Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
SEVMEK ve TEŞEKKÜR ETMEK
“Günüm gelmiş, insan olmuş, yeryüzüne inmiş doğmuşum ve:
Hayatlara dokunmuş. Mutluluk, sevinç olmuşum.
İlişkiler yaşamış. İçimdeki duygularla buluşmuşum.
Hep sevilmek istemiş… Bir türlü kendimi sevememişim.
Duygulara acıkmış. Onları kendi içimde yaratmayı becerememişim.
Değerli olmaya çalışmış. Kendime hiç değer vermemişim.
Kendimle karşılaştıkça, görmezden gelip, hep başka yollara sapmışım.
Önüme çıkan çukurlara kızmış. Kendime en çok çukuru da kendim kazmışım.
Herkesle bütünleşmek istemiş. Kendimle bir türlü bütünleşememişim.
Her zaman mutluluğun peşinde koşmuş. Kendime neyle mutlu olduğumu sormayı hep unutmuşum.
Sürekli seçimler yapmış, kararlar almışım. Sonuçları istediğim gibi olmayınca topu hep kadere atmışım.
Bu keşif yolculuğunun bir gün bitebileceğini hiç düşünmezken, yolun sonuna ulaşmış, toprakla sarmalanmışım.
Bana “Ne anladın bu yaşadığından?” diye sormuşlar.
Verecek bir cevap bulamamışım düşünmüş:
Ve SEVGİ demişim SEVGİ
Sevgi asla son bulmaz demişim.
Sevgi sabırlıdır, sevgi şefkatlidir. Sevgi kıskanmaz, övünmez, böbürlenmez. Sevgi kaba davranmaz, kendi çıkarını aramaz, kolay kolay öfkelenmez, kötülüğün hesabını tutmaz. Sevgi haksızlığa sevinmez, gerçek olanla sevinir. Sevgi her şeye katlanır, her şeye inanır, her şeyi umut eder, her şeye dayanır.
Bütün sırları bilsem, her bilgiye sahip olsam, dağları yerinden oynatacak kadar büyük imanım, gücüm olsa, ama sevgim olmasa, bir hiçim. Varımı yoğumu sadaka olarak dağıtsam, bedenimi yakılmak üzere teslim etsem, ama sevgim olmasa, bunun bana hiçbir yararı olmaz.
Sevgi bizim kaderimiz. Sevgi bizim dünümüz, bugünümüz ve geleceğimiz. Gerçek sevgi bizim ulaşmaya çalıştığımız asıl hedefimizdir.
Sevgi dili? Bu dil çok zor; farklı gramer gereksinimleri, farklı kelimelere ve yapıya sahip bir dildir. Bir gün Dünya son bulacak ama sevgi, “sonsuza kadar” devam edecek asıl Dünyada…
Kalemime sordum, sevgi nedir?..
SEVGİ dedi: Ve yazdı___
Küçük bir tebessüm ’dür… Annenin söylediği ninnidir bazen…
Kırlarda kırmızı bir gelinciktir…
Bülbülün nağmeleri, gülün dikenleridir…
SEVGİ:
Yusuf’un gömleği, Yakup’un sabrı, Ferhat’ın azmi, Aslı’nın ızdırabı…
SEVGİ:
Veysel Karani’ nin hasreti, bir çocuğun uçurtmasıdır, tellere takılan…
Ve kırılmış bir güvercin kanadıdır… Yetim bir gencin umududur…
SEVGİ:
Hastanın ilacıdır… Bir pınardır sevgi, içer içer kanamazsın…
Bir yürek çarpıntısı, bazen sıradan, bazen de vazgeçmediğin…
SEVGİ:
Yağan yağmur’ dur, Rahmettir, berekettir… Yağmur sonrası gördüğün gökkuşağıdır sevgi…
Sevgi, hayatın tadıdır… Sevgi, kalplerde açan çiçek… Sevgi, gözlerde ki ışık…
Sevgi, bir güneştir ruhlarımızı aydınlatan… Sevgi, bir ırmaktır günülerimizde çağlayan..
