Bir okurumuz, “Emekli olabilmem için eksik günleri isteğe bağlı sigorta primi ödeyerek tamamlıyordum. Sosyal güvenlik reformu çıktığında, sizin de gazetenizde yazdığınız doğum borçlanmasını yaparak emekli olmayı düşündüm. Doğum borçlanması için gelen yazıyı alır almaz eş-dosttan borç alarak ödemeyi yaptım. Emeklilik sevinci ile aylığımın bağlanmasını beklerken 7-8 ay sonra gelen, isteğe bağlı iken borçlanma yapıldığından, borçlanma başvurumun Bağ-Kur kapsamında dikkate alındığını ve bu nedenle son yedi yılda Bağ-Kur gün sayısı fazla olması nedeniyle emeklilik talebinin reddedildiğine ilişkin yazıyla şok oldum. Araştırınca benim gibi binlerce kişinin mağdur olduğunu gördüm. Lütfen bize bir yol gösterin” diyor.
Neredeyse 2,5 yıldan bu yana SSK’lı kadınların bitmeyen çilesidir “doğum borçlanması.”
TBMM SSK’lı kadınların da doğum nedeniyle çalışamadıkları süreler için eksik günlerini borçlanarak emekli olabilmesi için yasal düzenleme yaptı. Ancak gelin görün ki, bürokrasi kadınları emekli etmemek için ne gerekiyorsa yapıyor, her türlü zorluğu çıkarıyor.
SGK, önce “1 Ekim 2008 öncesini borçlandırmayız” diyecek oldu, baktı ki ayan beyan hukuksuz olacak, vazgeçtiler…. Bürokrasi çalışmaya devam etti, SSK sigortalılığından önceki doğumlara borçlanma olmaz dediler. Yahu, sigortalılık öncesi askerlik borçlanmasını neden yaptırıyorsunuz deyince, “o iş başka, bu iş başka” dediler…
Sonra bir “işten ayrıldıktan sonra 300 gün geçtikten sonra borçlanma yapılamaz” hikayesi uydurdular, yargıdan dönünce vazgeçtiler. İşten ayrıldıktan sonra 300 günden fazla süre geçse de kabul ederiz dediler. Olan 2 yıl önce emekli olabilecekken mahkeme kapılarında süründürülen annelere oldu. 2 yıl sonra emekli olabildiler.
Bu da olmayınca bir başka formül buldular. Önce, “2008-111 sayılı genelge ile Bağ-Kur sigortalısı iken doğum borçlanması talebinde bulunanların, borçlandığı süreler hizmet ve kazanç olarak 4/a (SSK) bendine tabi sigortalılık süresi olarak değerlendirilecektir” dediler. Baktılar ki kadınların işini daha fazla çıkmaza sokmak gerekiyor hemen “borçlanma yapılan tarihte hangi statüye tabi iseniz, doğum borçlanmanız o statüye sayılır” denilerek isteğe bağlı sigorta primi ödeyen annelerin mağduriyetine sebep oldular.
SGK’da çarpık uygulama
SGK’nın 2008/111 sayılı genelgesinde, açık bir şekilde, Bağ-Kur kapsamında sigortalı iken doğum borçlanması yapanların doğum borçlanması başvurusunun 4-a yani SSK kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirileceği belirtilmiştir. Ancak iki yıl sonra 2010/106 sayılı genelge ile de sigortalıların aleyhine görüş değişikliği yapılarak bağ-kur hizmeti olarak değerlendiriliyor.
Star 6 Kasım’da yazmıştı
Gazeteniz Star’ın 6 Kasım 2010 tarihli nüshasında yayınlanan “Doğum borçlanmasında aylık tehlikede” başlıklı köşe yazımda hem anneleri hem de SGK’yı uyarmıştım.
Yazımızda aynen; “Özellikle 2008 yılının ekim ayından itibaren isteğe bağlı prim ödeyenlerin SSK yerine Bağ-Kur kapsamına alınması ileride mağduriyetleri daha da artıracak. Yargıtay’ın bu konuda verilmiş ve borçlanmaları fiili çalışma süresinden saymayan çok sayıda kararı vardır. Anneleri mahkeme kapılarında süründürüp, üstüne SGK’nın mahkeme masrafı ödemesinden kimseye yarar gelmez. Bu basit sorun idari yoldan çözülmelidir” demiştik.
Umarız SGK annelerin bu sesine kulaklarını tıkamaya devam etmez. Hukuksuz uygulamalarını değiştirir ve doğum borçlanmalarını 4-a (SSK) kapsamında sigortalılık süresi olarak değerlendirir. Annelerin doğum borçlanma çilesini bitirir.
Yazının başlığında dediğimiz gibi, SGK’nın tuzağına düşmeyin. Doğum borçlanması yapmak isteyenler isteğe bağlı sigortalı iken borçlanma yapmasın… Önce bir işte SSK’lı çalışmaya başlasın ve SSK’lı çalışmaya başladıktan sonra doğum borçlanması yapsın. Yoksa SGK’nın hukuksuz tuzağına düşmüş olursunuz.