Siyah ve beyaz renkler evet ve hayırlarımızın kesin ifadesini sembolize ediyorsa yaşamın cilveli bakışlarında gri renklerin tonlarına da yer vermek zorundayız.
Ama yaşantımızın tamamını da gri renklerden oluşturamayız. Hayatın her devirde geçerli vazgeçilemez doğruları bizim beyazlarımız olmalıdır.
Gri renk tonları yaşamda araştırma, bilgi, deneyim, tecrübe isteyen konularda gereklidir. Bir bakıma çırakların, kalfaların rengi değildir. Aşağı tükürsem sakal, yukarı tükürsem bıyık durumlarında ustaların halini ve buldukları denge çözümlerini anlatır. Denge gri rengin ifadesidir. Gri rengi bulutlarda çok severim. Değişik gri tonlarda yağmur bulutları rahmetin habercisidir. Gri renkte ne siyah gizlenebilir ne de beyaz. İkisi de kaybolup gidemez belli olurlar, olmak zorundadırlar.
Gri kül rengidir. Önce sarı sonra kızıl alevlerin ardından küllenen aşkın rengidir gri. Mutedil dengeyi bulmuş bir gönlün ifadesidir. O dengeyi buluncaya kadar da yanmış yıkılmış çok depremler yaşamıştır. Beton rengi de gridir. Depremlerden sonra bina yıkılmış toprak olunmuştur. Toprak mütevazi ve cömert dengelidir.
Gri renk bende sabahın seherini ve akşam vaktinin güneş battıktan sonraki aydınlığını düşündürür. Ne karanlığın tehdidi korkutur gönlümü ne de güneş şaşı yapar bakışlarımı. Saf temiz dengeli bir duruş belirginleşir o vakitlerde.
Gri renkler şarkısı da Sezen Aksu’nun dilinde başka güzel. Kurşuni renk de deniyor. Malumunuz kurşun rengi. Çok ağır bir metal. Zorlukların mücadelenin rengi. Kırlaşmış saçlarda tecrübenin rengi. Kolaya kaçıp dandik icraatlarda ciyak ciyak reklamı yapılabilen açık renklerin değil, zoru görünce kuyruğu sıkıştırıp gece karanlığında kaybolanların rengi hiç değil. İyi günde kötü günde dengeyi koruyabilenlerin rengi kurşuni.
Bizim siyaset ve siyasetçilerimizde lacivert hakimdir.Kasvetli, bunalımlı ve riyakar. Siyah beyaz hakimdir. Her siyasetçinin kendi doğruları ve kendi yanlışları birbirleriyle çatışır durur. Siyasette hiç denge yoktur. Siyasetçiler kendi yanlışlarını doğru diye pazarlayabilen en usta sihirbazardır ve halkı da kendi vehimlerine ortak ederler.Aslında bu sihirbazların bir Musa’lık canları vardır da siyasetçilerin gönülleri Tur dağı değildir. Siyasetçinin en kötüsüne diktatör, en iyisine zengin diyorlar. Gri rengi taşıyabilen yöneticiye devlet adamı diyorlar. O yüzdendir ki, siyasetçiler ya diktatör yetiştirirler ya da zengin. Devlet adamlarını ise tarih yetiştiriyor. Şartlar öyle bir gelişiyor ve oluşuyor ki, kader devlet adamlarının yetiştiği bahçeyi gri tonlu bulutlarla besliyor.