SEVGİ: Bizleri sevgilerin ‘SAHİBİNE’ götüren ‘HER ŞEYDİR…’
SEVGİ:
Sevgi; iyiliktir, dostluktur. Sevgi, emektir.”
“Seçmişiz kendimize bir gaye. Amacım gayeye varmak değil, gayeye yol almak…
Varsın sağ ayağım yorgun, sol ayağım sarhoş olsun…
Varsın sağ tarafım dargın, sol tarafım başkasının olsun…
Sosyal medyada yazmak bir bağımlılık sanırım, yazamadığında büyük bir özlem. Aslında hiç sevmediğim sanal âlemi bana sevdiren tek şey.
Facebook yokken- ki 2009 da katıldım – Bloglar, Bloğerler vardı orada yazardık. Aslında bunlar daha mı iyiydi dersiniz. -tabi ki bu sorum bunları bilenlere- Çünkü gün geçmiyor ki hızla çoğalıyor Facebook klavye silahşorleri. Neler neler oluyor, sizlerde görüyor, şahit oluyorsunuz. Çok iyilere çokta edepsizliklere… Çekiniyor insan bir şey yazmaya ya da bir resim paylaşmaya. Dikkat üstüne bin dikkat ilave ediyorsunuz. Her şey var burada her şey. Bloglar yokken her şey daha da iyiydi bence. Her sabah kalemimle kâğıdın buluşması ve sevgiyle birbirlerine sarılmaları daha bir keyif veriyordu bana…
Günlerdir düşünüyorum dağılan parçalarımı toplamaya çalışıyorum.
İlk yazdığım yazılar ve şiirler, nasılda eskimişler, nasılda yalnız kalmışlar, boynu bükük kelimelerin.
Ta gençliğimde gazetelere gönderdiğim küçük küçük makaleleri, bazıları anlamlı, bazıları anlamsız yazıları da gözden geçirdim de şöyle bir, buram buram bunaldım, yeni yıla girdiğimden buyana…
Daha yeni yeni çıkıyorum bulanımdan düzlüğe. İnsan hayatının en zor geçen dönemlerinden biriydi. Geride kaldı umuduyla gülümseyerek yâd ediyorum geçen günleri.
Hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılır. Yaşamsa, bize bütün kitapların öğrettiğinden daha çoğunu öğretir; çünkü yaşam bize karşı direnir. İnsan, ancak engellerle karşılaşıp onları aşmaya çalıştıkça, kendini tanıyabilir. Yalınız dediğimi yanlış anlamayın kitaplarda çok şey öğretir, sizi bilmem ama bana.
Fakat şunu unutmamak lazım: Hayatta öğrenilmesi en zor şey, geçilecek ve yakılacak köprüleri, birbirinden ayırt edebilmektir…
Burada çığ gibi büyüyen facebook kardeşliği, arkadaşlığı, dostluğu arasında olmak beni biraz rahatlatıyor. Ama yine de bir yeniyle karşılaşınca tedirgin ve temkinli oluyorum. Gerçi çok eskilerden de zaman zaman hiç olmayacak bir paylaşımınız yüzünden, hiç olmayacak tepki alabiliyorsunuz.
Neyse asıl konuya dönelim olayı ağdalanmadan…
Birçoğunuzun gönderdiği güzel ve özel mesajlar bir nebze daha rahat gülümsetiyor. İnsanları sevmeyi seven biri olarak seviyorum sizleri. 0n sekiz gün sonra 76 yılı geride bırakıp nasipse 77. Yılı yaşayacığım Ocak ayında. Adeta kendini bir duygu harmanına girmiş bulduğun bir durumda bunu hissetmek, insan olduğunu hissetmek çok güzel bir duygu…
Acı da tatlı da bizim için. Fıtratımız gereği bir duygu harmanıyız demin bahsettiğim hayat gibi. Hep sonsuzluğu istiyoruz hep sonsuzluğa özlem duyuyoruz.
