Kaygı neydi? Çiçeği burnunda bir genç için, geleceğe dair büyük endişelerinin olması nasıl bir duyguydu?
Her insan doğduğu andan itibaren bir bireydir, bir canlı, sorumluluk sahibi ve hak sahibidir. Geçmişten bugüne, değişimin baş gösterdiği bir dünyada globalleşme hızla devam ediyor. Çağımızın büyük eksiklerinden saydığımız gençlere yönelik kampanyalar yetersiz kalmakta. Bilgilenme ve bilgilendirilme açısından kaygılar öne çıkmaktadır. Ki, bunların da dışında gençlerin yanlış bölgelere sürüklenmesi yeterince büyük bir problem olmaya başladı.
Sıradan olmaktan çıkan birtakım sorunların, ülke genelinde yarattığı kaoslar, üzerimize bulaşıcı bir hastalık gibi sıçramaya devam ediyor. İsmi koyulmuş ya da koyulmamış her tür olayın kahramanı gençler olarak gösterilmeye çalışılıyor, bu bir acımasızlıktır. Gerçeğe döndüğümüz an yüzümüz ekşiyecek diye uyanmak istemiyoruz kimi zaman. Bu şekilde nereye kadar devam edecek bu sorunlar?
Alkol krizi, uyuşturucu krizi, fuhuş krizi, TERÖR KRİZİ… Sonu gelmek bilmeyen yüzlerce sorun ve yanında getirdiği kötü tablo! Bir anda durdurulmaz ki bunlar, denileceğine yavaş yavaş azaltma yöntemi ve bilinçlendirme yöntemi devreye konulsa, bakın süper olacak.
Bizler demiyoruz ki, hiçbir şey yapılmıyor diye. Lakin alınan önlemlerin ve gençlerin doğruya yönlendirmelerinin eksikliğinden söz ediyoruz. Eğitim konusunda birçok proje öne sürülüyor ve üzerine gün geçtikçe yenileri ekleniyor, harika! Diğer yandan ırk kavgaları ortaya atılıp kafa bulanıklıkları yaşatılıyor. Cahil bırakılmaya çalışılan daha küçük yaştaki çocukların beyni yıkanmaya çalışılıyor.
Kimsenin istemeyeceği bir durum olan savaş hali yaratılmak isteniyor. Halkın, özellikle de gençlerin buraya eğilimi sağlanmaya çalışılmakta ve kıyamet ordusu gibi savaş eri yetiştirilmekte. Ne için peki? Ülke, üzerinde yüzyıllardır birlikte kardeşçe yaşanılan bir vatan iken, şimdi gençlerin kandırılıp kışkırtılmasıyla, anarşist bir toplum haline getirilmek isteniliyor.
Bazen durup düşünüyorum da, ben de bir gencim ve her şeyin farkındayım. Güzeli ve güzel bir geleceği istiyorum, ki bütün gençlerin kanı hızlıdır ve hepsi aynı düşüncededir. Peki neden kanıyorlar bu canavarların iğrenç planlarına? Hayatı dolu dolu ve başarılarla güzel kılmak varken neydi yapılmak istenen?
Atalarımızın kardeşlik türküleri dinletilirdi bize okulda, tüylerimiz kabarırdı. Daha çok değil düne kadar yine bir türkü dinledim, fakat bu kez evladı için ağıt yakan bir annenin, acılı türküsüydü. Gözlerimi alamadım üzerinden, ağlarken izledim ve gözümden öylesine bir yaş döküldü ki, lanet üstüne lanet yağdırdım!
Yüzyıllarca nasıl omuz omuza, kardeşçe yaşamışsa bu millet ve her şey nasıl yeni nesil içinse, şimdi de öyle olmalıydı. Bu anlamsız iç çatışma otuz yıl öncesiyle başladı ama kardeşlik yüzyıllardır süre gelmekteydi. Bitirmenin zamanı gelmişti artık bu ihanetin, sıfırdan başlamalıydı tekrar atalardan kalan miraslarla. Eğitime kulak vermeli bu genç toplum, doğruya yönelmeli. Hayatı dobra dobra ama bilinçle yaşamak gerekir, tadında ve kavgasız. Böylesi güzel bir topluma da yakışan budur.
Bizler çok iyi biliyoruz ki, dayanışma ve adalet her şeyden üstündür. Gençlerin kalem tutan elleri kirlenmesin isteriz. Topluma duyarlı bir genç olarak, bu vatana sahip çıkmak vazifemizdir diyorum. Bu vatan evlatlarına gaflet değil, bilinç yakışır. Çünkü tarihin omuzlarımıza yüklediği yük bunu gerektirmekte.
Müziğe, maça, magazine boğulmamış gençler olduğu müddetçe de bu milleti, kendi içimizden de olsa kimse deviremez.
Vatanımın bütün güzel insanlarına saygı ve sevgilerimle…
Sevgili Hacer Hanım, güçlü kaleminizle vermeye çalıştığın mesajınız, bu ülkenin geleceğinde sorumluluk alacak gençlerin nasıl bir duruma getirildiğini gözler önüne sermişsiniz. Ülkemizin sorunlarını bilen ve uygulamalarında bizzat ön ayak olması gereken bilim adamlarımızda dahi, istikrarsızlık gözlenmektedir. Okuduğum bu makalede gördüğüm o ki, gençliğin bu felaketten kurtarılmasıdır. Genç bir yazar olmanız ve duyarlılık göstermenizi şükranla karşıladım. Sizeokul ve yazım hayatınızda başarılar diliyorum. Sevgilerimle.
Teşekkür ederim Sayın Hocam. benim duyarlı olduğum bu hassas mevzuyu umarım doğru bir şekilde kavrayanlar ve uygulamaya geçirenler olur. Sonuçta ben de bir gencim ve sorumluluklarımın farkındayım. Daha güzel bir gelecek ve huzurlu bir yaşam için bu savunmalarımıza her daim devam edeceğiz. Saygılarımla efendim…