SÜBYANIM HENÜZ
(Narin’in anısına yazılmış bir ironidir)
Göğüslerim fındık
Bakışlarım kadınsı
Bedenim; cıvıl cıvıl kıvrak
Ensemde, apış_aramda
Hala ana tüylerim çıkardı
Yaşıtlarımdan çok öndeydim
Kemik yapım erken gelişmişti…
Seksek oynamam yasak
Pencereden bakmam yasak
Hele hele, oğlan çocuklarından
Uzak durmam gerektiğini
Nedense anlamış değildim..!
Bir gün annem götürmüştü
Evden çok uzaklarda bir kursa…
Biliyordum o ocakları
İçindeydim ben de
Belki de cenneti
Belki de melek
Olmayı vaad ettiler bana
Ama en çok da korkuyu öğrettiler
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Anımsadığım, iğrendiğim
Üç kez Allahu Ekber okunup
Yüzüme doğru atılan tükürüktü!
Gözümün içine düşen
Kara gözlerini sabitlerdi
Özellikle bedenimi sıvarken
O iştahlı bakışları;
Minik kalbimi kasıyordu!..
Hissediyorum:
“O çok kötü biri, uzak dur!”
Diyordu minik kalbim
Asi duruşumdan anlıyordu
Çocuğum ya, anlamıyorum, sanıyor
Anneme fısıldıyor:
Kara sakallı imamın
Sözleri kulağımda çınlıyor
“Bu kızda büyü var. Bozmam gerek.”
Deyip annemi kandırdığını
İkna edemem ki annemi
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Babam yok, abim yok
Kime derdimi anlatayım?
Beni karşısına alıp diz çöktüren
Dizlerimle dizlerini noktalamış
Elleriyle ellerimi kenetlenmiş
Yüzümü tükürüğü ile yıkayanın
Bana vaad ettiklerini
Anlamaya çalışıyorum, anlamıyorum!
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Eğer devamlı kursa gelirsem:
Bir melek olacağımı
Cennette ölümsüzlük…
Gelmezsem bir günahkar olup
Cehennemde yanacağımı:
Söylüyor kara imam anne?
Anlamıyor, korkmuş annem!
İmam ne istiyorsa o, diyor…
O büyük bir velidir
Onu dinlememek:
Allah’a karşı gelmektir..!
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Ertesi gün ne kurs
Ne cennet ve cehennem
Umurumda değil
Elimde Elif Cüzü
Başımda yemeni
Çıkıyorum ezan sonrası
Ruhum isyanlarda!..
Bedenimse asılı
Bir tramvayın arkasında
İki yanımda oğlanlar
Gülüşüp dururlar…
Anlamıyorum, çözemiyorum
O sırlı gülüşlerinin nedenini
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Üç gün arıyor ekipler
Bu kız hangi deliğe girdi?
İstanbul Kazan kepçe
Bulunuyorum Emirgan da
Bende ki iyi cesaret
Geceleri banklarda uyu
Gündüzleri çiçek satıyorum
Elim kolum bozuk para dolu
Bendeniz:
Park bekçisinin mini konuğu…
Nasılda güvendim, korkmadım?
Güven veren önce yürekmiş, anladım
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Gazetelerde siyah beyaz fotom
Açık veriyor firariliğimi
Korkuyor park bekçisi
“Git artık kızım evine”
“Hayır amca!”
“Neden kızım annen o senin?”
“Kara amca yüzüme tükürk atıyor,
Beni cennet ve cehennemle korkutuyor!”
Henüz 6 yaşında çocuğum amca!
Sığınmışım işte bir yabancıya…
Ne bileyim: Sübyandım henüz…
Emine Pişiren/Akçay