Sonsuz olan hiçbir şeye sahip olmadığımız için. Mutluluğumuz sonsuz olsun, sevgimiz sonsuz olsun, dostluğumuz sonsuz olsun gibi isteklerimiz var.
Bu sonsuz istekleri en derinden hissettiğim zamanlarda bana destek olan tüm gelmiş geçmiş ve şimdiki zamanda var olan insanları aynı sonsuzlukla kucaklıyorum ve sonsuz____ Teşekkür ederim…
İnsan; verene, seni görene, ekmeğe su ’ya, gece uyku ‘ya, bunca duygu’ ya, teşekkür eder.
Güne geceye, harf’e heceye, taktığının inciye, verilen Yâre, teşekkür eder.
Eve evlada, aldığın tada, bunca murada, teşekkür eder.
Ey İnsanoğlu; sen daha ne istersin, sana verilen sevgiye, değere, sevgiyle içten, teşekkür et…
Ben binlerce teşekkür ederim…
Sayfamı ziyaret ettiğiniz için, bana şeref verdiğiniz için, benimle ilgilendiğiniz için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Arkadaş kabul ettiğiniz için, yorumlarla katıldığınız için, gönlümü aldığınız için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Beni şairden saydığınız için, aranıza aldığınız için, hatırımı sorduğunuz için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Güzel kokulu domates gibi, bostanda erişen karpuz gibi, çölde derman olan buz gibi olduğunuz için: …TEŞEKKÜR EDERİM…
Bana vakit ayırdığınız için, benimle hülyaya daldığınız için, dalda çiçek, kovanda ballığınız için gönüller dolusu:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Mahzunum, ağlamaklıyım bugün, hem aşikâr hem saklıyım bugün, hem kırık, hem kanatlıyım bugün, elimi tuttuğunuz için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Sitemim kendime, sizlere değil, gözlerim yaşlıdır sevinçli değil, deseniz ki bana hem sev, hem sevil, bir mendil uzattığınız için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Kiminiz dağ başında kekik kokusu, bazınızın sümbüldür, güldür kokuşu, bir çift şefkattir gözlerinizin bakışı, rayihanızı bıraktığınız için;
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Yalnızlığımı bir nebze unutturduğunuz için, ailem, arkadaşım, dostum olduğunuz için, sevgimi gönlünüzde duyduğunuz için, yüzlerce yüzbinlerce:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Bana beklemeyi öğrettiğiniz için, sabrımı değirmende öğüttüğünüz için, kimi gün tavsiye ve samimi öğüdünüz için, saygı dolu sevgimle:
…TEŞEKKÜR EDERİM…
Bir gün ayrılırsam bin dostun bağından, sümbül ayrılır mı, pembe gülün yanından?
Sizleri ne çok sevdiğimi bilin, kendi canımdan, sevginizi bolca verdiğiniz için:
…TEŞEKKÜR EDERİM…”
Teşekkür, aslında iyiliğin bir tasdikidir. Teşekkür ile hayatta bize yaşatılan iyi şeylerin olduğunu onaylıyoruz. Bu, elbette, hayatın mükemmel olduğu anlamına gelmez; şikayetleri, yükleri ve güçlükleri görmezden gelmemize neden olmaz. Teşekkür etmek kalbe iyi gelir…
Velhasıl kelam: Teşekkür ederim, altı hece. Tıpkı altı hece şiire başlar gibi. Yani şiirsel bir söz…
Kıymeti bilinmezse, yazık olur.
Dünyayı değiştirmek istiyorsan yüreğine inan, dostlarına güven, sevgine sarıl. Yeni gün sizin, başarılarının anahtarıyla tüm kapıları açacaktır dostlarım…
Ve diyorum ki; anılmak gönül dağlarındaki gül kadar güzelse, unutulmak hüzün dağlarındaki diken kadar acıdır…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler ve muhteşem geçirmenizi dilediğim bir Salı gününüz olsun. Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbetle dolsun…
Hoş kalın hoşça kalın ama her dem sevgiyle dostça kalın… Bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#