Bizim oralarda İnekhane derlerdi. Yani inekler filan var, uzunca bir yapı. İnekhanenin yakın bir yerinde korunga, fiğ tarlaları. Evimize yakın olan bir tanesinde adamın 100″e yakın ineği vardı. Adamın sermayesi 100 inekti yani. Bu inekler beslenip; 1 veya 2 yıl sonra adam kurulum masraflarını çıkaracak ve sonraki yıllarda da yüzde bilmem kaç kara geçmeye başlayacak-tı. Uzun yıllar açık durdu inekhane.
Böyle bir tarım işletmesinde (yüzde 10 -yüzde 20) kara geçebilmek için 1-2 yıl uğraşmak gerekir. Adamın kara geçip, sermayeyi çoğaltmaya başlaması demek yüzde 500 yüzde 600 kara geçebileceği anlamına gelmiyor. İnek sayısını çok çok çok artırsa bile, artan inek sayısı adedince yem, su, arazi, bina, personel genişletmesi -artışı masrafları da olması gerektiğinden hiçbir zaman yüzde bilmem 500’lere 600’lere ulaşması mümkün değil. Belki kısa bir süreliğine olması mümkün olabilir. O da zaten elde edilen getirinin çok kumarımsı bir yatırım aracına yatırılmasıyla belki mümkün olabilir.
Çiftlikbank olayında beliren şeylerden bazıları şunlar:
İnsanlar sayı bilmiyor.
İnsanlar doğadan-kırsaldan uzak. Daha doğrusu, köy nedir, inek nedir, haberleri olmaması.
İnsanların, faiz denen şeyin gerçekten ne olduğuna dair fikirlerinin olmaması. Müge Anlı‘nın programına 3-5 mağdur çıkmış. ATV. Müge Anlı mağdurlardan birine soruyor: Az veya çok bir paranız vardı. Neden bir bankaya faize vermediniz de gidip bu Çiftlikbanka yatırdınız? Adam dedi ki: Faiz, haramdır.
İşte bu noktada, faiz denen şeyin ne olduğunu bu millette açık bir şekilde anlatmak gerekir. Faiz elde etmek demek, emek olmadan, yata yata para kazanmak demektir. Paranı ha bana vermişsin de emeksiz para elde etmişsin ha bankaya vermişsin elde etmişsin, aynı şey. Bu noktada kötü bir şey daha ortaya çıkıyor: bu insanları cemaatlerinde üfleyen iyi üflüyor.
________________________________________________
Sanırım her yerde var fakat burada daha çok görmekteyim. Evlilik sektörü. Örnek şu: Bir kadın, dul-ayrılmış, gözüne kestirdiği azmış bir erkeği – ki maddi durumu normal-iyi olan- kafalayıp evleniyor. Evlilik süresince kadın, erkeği sağabildiği kadar sağıyor. Sonra huysuzlanmaya başlıyor. Yani, ayrılma sinyalleri veriyor. Sonra boşanıyorlar. Erkek, hiçbir şey anlamıyor.
Bana da en az 3-4 kadın musallat olmaya çalıştı. Başaramadılar.
Tersi bir örnek de gördüm. Yani, tilkiden bozma bir saz hocası, kadın bir memuru kafalayıp evleniyor. Kadın memurun maddi durumu çok da iyi değil. Normal yani. Yine, evlilikleri bir süre devam ediyor. Erkek, kadını kredi borcuna sokup boşuyor. Kadın memur dışında herkes durumun farkında-ydı.
-16:05–27:03:2018