güzel olduğunu içindekilere anlatmaları gerekiyor.
Elbette ekonomi, endüstri, spor ve buna benzer alanlarda gelişme önemli. Ancak şu da bilinmeli ki “Gönlü gelişmemiş” toplumlar sadece cismen yaşarlar. Hakiki sevgi ve samimiyeti barındırmazlar.
Taşova bir “Gönül” şehridir…