”8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”nde Amerika’da bir dokuma fabrikasında eşit işe eşit ücret ve çalışma saatlerinin kısaltılması için grev yaparken çıkan yangında yanarak ölen kadınları, Clara Zetkin başta olmak üzere kadın hakları konusunda mücadele etmekten yılmayan bütün kadınları saygıyla anıyorum, selamlıyorum…
Şiir sözlü olarak hep var olmuş, ancak Sümerlilerde yazı bulunduktan sonra ilk olarak oradaki tabletlerde yazılı olarak karşımıza çıkıyor. M.Ö 4000 yıllarında tanrıça İnanna, yeraltından bir süreliğine özgür bırakılan kocası Dumuzi (Temmuz) ile her yıl bir kez birleşir ve böylece bolluk bereket geldiğine inanılır. İnanna yerine her yıl baş rahibe ile ülkenin kralı evlenmektedir. Bu törenleri yerine getirmek için, muhtemelen baş rahibelerden birinin yazdığı düşünülen ‘’İnanna’nın Balbalesi ‘’bilinen yazılı ilk aşk şiiridir. Sümerolog Muazzez İlmiye Çığ ile ”Bekir Abi Dergisi’’ için yaptığım söyleşide bu konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgiler bulabilirsiniz.
Sevgili Çığ, Prof Kramer ile birlikte bu tableti ilk çeviren kişidir. Birkaç dizesini alalım:
Damadım, kalbimin sevgilisi.
Güzelliğin büyüktür baldan tatlı.
Aslan, kalbimin kıymetlisi…..
diye devam ediyor. (Tarkan Tufan/gazete Duvar)Dünyanın bilinen ilk şair ve yazarı ise kadındır. Kral Sargon’un kızı Büyük Rahibe Enheduanna (Mö 2300) bir Akad/Sümer şairidir. İlahilerle, şiirlerle Sümer ve Akad inanışlarının sentezini oluşturdu. İnanna’yı çok sevilen bir tanrıça haline getirdi. Enheduanna’nın ilk anlatısı ‘’Ben, Enheduanna…’’ diye başlıyordu, bu edebiyatta çok önemli bir adımdı, artık her şair, yazar eserine adını yazarak, onu anonim olmaktan kurtarıyordu. Bir şiirinden alıntı yapalım:
İnanna ve Ebih
Sana tapılmayan dağlarda bitkiler lanetlidir.
Sensin her şeyin azametini küle çeviren.
Kanlı yaşlar döker nehirler senin için……..
diye devam ediyor. (Çeviri Ayten Mutlu)
(Enes Can/18-06-2016) Sonrasında bilinen en ünlü kadın şair Antik Yunan’da yaşamış olan (MÖ 600) Sappho’dur. Şiirleri dörtlükler halindedir, antik batının en önemli lirik şairi kabul edilir. İçten ve özgürce duygularını dile getirmiştir. Şiirlerinin tümünü kadınlara yazmıştır. Bir şiirini alalım:
Gel, Kıbrıslı Ece!
Aşkınla karıştırdığın nektarı doldur altın kupalarımıza.
Şimdi zamanımıza dönelim,
değerli araştırmacılardan sizin için yaptığım derleme ile ülkemizdeki şair ve ozan kadınların durumuna bakalım:
Farah Burgül ADIGÜZEL, 2014 yılında bir devlet üniversitesinde edebiyat öğretmen adayları ile .”Edebiyat Eğitiminde Unutulmuş Kadın Yazarlar ” adlı bir çalışma yapmış ve bunu Yaratıcı Drama Dergisinde yayınlamıştır. (Dr. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Eğitimi ABD Öğretim Elemanı (fburgul@gmail.com) Çalışma yapılan 86 öğrenciden 56’sı kadın, 30 ‘u erkektir. Yaşları ise 22-26 arasında değişmektedir. Bu çalışmadan alıntılarla devam edelim. Sözel kültürün egemen olduğu toplumlarda özellikle şiir toplumsal belleğin hafızasıdır ve taşıyıcısı genellikle kadınlar olmuştur. Ninni, masal, ağıt gibi halk edebiyatı türlerinin pek çok örneğinin kadınlar tarafından oluşturulduğu ve masal anaları gibi kadın aktarıcılar tarafından yayıldığı görülür. 15. yüzyıldan itibaren cönklerde (deri kaplı şiir defteri kısaca) Alevi-Bektaşi kadın şairlerin şiirlerine de yer vermiştir bazı aşıklar.
