Şimdi Büyük Seçim

Hatasıyla doğrusuyla bir seçim (hatta iki seçim) dönemi daha geride kaldı, 2015 yılı; bolca tartışmaların, söylemlerin, guruplaşmaların, transferlerin, hamlelerin yaşandığı bir yıl oldu.

Şimdi büyük seçim zamanı

Yatırım ve üretim olmadan hiçbir şey olmuyor, bunu gördük. Şimdi, küçük hesapları, sen ben tartışmalarını, ayrıştırmaları ve ötekileştirmeleri geride bırakarak sevgi temelli kucaklaşma ve hep beraber yürüme zamanı.

Şüphesis bu süreçte en büyük görev seçimin galibi ve ülke yönetiminin birinci derecede sorumlusu olan Ak Partiye düşüyor.

Hızla normalleşmemiz lazım, bunun içinde önce kucaklaşmamız, ardından adaleti har anımızda ve uygulamamızda tesis etmemiz gerekiyor.

Memleketimizin herbir ferdi kendisini güvende hissetmesi, adalete güvenmesi ve icraatın adil olacağına inanması gerekiyor.

Seçim bitti ama özellikle son iki yıl içerisinde yaşanan 4 seçimin meşgalesiyle ötelenmiş ciddi sorunlar bizleri bekliyor.

Seçim döneminde taşeron işçilere, emeklilere, asgari ücretle çalışanlara, öğrencilere ve tüm kesimlere yönelik verilen vaatlerin acilen devreye sokulması gerekiyor.

Seçim dönemlerinde ötelenen yatırım kararlarının hayata geçirilmesi, bu anlamda özel sektörün önünü açıcı radikal adımların atılması ve illerde hızlı bir şekilde yatırım ve sanayi parseli üretilmesi gerekiyor. Her şey yatırım ve üretimle oluyor, bu gerçeği kaçırmamamız gerekiyor.

1 Kasım seçimlerine Ak Partinin mağdur edilme vurgusu damga vurdu. Artık bu psikolojiden kurtulmak, pozitif ve piyasayı rahatlatıcı ve her kesimi kucaklayıcı hamleler yapmak gerekiyor. Kendimizi dünyadan izole etmeden daha yapıcı hamlelerle milli duruşumuzu elden bırakmadan komşularımızla ve dünya dengeleriyle uyumu yakalamamız gerekiyor. Kavgacı, düşman ilan edici, ötekileştirici, hedef alıcı söylemleri ve uygulamaları bırakmamız gerekiyor. Burada ilk ve en büyük adım Ak Partiye düşüyor.

Millet görevini yaptı, şimdi; “emaneti ehline veriniz” emrine layık bir şekilde, ülkemizin tüm yönetim birimlerini bu temel düstur doğrultusunda gözden geçirip mülki idaresinden merkezi idaresine, bakanlar kurulundan il müdürlerimize kadar donanımlı, omurgalı, liyakat ehli insanlarla teşekkül ettirme zamanı.

“fazla dürüst”, “dediklerimizi yaptıramayız”, “emir eri olsun”, “bizim adamımız olsun” vb. ne kadar atamamız varsa tamamını gözden geçirme ve hatadan dönme zamanı.

Özellikle son iki yıldır bekleyen çok fazla yapısal sorun oluştu, ekonomiden eğitime sağlığa adalete ve stratejik diğer bakanlıklara kadar doğru hamleler yapma zamanı.

Ülkede derin tartışmaları beraberinde getirecek konuları öteleyerek asgari müştereklerde daha fazla buluştuğumuz konuları önceliklendirerek koşturma zamanı.