Baykuş ile ilgili kulaktan dolma da olsa, yeni bilgiler öğrenirdik. Bu bilgiler sayesinde ona daha büyük sevgi besledik. Gündüz ortaya çıkmaz, gece sesini duyardık. Gereksiz uçmaz, daldan dala konmazdı. Geceye rağmen çevreyi gözetleyecek bir kuytu yere tünerdi.
Baykuş göçmendi. Hatta bazı yıllar gelmediği de olurdu. Belki de geliyor da biz görmüyorduk. Onu gördüğümüzde seviniyorduk. Çünkü bazı kuşlara haddini bildiriyordu. Çevresindeki kargalarla ilgilenmiyor gibi görünse de onları hesaba katmadığını zannediyorduk. Tünedikleri ağacın altına baktığımızda şaşırmıştık. Çünkü ağacın altı, karga kanatlarıyla doluydu.
Baykuşa av hayvanı olarak bakılmazdı. Ona tüfek doğrultan çıkmazdı. Doğrultsan da kaçmaz tüylerini bile kıpırdatmazdı. Onun için baykuş dedin mi duracaktın. Baykuşu ay ışığında izlerdik. Baykuşun yanındaki ağaçlara taş atardık. Bu durumdan rahatsız olan serçeler, kalkar başka ağaca gitmeye çalışırdı. Serçelerin başka ağaca geçmesini çok iyi değerlendiren baykuş bir dalışta serçeyi yakalardı. Ağacın çatalında varan baykuş, serçeyi ziyafete eklemesi için tüylerini yolardı.
Dere kenarında balık avlaması olağandı. Güçlü kaslara ve pençelere sahipti. Tenha yerlerde ve ev çatılarında bulundukları için, onlarla uğraşmak uğursuzluk getirirdi.
Baykuşun tavşanı tek pençesiyle kaldırdığı ve dağın doruklarına uçtuğunu görenler şaşırmıştı.
Sevimli baykuş, insanlara ve evlere zarar vermiyordu. Sepetin altına gizlediği civcivlerine hamur yetirmiş ve sularını vermişti.
Baykuşun geldiğinden haberi yoktu. Köpeğin sepeti devirmesiyle, civcivler çimene dağıldı. Yarım saat içerisinde civcivler yok oldu. Onlardan geriye birkaç tüyler kaldı. Ana farkında olduğunda sepetin yanına gitmiş ve yavrularını ağlayarak çağırıyordu.
Sevimli baykuşun sevimliliği kaldırıldı. Saldırgan ve yırtıcı grubuna alındı. Söylentilere inanmayıp onu saçmaların hedefi haline getirecekti. Fakat zararlı saldırı da görmediği için, onu rahat bıraktı. Bir ara kedi yavrusunu bağlayıp çimene bırakmayı düşündü. Uygulamayı yaptı ve baykuş bu tuzağa düşmedi.
Hayvanların çok iyi koku aldıklarını biliyordu. Baykuş gibi çok hassas duyulara sahip olanı da bilmiyordu. Hiçbir zaman tuzak kurmak veya zehirlemek gibi, olumsuz bir davranışta bulunmadı.
Bir ara baykuşu unuttu. Çünkü yerinde durmuyordu. Başka diyarlara gitmiş olabilirdi. Böylece kedi yavruları rahat nefes alabildi. Çimende rahat oynamaya başladılar. Kargalar bile bu durumdan yararlanıp kapının önüne kadar geldiler.
Hayvanda olsa kötüden ve kötülük yapandan kaçmaktadır.
Hasan TANRIVERDİ