Siperde çömelmiş de ben olsaydım çömelmezdim de, başbakan davet etmez ayağımıza gelir brifing verir yok kardeşim ben ayağıma beklerim siz küçüksünüz vs vs. Siyasetimizde bir tuhaflıktır gidiyor. Kimin ne dediği ne yaptığı belli değil. Halk baş tacımızdır, halkın dediği olur, halk yönetimde olmalı vs vs. Halka bir şey soran var mı ? Yok
Öcalan idam edilmeli mi ? Sor halka kardeşim.
GDO tohum gelmeli mi ? Sor halka kardeşim.
NATO da kalınsın mı, çıkılsın mı ? Sor halka kardeşim.
AB ye girelim mi ? Sor halka kardeşim.
Cumhurbaşkanlığı süresi 5 yıla indirildi ve halk seçecek. Abdullah Gül’ün görev süresi ne zaman bitecek hala karışık. AKP işlerini hep yarım yapıyor. AKP seçmeni AKP yi ş yapıyor görürken diğer yarım kalan yapmadıkları da gelecek sorunlar olarak yankı gibi geri dönüyor topluma.
Siyasetçilerin sorunu bu sanırım her yaptıkları iş yarım yamalak. İktidar da muhalefette hep yarım yamalak iş ve söylem peşinde. YARIM DOKTOR CAN’DAN YARIM İMAM İMANDAN EDER sözünü biliyorsunuz. Peki YARIM SİYASETÇİ adamı nelerden mahrum eder ? Yarım siyasetçi adamı vatandan eder diyorum ben.
Siyasetçilerin çözüm diye yaptıkları işler geleceğin katmerli sorunlarıdır. Ülkemizdeki bu garabetlik nasıl oluşuyor ben bunu analiz edeceğim. Siyasetçiler kimlerin sponsorluğunda siyaset kulvarında kulaç atıyor bu önemli. Hangi menfaat gruplarının desteğini alıyorlar, hangi menfaat gruplarıyla çatışıyorlar ? Mesela bir sağlık bakanı olduğunuzu düşünün. Bir ilçeye devlet hastanesi yaptırmaya çalışıyorsunuz. O devlet hastanesinin açılmaması için elinden geleni yapan açılışı önlemeye çalışan o ilçede özel hastaneler çıkar ki hayret edersiniz.
Dershaneler de aynı durumda. Hiçbir milli eğitim bakanı sınav sistemini kaldıramaz çünkü mafyalaşmış dershaneler grubuna diklenemez karşı çıkamaz. Dershanelerin menfaatleri ülke çıkarının halk çıkarlarının altında tutulamaz. Madem ki adam gibi bir siyasetçisin sor bakalım halka, her öğrenci üniversiteyi kendi şehrinde okusun mu diye. Soramaz ve yapamaz. Neden çünkü yurtlar kapanır o zaman. Yurtlarda aynen dershaneler gibi çalışıyor. Bazı yurtlar bazı partilerin arka bahçesi olmuş bile.
Zamanında İmam Hatip okullarını arka bahçesi yapanlar şimdi Cami avlularını Şehid cenazelerini malzeme yapanlardan şikayetçi. Bütün siyasetçiler bir yerleri arka bahçesi yapmış bazı fırsatları sonuna kadar istismar etmiş ama gözü diğerinin istismar çöplüğünde kalmış.
Siyasetçiler televizyon haberlerinde her gece birbirlerine atıp tutuyor ama hapı halk yutuyor. Davet ederim yok ben gelmem sen gel, senin havuzlu villan var ben bağkur aylıklıyım, biz gelmeyiz, siperde çömelmeyiz, abur cubur bir siyaset bu. Siyasetçiler mal ve paraca şişmanlıyor ama halk dert sahibi oluyor. Hükümetler değişiyor ama perdenin ardındakiler hiç değişmiyor. Elbiseler eskiyor elbiseciler ellerini oğuşturuyor halk bu kucağa hep oturuyor.
29 Haziran 2010 Salı
UĞUR ÖZALTIN