Gün/aydın dostlarım…
Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme____ Kollarını aç___ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben…
SEVERSİNİZ BAZEN…
Bazen birini o kadar çok seversiniz ki anlatmaya kelimeler yetmez.
Ama anlamaz ki: Seni seviyorum demek iki kelime değildir. Seni seviyorum demek, altı hece de değildir. Seni seviyorum demek, bir ömür boyu seni seveceğim demektir..
Hasreti yakar yüreğinizi özlersin,hep onunla olmak istersiniz… Ama ne kavuşmak istersiniz,nede onsuz olmak… ayrılır yollar, ayırır insanları… Onsuzluğa mahkum edilirsiniz…
En cok yaralayan ne olur biliyormusunuz?.. Seversiniz söyleyememezsiniz, yada söyletemezsin…
Seni seviyorum demek zordur. Hele de gözlerine bakarak söylemek daha zordur. Zor olan güzeldir, özeldir, anlamlıdır, heyecan verir.
Bazen o kadar çok seversiniz ki… O uzakta nefes alsa sen burada şükür edersiniz..
Yollarını gözlersiniz sevdiğinizin her gece, her sabah. Bakarsınız bom boş, kapkara karanlık yollara gelir mi diye. Durursunuz bom boş sokakta, gelsin de bakayım o güzel gözlere diye.
Özlem öyle bastırmıştır ki!.. yüreğinizi yakıp kavurur. Bazen sönüyormuş gibi olur. Bazense alev alev yanıyor gibi.
Bazen öyle olur. Birini seversiniz, o da sizi sever ama aşk hayata sığmaz işte.
Aşk, solan her mevsimin mirasıdır. Taşıyabilmek gerekiyor.
‘Yahu, ben kendimden kaçmayı göze almışım da yatmışım senin bulutuna, neden çalarsın gökyüzünü benden?..’ Diye kendi kendinize söylenirsiniz..
Vazgeçmezsiniz sevmekten. Özünüzde, sözünüzde başka bir duygu yoktur çünkü. Seversiniz, kendinizden vazgeçirsiniz de, yine de vazgeçmezsiniz…
Bazen öyle seversiniz ki, olsa yanlışlık, olmasa yalnızlık.
Bazen de birini, o kadar güzel seversiniz ki, O sizi sevmeyi unutur…
Bazen çok seversiniz de kimse bilmez sizi… Ağır gelir taşıyamazsınız kapatırsınız yüreğinizi…
Bazen unutmak istersiniz her şeyi… Bazen bilirsiniz hic gelmeyeceğini…
Yinede silemezsiniz içinizdeki izlerini, silemezsiniz… Silemezsiniz yüreğinizdeki sevgisini..
Bazen sadece seversiniz… Karşılık beklemeden, sebepsiz yere. Ama bir gün sevilen kişi sevildiğini hissedip canınızı acıtır ve yakar.
Sevdiğiniz yerden kırılırsınız sonra. Üzülürsünüz, çok yanar için ama olmuştur bir kere. Faydası yok çekersiniz acının sancısını. Ne kadar çok severseniz, o kadar çok kırılırsın.
Bazen sadece o içinizdeki sevgiyle baş başa kalır,bu güzel duyguları hissettiren için ağlarsınız..
Öyle bir an gelir ki bazen sadece susarak seversiniz. Konuşmadan, sessizce ama daha çok severcesine…
Cümleleri var diye hep konuşmamalı insan bazen de susarak sevmelisiniz. Gözlerine bakıp saatlerce onu izlemelisiniz mesela… Yüzündeki her bir ayrıntıyı yeniden keşfetmeli ve ezberlemelisiniz.
İlla ressam olmaya da gerek yok isterseniz gökyüzüne resmedin, o yüzün güzelliğini fark etmez nasılsa…
Yeter ki sevmek istesin insan, konuşarak da sever susarak da.
Önemli olan sevmek dedim ya resmedemezseniz de olur kağıtlara. Kafanızı kaldırın ve gökyüzüne bakın orda da boş bir tuval var nasılsa…
Sevmek çok güzel bir duygu keşke herkes sevip, sevilse… Sevginin temelini ona karşı yaşadığın bağımlılık, güven ve sadakat oluşturmakta. Seven insanlar ayrılamaz diye bir şey yok; Sevip de ayrılanlar var!.. Bunun tek sebebi küçücük olayları büyük sorunmuş gibi tartışmaya kapı aralamalarından geçer. Sevmek herkese duyulan bir duygu olarak görülmemeli. Kişi hayatına aldığını tek sevmeli ve onun için çaba göstermeli.
Ama çok farklıdır sevmesi insanların…
Bir kuşu beslemek misali, karşınızdaki insanı sevginizle beslersiniz.
Kimi kafese tıkar kuşunu öyle besler, alır özgürlüğünü elinden, seviyorum sanır.
Öyle sandıkça sıkar karşısındakini, bunaltır.
Ufacık bir fırsat bulsa kaçmak, kurtulmak ister artık kuş.
Aslında korkularından yapar insan bunu, karşısındaki insana anlatamaz, anlatmasını bilmez. Bir başka insana gitmesini istemez
Her koca devin koca korkuları vardır, kimse bilmez.
Kimi de serbest bırakır kuşunu.
Salıverir gökyüzüne, döner gelir elbet der, döner gelir seviyorsa.
Alır riski çekinse de bir şeylerden.
Bilir ki; koysa kafese bir gün kesin kaçıp gidecek, bir gün kesin terk edecek.
Serbest bırakır!..
Döner gelir o da karnı acıktıkça, yüreği sevgiye acıktıkça.
Ne kadar çekinse de bilir geri döneceğini adam.
Bilir başka yerlere, başka kişilere gitse de bir gün, bir şekilde geri döneceğini…
Kuş ta bilir daha iyisinin olmadığını ama bazen nankörlüğü tutar.
Unutur onun için yapılanları, uğramaz olur bir zaman…
Başka kapılarda, başka pencerelerde aynını arar. Ama bilmez başkalarında hiç aynılık bulunmaz. Pişman olur, geri döner bir zaman sonra.
Öyle yenik, öyle mağlup döner ki hem de… Artık kafese girmeye bile razı olmuştur.
Şanslıdır…
Eğer geri döndüğünde açık bir pencere veya aynı evde, aynı kişileri bulabilirse…
Eğer terk ettikleri taşınmamış, aynı yerde kalabilmişse…
İşte böyle; bazen seversiniz olmaz, bazen de sevmezsiniz olmaz. Bazen de hiçbir şey olmaz. Zaman geçer, ölürüz.
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel ve diyelim her bir cümleye; atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir…
Bu gün ve de ömür takviminizden düşecek olan her gün sağlık, bereket, sevgi ve huzur versin… Hayat ağacınıza asılan her yeni gün, size ve sevdiklerinize her zaman şans, mutluluk getirsin… Mutlu ve umutlu, acısız, gözyaşsız günler dilerim. Güzel bitmesini arzuladığım bu haftanın ilk güzel gününden, gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, her dem sevgiyle, hep dostça kalın, bir gün, bir yerlerde görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#