Babil topraklarından her an gitmesi beklenen, Okyanus ötelerinden gelen Şeytan’ın ordusu sonunda Irak’tan çekildi…
Ne demişlerdi gelirken?
‘’Özgürlük! Barış ve esenlik için geliyoruz…’’
Barış için geldiler, camileri bombaladılar,
Refah için geldiler, dini cemaatleri birbirine boğazlattılar,
Özgürlük için geldiler, koca bir tarihi yok ettiler,
Huzur için geldiler,öldürülen 1 MİLYON 450 BİN sivil Irak’lı, onların getirdiği sözüm ona huzuru göremeden,sefalet içinde göçüp gitti…
Ve daha neler…neler…
Böyle olması gerekiyordu…
Ne de olsa; Şeytan’ın ordusu, bir kere göz dikmişti, Fırat ile Dicle arasının bereketli topraklarına…
Sonunda şeytan çekildi buralardan çekilmesine de, açtığı yaralar kapanacak gibi değildi.
Öyle yaralar açmıştı ki; Her Cuma namazında, aynı kıbleye dönen, aynı Allah’a dua eden, aynı duaları okuyan kardeşlerin bile arasını açacaktı bu yaralar…
Öyle bir ayrımdı ki bu ayrım ve o kadar manidardı ki, Bağdat’ta bir camide,canının güvenliği için Allah’ına sığınan bir kardeşinin sesini, İstanbul’da aynı anda bir camide namaz kılan kardeşi işitmiyordu.
İşitmek istemiyordu!
Bırak işitmeyi, tek bir cümle dahi çıkmıyordu ağzından, yanı başında gerçekleşen zulme bile…
Hatta daha da ötesi, senin o üzerine toz kondurmadığın, devletinin başının, orada katliam yapan seri katiller için dua ettiğine dahi şahit olacaktın…
Evet, Irak’ta bir Mescid-i Aksa yoktu!
Evet, Irak’ta bir Kabe yoktu!
Evet, Irak’ta bir Mescidi Nebevi yoktu!
Ama orada da, Aynı Allah’a iman eden kalpler, aynı dine inanan din kardeşlerin yok muydu?
Neydi bu görünmez aforozun sebebi?
Ve neydi o attığın Filistin için yırtıcı çığlığın aynısını Irak’ta öldürülen binlerce insan için atmayışının sebebi?
Bir ulusun bekası için uğruna gemiler yürütürken, diğerine kılını dahi kıpırdatmadan bir ulusun yok edilişini izledin sen!
Ama Babil’in üstünden toz bulutu kalkar kalkmaz, , ilk yardıma da sen koştun!
Paraya ihtiyacın vardı çünkü! Yatırım yapacaktın…
Babil’in yıkık topraklarından, yüzüne çalınacak birkaç kuruş para, o kadar çok hoşuna gidecekti ki, zamanında Şeytan’ın başına fırlatılan ayakkabıyı bile ayıplayacaktın…
Ne diyeyim ben sana?
Sen kendi kurtuluşun için Allah’a dua etmeye devam et!
Umarım bu miskinliğinin ve riyakarlığının, onun katında bir AFFI VARDIR!
Çünkü o affetse bile, öldürülen 1.450.000 masum Irak’lının ruhu asla seni AFFETMEYECEK!
(EMPERYALİST GÜÇLER TARAFINDAN ŞEHİT EDİLEN IRAK'LI KARDEŞLERİM! RUHUNUZ ŞAD OLSUN!)