Türk kadını ilk kez 1844’de nüfus sayımında sayılarak varlığı kabul edilmiştir. 1854 de veraset hakkı verilmiş ve toplumsal yaşam içinde yerini almaya başlamıştır. Gerçek anlamda haklarına kavuşması ise 1934 de Mustafa Kemal Atatürk’ün seçme ve seçilme hakkını vermesi sonrasında olmuştur o zamanki ders kitaplarında kadın ve erkek mutfakta olduğu gibi çalışma hayatında da yan yanadır. Ancak ilerleyen yıllarda özellikle 1950’li yıllardan sonra kadın çalışma hayatında değil evde gösterilmeye başlanmıştır. Her ideoloji, eğitim sistemini kendi düşüncesi yönünde bireyler yetiştirmek üzere kullanmaktadır ne yazık ki. Çalışma kapsamında edebiyat öğretmen adaylarına okumaktan hoşlandıkları yazar ve şairler sorulmuştur. Öğrenciler toplam 167 yazar/şair adı söylemiş ve bu isimlerden 112’sinin erkek, 15’inin kadın olduğu belirlenmiştir. öğretmen adaylarının en sık okuduğu yazar İskender Pala (%47,6), Necip Fazıl Kısakürek (%46,5) ve Ahmet Hamdi Tanpınar’dır. (%34,8) Yirmi dokuz yazarın adının bulunduğu bu listede yer alan kadın yazar sayısı üçtür.
Bu yazarlar, okunma sıklıklarına göre Elif Şafak (%24,4), Nazan Bekiroğlu (%17,4) ve Emine Işınsu’dur (%13,9).Öğretmen adaylarından on ve daha fazla kişinin okumaktan hoşlandığı yazar/şair isimleri Elif Şafak, Nazan Bekiroğlu ve Emine Işınsu dışında on iki yazar adı söylenmiştir ve adı söylenen yazarların söylenme sıklığı onun altında olup beş kadın yazar/şair adını sadece bir öğretmen adayı belirtmiştir. Ayrıca öğretmen adaylarının adını belirtmiş oldukları kadın yazarlardan Elif Şafak ve Emine Işınsu, Alev Alatlı, Halide Edip Adıvar ve Adalet Ağaoğlu, lisans eğitimi sürecinde Yeni Türk Edebiyatı dersi kapsamında ödev ya da ders kapsamında işlenmiştir. (çalışma adıyla tabloları internette bulabilirsiniz)
Çalışma kapsamında, edebiyat öğretmen adaylarına “İslamiyet Etkisindeki Türk Edebiyatından Cumhuriyet Dönemine kadar geçen süreci ele alan bir antoloji hazırlamanız gerekirse bu antolojide kimlere yer verirsiniz?” sorusu yöneltilmiş, Öğretmen adayları bu soruyu yanıtlarken 79 farklı yazar/şair adı belirtmişler ve bu yazar adlarından biri bir kadın yazara Halide Edip Adıvar’a (%9,3) aittir. Bu durum, özellikle Cumhuriyet öncesi dönemde yaşayan kadın yazar/şairlere ilişkin farkındalığın oldukça düşük olduğunu göstermektedir. (Çalışma adıyla tabloları internette bulabilirsiniz.)
Edebiyat öğretmenliği lisans programı ders içerikleri incelendiğinde, yüksek öğretim sürecinde öğretmen adaylarının dokuz kadın şair/yazarın metni ile çalıştıkları ve onlara ilişkin ders işledikleri görülmüştür. Öğrencilerin öğrenim sürecinde işledikleri yazarları sevdikleri yazarlar arasında gösterdikleri dikkat çekmektedir. MEB Türk Edebiyatı Ders Kitaplarında Yer Alan Kadın Yazarlara İlişkin Bulgular: Çalışma doğrultusunda MEB tarafından onaylanan ortaöğretim Türk Edebiyatı 9, 10, 11 ve 12 sınıf ders kitapları kadın yazar/şairlere yer verme sıklığı açısından incelenmiştir.
Türk edebiyatı ders kitapları; metin, inceleme, etkinlik, değerlendirme ve okunası tavsiye edilen bölümleri altında incelenerek örnek metninden yararlanılan kadın yazar/şairler dört yıllık orta öğretim süreci boyunca bir lise öğrencisinin edebiyat dersi kapsamında Halide Edip Adıvar, Sabiha Sertel, Şukufe Nihal Başar ve Leylâ Hanım olmak üzere dört kadın yazar/şair ile karşılaştığı görülmektedir.
