Çocukluğumdan beri seyahat etmeyi seviyordum. Küçükken “seyyah” olacağım dediğimi hatırlıyorum. Fakat bu sevgi şimdiye kadar uygulamaya konmamıştı. Buna rağmen kısa metrajlı gezilerle yetiniyordum.
Şair, “götürün beni yollar,” der. Tarihin derinliklerine, bu kültürün yaşandığı topraklara gitmeyi özlemişimdir. Bu topraklarda gezen seyyahlardan, yöre özellikleri günümüze aktarılmıştır. Evliya Çelebi gezisi sırasında karşılaştığı kültürlerden seyahat namesinde örnekler sunmuştur. Yine Kâtip Çelebi de coğrafi özellikleri yaşanan kültüre bağlı olarak anlatır. Toplumlar bakar kör olmamalıdır, der.
Okulun düzenlediği gezi düşlediğim yöreye yapılacaktı. Özellikle tarihi ve coğrafi dokusu zengin bir toprakların, seçilmesi inanılmazdı. Göreceğim yöreye hayal penceremden baktığımda, güzellikleri ayırt ediyordum. İnanılmaz psikolojik rahatlık içerisindeydim. Arkadaşlar o tarihlerde bana “seyyahın günlüğü” diyorlardı.
Yolculukta başlayan uçan balondaki izlenimim bir ömre bedeldi. Balonun yükselmesi sonucu daha ilerilerdeki coğrafi şekilleri gördükçe heyecanım arttı. Tarih ve yeryüzü şekilleri bu kadar uyumlu olabilirdi.
Balonun büyülü ortamında, kalıntılarla birlikte duygusal bağ kurdum. Öyle bir bağ ki, tarihi derinliklerden gelen, mücadeleydi. Tarih insanların varlığını koruyup üstünlük kurma mücadelesi hikâyeleriyle tıkanmıştı.
Büyük fırtınaların dümeni yoktur. Vurduğu yeri götürür. Güçlü değilsen, dayanma şansın hiç olamaz. Türk imparatorlukları yücelmiş fakat en küçük bir anlaşmazlıkta da çökmüştür.
Gezide anlatılanlar, yazıya döküldüğünde önemli kültürel yapılar ortaya çıkmaktadır. Gezmek de bir anlamda kendini arayıştır.
Yöre gerçekten çok ilginçti. Yer altı şehrinde korunma ve inançla ilgili yapılanlar tarihe önemli notlar düşürmüştü. Coğrafi güzellikleriyle peri bacaları bir başka harika şekillerdi. Yapısının yanında, işlevinin halka sağladığı yararı önemli bulduk.
Yerin belki çok değil ama basamaklarca aşağıdaki vadiye indik. Derenin vadiye sağladığı hayat ve güzellik dikkat çekiciydi. Kendimi dünyanın merkezinde hissettim. Dere kenarında adeta yerden fışkıran bitki fidanlarına hayran kaldım.
Gezi için süremiz bittiğinde üzülmemek elde değildi. Üzüldüm ama yeni bilgiler öğrenerek geri döndüm.
Hasan TANRIVERDİ