Tarih boyunca güçlüler her zaman güçleri ve kuru gürültüleriyle güçsüzleri korkutup baskı altında tutup vesayetle yönetmeye çalışmışlardır.
Vatikan merkezli haçlı ittifakı önce Osmanlı, daha sonra da Türkiye Cumhuriyetinin bazı yöneticilerini vesayet sistemiyle yönetmeye çalışmışlardır. Zaman zaman bu baskılara karşı çıkan yöneticiler olmuşsa da o liderleri ekonomik baskılar uygulayarak, gençliği ve satın aldığı kişileri kullanarak, kaos çıkararak görevden uzaklaştırmışlardır. Rahmetli Menderes ve Erbakan’ın hikayesinde olduğu gibi… Yakın tarihimiz bu ihanetlerle doludur.
Bazı Örnekler:
– “Sultan Abdülaziz’i halledin” dediler
– Avni Paşa, Mithat Paşa bu emri derhal yerine getirerek, hem hallettiler ve de Sultanı şehit ettiler.
-“İkinci Abdülhamit Kızıl Sultan’dır, işini bitirin” dediler
– Talat Paşa ve arkadaşları Sultanı tahtan indirip Selanik’e hapsettiler
-“Medreselerden fen ilimlerini kaldırın” dediler.
– Medreselerden pozitif ilimlerini kaldırdık.
– Lozan Antlaşması görüşmeleri sırasında biz Misak-i Milli demişiz; Onlar, Sevr Antlaşmasını dayatmışlar,bugünkü sınırlara razı olmuşuz.
– “NATO’ya girin dediler”
– NATO’ya sorgu sualsiz girdik.
-“Kore’ye asker gönderin” dediler.
– Türk askerini Kore’ye hemen gönderiverdik.
-“İsrail Devletini tanıyın” talimatını verdiler.
– İlk tanıyan devlet biz olduk.
– Fransızlar,“Cezayir mücahitleri; Fransa’ya baş kaldıran asi ve teröristlerdir, kınayın” dediler
– Fransa’ya kaşı bağımsızlık savaşı veren Cezayir kahramanlarına teröristtir dedik.
-“Bağdat Parkına, CENTO’YA katılın” dediler
– İttifaklara katıldık, çıkın dediler çıktık.
-“Laik ülkesiniz, batılı oldunuz, okullardan din derslerini kaldırın, ezanı Türkçe okutun” dediler.
– Yıllarca ezanı Türkçe okuttuk, okullardan din derslerini kaldırdık.
-“Suriye sınırına mayın döşeyin” dediler
– Hemen Döşedik.
-“Menderes’i iktidardan uzaklaştırın” dediler.
– Başbakanlıktan indirip bununla da yetinmeyip idam ettik.
-“Ekonominiz battı. kurtuluşunuz İMEFE’dir” dediler.
– Yılarca kanımızı emen İMEFE’YE üye olduk. Ayrıca ABD’lerinin gönderdiği kişiyi maliyeden sorumlu devlet başkanı yaptık.
Bu konuda ciltler dolusu eserler kaleme alınmıştır. Okuyup anlayanlar için.
Bütün İslam ülkelerinde devleti idare edenlerin kendi ülkelerinin çıkarlarını değil batının çıkarlarını koruyan, verilen talimatlara harfiyen uyan yöneticilerinin işbaşına getirilmesi esas olarak alındığı görülüyor. Uymayanlar mutlaka cezalandırılıyordu.
Bugün, Almanya, Hollanda başta olmak üzere bütün Vatikan ittifakı, Türkiye’ye ölümüne saldırmaktadır. Niçin? İzan, irfan, idrak sahipleri akıl etmezler mi?
Düşünmezler mi ki, batı ülkeleri ve bütün terör örgütleri ülkemiz insanlarının üzerine atlarıyla itleriyle niçin saldırırlar?
Bu soruların cevabını objektif olarak verebilenler tarihin tekerrürünü önleyebilecek ve bu sayede Ülkemiz ve İslam Ülkeleri refaha, huzura, öz kimliklerine kavuşabilecek özgür, bağımsız, güçlü bir devlet olacaklardır…
“Başkalarının ayak izlerine basarak ilerleyenler, döndüklerinde geldikleri yeri bulamazlar”.
Selam ve Dua…