Öğrencilerin edebiyat eğitimi sürecinin temelini oluşturan metin okuma ve inceleme bölümünde ise dört yıl içerisinde sadece bu yazarlardan sadece Halide Edip Adıvar ve onun bir metni ile çalıştıkları dikkat çekmektedir. Türk edebiyatı ders kitaplarında diğer kadın yazar/şairlere örnek bir cümle, bir paragraf, bir dörtlük ve bir beyit boyutunda yer verilmiş olup bu metinler inceleme bölümünde ayrıntılı olarak incelenmemiş, etkinlik ya da değerlendirme sorusu olarak değerlendirilmiştir. Bu durum, lisede öğrenim gören öğrencilerin az sayıda kadın yazar/şair ve metinleri ile karşılaştıklarını göstermektedir.
SONUÇ: Çalışma kapsamında incelen antolojiler, ders kitapları, 100 temel eser listeleri, edebiyat ödülleri, ders içerikleri ve öğretmen adayı görüşleri göstermektedir ki; ders kitapları, ders içerikleri ve antolojilerde az sayıda kadın yazar ve şairlere yer verilmektedir ve öğretmen adaylarının kadın yazar ve şairlere ilişkin farkındalık düzeyi düşüktür. Öğretmen adaylarının kadın yazar ve şairlere ilişkin farkındalık düzeylerinin düşük olmasının nedenleri; 100 temel eser listeleri, edebiyat tarihleri, öğretim programları, antolojiler, önerilen yapıtlar ve ders kitaplarında kadın yazar ve şairlere yeterince yer verilmemesi olarak görülmektedir. Kadın yazar ve şairler yeterince tanıtılmamakta ve dolayısıyla tanınmamaktadırlar.
Ayfer YILMAZ’ın ”Geçmişten Günümüze Kadın Şairlerin Konumuna Genel Bir Bakış” çalışmasından alıntılarla devam edelim. (Yrd. Doç. Dr. Gazi Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü)
Hikmet Işık CANKAT
Sonrasında bilinen en ünlü kadın şair Antik Yunan’da yaşamış olan (MÖ 600) Sappho’dur. Şiirleri dörtlükler halindedir, antik batının en önemli lirik şairi kabul edilir. İçten ve özgürce duygularını dile getirmiştir. Şiirlerinin tümünü kadınlara yazmıştır…
Bilgilendirici bir yazı .Tebrikler
günaydın teşekkürler
Gününüz kutlu olsun hocam. Günün anlamına binaen kaleme aldığınız kendinize özgün yazınızın, şahsım dahil her okuyucuda ayrı bir tat ve haz bırakacağını ümit ediyorum. Teşekkür ediyoruz etrafına ışık saçan hocamıza…
merhaba tekrar sayın Oruç yazının tümü bilimsel çaluşma metinlerinden değerli çalışmalardan derlenmiştir ve çok bilgikendiricidir.yarın da ikinci bölümü yayınlanacak çok önemli noktalar var yne.sadece Sappho ilginizi çekmiş…demek bu konuda şimdiye kadar bir yazı okumamıştınız…Şairim ve her konuda yazıyorum …saygılar..,
dünya emekçi kadınlar günümüzde kadın hakları yolunda canlarını kaybeden ve savaşa devam eden bütün kadınları saygı ile anıyor ve selamlıyorum…çok teşekkür ediyorum …sevgiyle…
dünya emekçi kadınlar günümüzde kadın hakları yolunda canlarını kaybeden ve savaşa devam eden bütün kadınları saygı ile anıyor ve selamlıyorum…teşekkürler değerli dostum…sevgiler…
Güçlü kadınlarız biz, her şeyden önce Anayız, yuvayız, ekmeğiz, aşız biz Kadınlar… Taşı sıkarak suyunu çıkarırız canımız istediğinde… Demiri bile döveriz yüreğimizdeki güçle… Siz bakmayın kırmızı ojelerimize.Tarlada süreriz icabında tohumda ekeriz gerektiğinde… Biz kadınlar topuklu ayakkabılarımız sakın batmasın gözünüze, çarıkla bile yürürüz gerektiğinde… Allık yerine kömür karası sürmeyi de biliriz biz kadınlar… Markayı severiz ama basmada giyeriz yeri geldiğinde biz emekçi kadınlar… Çok güçlü kadınlarız biz, Her şeyden önce, Anayız, yuvayız, ekmeğiz, aşız, bacıyız,ve emekçiyiz biz kadınlar… Biz kadınlar Dinlemesini bilene türküyüz, yazmasını bilene bir şiiriz ve yaşamasını bilene bir Vatanız… 8 MART KADINLAR GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN……
dünya emekçi kadınlar günümüzde kadın hakları yolunda canlarını kaybeden ve savaşa devam eden bütün kadınları saygı ile anıyor ve selamlıyorum…aydınlık yürekli erkeklere de selam olsun?