“Herşeyin bedelini (ki İNSANI bile) onu satın alarak ödersiniz. Ve artık o MAL size aittir.” dese de kapitalizm, inanmamak gerek. Zira bu insan psikolojisinde en büyük erozyonun, dolayısıyla mutsuzluğun da başlama noktası oluyor. Satılan herseyin bedelini karşılayan bir ölçü birimi ve miktarı asla olmayacak. İnsanın hayatında, misal iç huzurunuz gibi, ya da mutluluğunuz gibi, ya da vicdanınızın hep nöbetçi bir mahkeme rolünde çalışması gibi…
İnsan her yıl kendisiyle yaptığı İÇSEL sözleşmesinde elini kalbine koyup “Seni üzen her davranış düşünce ve duygudan uzak durup sen kalbimi ve DİĞER kalpleri üzmekten uzak duracağıma SÖZ VERİYORUM” diyorsa orada insanın yüreği satılmamıştır daha….
Sözü de insan kendine vermeli ki, tutmadığı zaman sözünü, en yüce mahkeme olan VİCDANI, onu bazen bir sanık gibi yargılasın. Bazen de bir tanık gibi sorgulasın.
Hani derler ki, her insanda vicdan mı yok da, bu kadar ağır cezalı olması gereken, bedenleşmiş cüzzamlı eylemler aramızda dolaşıyor…
Bence her insanın vicdanı tabi ki var da; ancak o vicdanı bir ömür boyu adli yıl tatile girse bile, nöbetçi mahkemeler gibi her an görevde olmasını sağlayacak, kişinin KENDINE SAYGI duygusunda problemler var.
Kendine saygısızsa insan… Kendisinin her yaptığını ve kendine her yapılanı yakıştıran bir bilinç seviyesinde kalıyor. Ve vicdanı ömür boyu adli tatildeki mahkemelerin soğuk, buğulu, sessiz… Savcısız ve yargıçsız duruşma salonlarına dönüyor…
Her YAPILANI ve HER YAPTIĞINI kendine yakıştıran bir kişilik, kendine saygı duymuyorsa ve bu da vicdanını hep adli tatilde tutuyorsa; kişinin en altta bu neden kaynaklanabilir… diye merak etmemek te güç doğrusu.
Sevgi ve değerler öğretisinden uzak, bir kültür ikliminde yetişmiş bir insan, nasıl VİCDANINI PUSULA edip yürüsün ki… Bakın çevrenize… Kendiniz de dahil VICDANINI KENDINE PUSULA YAPMIŞ kaç kişi yürüyor? Siz de dahil, sizinle birlikte… Ve bu sayede kaç kişi her yıl kira kontratı gibi, kendi kalbini ve başka kalpleri kırmayacağına dair içsel sözleşmesini imzalayıp, ve uymadığı zaman da bu sözleşmeye yine kendi vicdanını tarafsız bir mahkeme olarak atıyor ki?..