Defterlere, sıralara, ağaçlara kalp çizmenin yasak olduğu bir devirden geliyorduk biz…
Ayıp ve günahtı sevgiyi uluorta göstermek.
Bir elin sevgiyle bir ele değmesini bırakın, ayıptı sevgi sözcüklerini bile sarf etmek..
Bir başkasının yanında çocuğunu sevmek ayıptı mesela.
Ayıptı başarılı olsan bile övünmek.
Utanmak serbestti, boyun eğmek, itaat etmek..
Hanım hanımcık sessiz olmak, parmakla gösterilmekti asıl erdem .
Saygıydı, efendilikti karşındaki sana ne derse desin karşılık vermemek.
Bırakın klasikleri, kitapların taşralarda mumla arandığı bir dönemde kırmızı bir kalp girdi hayatıma. Gözüm gibi sakladığım, şimdi adını ve konusunu bile hatırlayamadığım beyaz kitapların üzerine yerleşmişlerdi sevgiyle. Nadidelerdi, hazinemdi her biri.
Melek gibi güzel yüzlü genç bir öğretmen “okuyun” demişti.
Melekler uzun süre kalmaz ya yanınızda, geldiği gibi gidiverdi.
“Solcuymuş” dediler sanki; “günahkar” der gibi.
80 li yılları ardında bırakamamış veya yeni bırakmış hayatlar..
“Evlerden kitaplar toplanıyor,“ “başınız derde girmesin”.
Benim zorlukla edindiğim çocuk kitaplarım da o hengamede arada kaynayıverdi…
Kitaplarım suçlu muydu hâlâ bilmiyorum.
Bu sadece bir bahane miydi?
Kitaplık ne gezer… Artık “suçlu” kitaplarımdan kurtulan yüklüğe uzun süre hüzünlü gözlerle baktım.
Mucize olmadı, hiç biri geri dönmedi. Tıpkı öğretmenim gibi.
***
İletişim Yayınları’nca basılan Sevgi Soysal’ın “Yenişehir’de bir öğle vakti” kitabının sayfalarında 70’ li yılların insan portrelerinde gezinirken düştüm bu defa maziye.
Kitapta öyle anlatılmış ki insanlar, öyle kurgulanmış ki roman, ayrı ayrı hikâyeler ustaca bir araya getirilmiş. Toplumsal sorunlar hissettirmeden baş köşelere döşenmiş. Yalın bir dil, akııcı, sürükleyici.
Bir solukta okuduğum kitabı kapattığımda;
“70’lerin ve 80’lerin insan portreleri aynıymış” dedim kendime.
Sonra bugüne çevirdim bakışımı.
Değişen ne?
Belki de “insan” özünde hiç değişmiyor..
Sanırım romanın karakterlerini alıp bu zamana koymuş olsak yabancılamayacağız hiçbirini.
Ustalık böyle bir şey olsa gerek.
Zamanı ve modası olmayan, bunları aşan anlatılardan..
Huzurla uyu Sevgi Soysal. İyi ki geçmişsin bu dünyadan ve hayatlarımızdan.
Bugünleriniz ve yarınlarınız dünleri aratmasın, hep dünlerden güzel olsun.
Sevgi ve saygılarımla..