Baş Örtüsü Bilime Engelmiş…! Siz Uzaya Mekik Gönderdiniz de Baş Örtüsüne mi Takıldı…!!!
Sevgili okurlar, yıllardır çözülemedi şu başörtüsü meselesi. Ben 99’ da lise son sınıfı okurken, yaka paça sınıflardan çıkarıldık. Amacımız ilim öğrenmekti. Hayatımızı, kazanmaktı. Hizmet etmekti. Duyarlı olmaktı, belki iyi bir evlat yetiştirmek, belki iyi bir eş olmak, belki iyi bir kul olmaktı.
İlim öğrenmek bütün bu saydıklarıma basamak olacaktı.
Basamağa her adım atışım da biri kolumdan çekip yere atmaya çalıştı. Bunu sadece ben değil bir sürü arkadaşım yaşadı. Ama biz yılmadık, protesto ettik, meydanlara çıktık, sesimiz kısılana kadar bağırdık.
“99” mezunları bilirler, Milli Güvenlik Dersleri vardı. Askerler derslerimize girerlerdi. Şimdi daha iyi hatırlıyorum bir kere olsun, başörtümüz yüzünden azarlanmadık.
Ama öğretmenlerimiz şiddetli ve azaplıydılar. Çünkü Milli Güvenlik derslerine girmemiz yasaktı.
Sınavlara hazırlandık kazandık ama yine başörtüsüne takıldı bizim devlet. Yine hayallerimiz suya düştü. Ama benim hayallerim değil!.. Birçok cemaat liderleri fetva verirken “açıp okuyabilirsiniz” diye. Ama benim vicdanım bu fetvayı kabul etmedi.
Hayırlısı dedim. Okumak her şey değildi benim dünyamda. Benim dünyam dört yıla sığacak kadar dar değildi. Elimde bir üniversite diploması olsa ne olurdu.
Kimin katında yücelecektim. Hayat bir savaş değildi benim için. Güzelliklerin biriktiği bir ruh açılımıydı. Ve ben bu güzellikleri tek tek, kendi yüreğimle inşa edecektim.
Nitekim öyle oldu. Kendi ruhuma seyahat ettim. Kendi okulumu kurdum. Ve hala kendi kurduğum bu “Hayat Okulu” nda öğrenciyim…
“İslam Okulu” na davetliyim, “İman Okulu” na yürüyorum.
* * *
Şimdi sene 2010 ve her şey yine aynı. Değişen ne var. Sorun var çözüm yok!
Başlarını açıp okuyan kardeşlerim sadece başlarını açıp okumadılar, aynı zamanda zihinlerinde ki türbanı da çıkardılar. Üniversite hocaları kapalı görmesinler diye, köşe bucak saklandılar. Hocalarına özgün kıyafetlerle, modernize olmuş şekillerde göründüler. Sonunda da başörtüsünden utanır hale geldiler.
Başlarını açıp da okuyan kardeşlerime karşı değilim, ama bu uğur da yitirilen değerlere karşıyım. Belki biraz katıyım bu noktalarda evet, doğru…
Ama yapı meselesi, hazım meselesi.
Okumak dahi kompleks haline dönüşmüş.
Çünkü sistem okuyanlara “değerlisin” etiketini yapıştırıyor ve insanlar da bunu kabullenmiş ne yazık ki.
* * *
Şimdi;
Ne var yani herkes istediği gibi giyinsin…
Abdullah Gül’ ün eşini kısıtladınız da ne oldu. Ne geçti elinize. Nereye kadar.
Dünyanın bir sonu yok mu? Sizin için. Neye güveniyorsunuz. Enaniyetiniz dağları delmiş. İnatçılıkta keçilerin akrabası gibisiniz…
Bilim, diyorsunuz. Haydi, kızlar okula(!) sahtekârlığını koyun olarak güdüyorsunuz.
Neden bir örtü yüzünden okumaktan vazgeçmek zorunda kalıyor bunca bayan hala anlamış değilim. Yazık gerçekten yazık. Yıllardan beri örtü sorununa çözüm getirilemedi iki de bir oaraya takılıp kalındı. Ben kapalı bir bayan değilim fakat kapalı bayanların sırf örtüleri yüzünden okumak dahil bir çok şeyden mahrum kalmalarını bende hazmedemiyorum. Ve hala gündem de bu sorunu görmekten dolayı kendi adıma utanıyorum. Yazınızın başlığı çok güzel ve yerinde yazınızda öyle. Ama bu hiç değişmeyecek Hasret Hanım
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.
Neden bir örtü yüzünden okumaktan vazgeçmek zorunda kalıyor bunca bayan hala anlamış değilim. Yazık gerçekten yazık. Yıllardan beri örtü sorununa çözüm getirilemedi iki de bir oaraya takılıp kalındı. Ben kapalı bir bayan değilim fakat kapalı bayanların sırf örtüleri yüzünden okumak dahil bir çok şeyden mahrum kalmalarını bende hazmedemiyorum. Ve hala gündem de bu sorunu görmekten dolayı kendi adıma utanıyorum. Yazınızın başlığı çok güzel ve yerinde yazınızda öyle. Ama bu hiç değişmeyecek Hasret Hanım
Saygıyla
Çok teşekkürler Asuman Hanım.
sevgiler..