3- Değerlendirilebilecek konulardan, aklımıza ilk gelenler şunlardır:
a) Kurtuluş Savaşı’mızın gerçek hikâyesi; yaşanan sıkıntılar, zulümler, katliamlar, soykırımlar, ahlaksızlıklar. Gösterilen fedakârlıklar. Çocuğu, kadını, yaşlısı, sarıksızı, subayı ve eri ile ortaya konan kahramanlıklar. ABD’nin, Fransa’nın, İngiltere’nin, İtalya’nın vb. ülkelerin; bunların uşağı Rum, Ermeni ve isyancı Kürtlerin, gerçek yüzleri; hainlikleri, ahlâksızlıkları, katliamları, soykırımları, yakıp-yıkmaları anlatılmaktadır.
-Ne yazık ki; Tarihimizin bu en büyük destanlarından biri olan Kurtuluş Savaşı ile ilgili ciddi bir dizi yapılmamıştır. (Bir zamanlar, “Yorgun Savaşçı” ve “Küçük Ağa” dizileri vardı. Kaybolup gitti.)
b) Türklerin, tüm dünyaya olan etkileri ve katkıları (Avrupa, Afrika, Bakanlar, Kafkasya, Ortadoğu, Hindistan, Endonezya, Uzak Doğu, Çin, Rusya, Avustralya, Japonya, Kore vs.) hakkında dizi yapılmalıdır.
-Evlatlarımız; Anadolu’da12 bin yıldır olduğumuzu; İran’ı 2 bin yıl yönettiğimizi, Perslerin, sadece 250 yıldır olduğunu; Hindistan’ı asırlarca yönettiğimizi ve Tac Mahal dahil, çok sayıda muhteşem eser bıraktığımızı; Endülüs medeniyetini ve Avrupa’daki izlerini; Finlandiya, Japonya, Macaristan vb. ülkelerle aynı dil kökünden(Ural-Altay) geldiğimizi öğrenmelidirler.
c) Dünyanın her tarafında şehitliklerimiz mevcuttur. Çok önemli ve titiz bir dizi konusu olmalıdır. Bu şehitlerimizi herkes öğrenmelidir.
d) Türk ve İslâm âlemine uygulanan soykırımlar; ABD, İngiltere, Rusya, Çin, Almanya, Fransa, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Sırbistan, İspanya, Portekiz, Ermenistan, Hollanda, Belçika, Myanmar vb. vampir ülkeler teşhir edilmelidir. (“Bir zamanlar Kıbrıs“ dizisini merakla bekliyorum.)
e) Türk ve İslâm Bilginleri hakkında(mevcut çok sayıda eserden de istifade ederek) detaylı bir ansiklopedi hazırlanmalıdır.
f) Tarihte yer almış ve halen de mevcut tüm Türk Devletleri hakkında da detaylı bir ansiklopedi hazırlanmalıdır. Okullarda yardımcı kitap yapılmalıdır.
g) Esaret çeken, zulüm gören, öldürülen Atalarımız hakkında da bir dizi hazırlanmalıdır. Dünyanın her tarafındaki esir kamplarında yaşanan insanlık dışı facialar dile getirilmelidir. Türkler esirlerine insani davranışlar sergilerken; Bulgaristan Belene’de; Yunanistan’da; (Atina; Milos, Korfu, Lefkeda, Sakız, Girit, Midilli adalarında; Dedeağaç’ta) Myanmar’da; Hazar Denizi’ndeki Nargin Adasında; Sibirya’da; Kuzey Buz Denizi’nde; Mançurya’da; Korsika’da; Moldovya’da; Rusya’nın her tarafında; (Krosnoyarski Vladivostok, Proriçka, Nikolsky, İrkusk, Krasnoparks vs. de) Güney Çin’deki Yankong’da İrlanda denizindeki (meşhur?) Man Adası’nda; Dedelerimiz, insanlık dışı şartlarda zulüm görmüş ve esaret sırasında şehit olmuşlardır. Bu kahramanları, genç nesiller ve tüm toplum tanımalıdır.
Elbette konu ile ilgisi olanlar, daha birçok ilaveyi düşünebilirler. Yeter ki; işin önemini idrak edelim. Özellikle; İllimünati çetesinin, Milli devletleri yıkma, ırk ve mezhep ihtilaflarını körükleme, dinleri yok etme, gayretlerine ağırlık verdiği; saldırılarını aleni hale getirdiği bu dönemde; milli ve manevi yapımızı güçlendirmenin zaruretine inanalım. Zira; ülkemiz bu hainlerin en birinci hedefidir. Bu açıdan, milli ve manevi değerleri güçlendirmek; küçük yaştan itibaren, evlatlarımıza milli ve tarihi şuur kazandırmak, zarureti vardır. Devlet kurumları ve hatta özel TV’ler, bunu bir milli görev olarak kabul etmelidirler… Yerli ve milli olmak, sözle değil, icraatla ispat edilir…