Fikir üretmek…
Proje yapmak…
Kamuoyuna sunmak…
Gerekirse dozunu kaçırmadan artıları ve eksileri tartışmak…
Ham olmaktan çıkarıp olgunlaşmasını sağlamak…
Kıvamına getirip, görücüye çıkarmak…
Her mesleğin, her düşüncenin, fikrin, icadın, projenin, hatta kanunların, hatta varsayımların bir kurucu lideri, ilk ortaya atanı, savunanı, sunanı veya hayata geçireni mutlaka vardır.
Böylesi fikirlerin ürünleri, eserleri yıllardır var, yüzyıllara dayanan hikayeleri olduğu gibi, yararlananları, kuşaktan kuşağa aktarılanları vardır. Zaman içerisinde hükmünü kaybeden, zamana uydurulamayan, zamanın gerisinde kalan, değiştirilmeye & yenilenmeye muhtaç olanları olduğu gibi, katı kuralları nedeniyle değiştirilemeyen, çağdaşlaştırılamayan, hükmünü koruyan, kuşaktan kuşağa aktarılarak günümüze kadar gelen ve ilelebet de devam edecek olanları var.
Her şeye rağmen geçmişten gelen, ya da günümüz içerisinde var edilen hemen her şeyin tamamı, tartışılmaya muhtaç bir duruma geldi!
Neden?
Çünkü asır değişti!
Zaman değişti!
Yaşam değişti!
Anlayış değişti!
Mantalite değişti!
Dini algılama şekli değişti!
Atasözleri, değimler değişti!
Algılama şekil ve usül değişti!
Araç ve gereç değişti!
Hatta İNSAN değişti!
Sorunu çözmek, sonuca ulaşmak için ya da istenen menzile varmak için tasarlanan yol (algoritma) değişti!
Bilim gelişti, değişti!
Takip edilecek yöntemde olaylar arasında ilişkiler kurmak ve olayları bir nedenle bağlamak üzere tasarlanan ve geçerli sayılan önermelerin, hatta dayatmaların ispat şekli değişti.
“Ben dedim oldu” yok artık! Hemen her konuda, gazetecilikte haberin yerine oturması ve ayakları yere basması için, olmazsa olmaz olan 5N1K (ne, nasıl, neden, niçin, nerede ve kim) esasını ortaya koymak, ikna etmek ve belgelerle, bilgilerle olurunu sağlamak şart oldu.
Tezlerin artık doğrulukları ve süreklilikleri, kalıcı mı yoksa gelip geçici mi oldukları ancak tartışmalar sonundan çıkacak sonuca göre şekillenecektir.
Sözün Özü!
Tabular bir bir yıkılıyor. Bugüne kadar doğru diye bilinen, kabullenilen ve değişmesi, kaldırılması mümkün değil diye bakılan o kadar şey değişti, o kadar şey ortadan kaldırıldı ki, yenilerine ayak uydurmak, çok daha mantıksal ve çok daha akıllıca. Hem de çok daha uygar, çağdaş, insani ve de yaşanır.
Onun için diyorum ki tartışmak güzel. Doğruya götürecek, doğru işler yaptıracak, yanlıştan uzaklaştıracak, hata oranını asgariye düşürecektir. Hiç çekinmeden, yasak koymadan, sansürlemeden, ayıpsamadan, tartışmanın yolunu açık bırakalım. Tartışmayı kapatmak, hata yaptırır. Hatadan dönüşün faturası her konuda ağır olur..
gazete2000@hotmail.com