Çiçek demetleriyle süslenip neşe dolsa sessiz dünyam. Güne kuş sesleriyle başlasam ve meyve ağaçları arasında gezinsem. Birer ikişer tatsam, kiraz, şeftali, erik ile vadiye insem. Çağlayan suların altına girsem.
Tepeden deryaya kuş olup uçsam. Uçtuğum yerlerin resmini çizsem ve tablolar oluştursam. Pamuk gibi yığılmış bulutlara yükselsem. Sonra dağların doruklarına yağmurla düşsem. Yağmurdan göz açamasam, sis içerisinde kalsam ve karanlık bastırsa ağaçlar arasında oturup dinlensem.
Çam kozalaklarını yaksam ve ateşinde kurunsam. Yalnız, sessiz ve sakin.
Çam ağacının kökünden kaynayan su serinletse içimi ve kendime gelsem. Hayat bulsam çam ağacının gölgesinde. Gölgede uçuşsam kelebek gibi çıksam ormandan. Dertlerimi suyun yanında bıraksam.
Sessiz dünyamda toprak gibi, tohumlara yastık olsam. Tohumlarla beraber yastık olsam sebzelere. Olgunlaşanları bağ yapsam, sebzeliğin dibinde. Çiçekler solmasın, hep açsın hep güzel kokularla salsın. Tohumlar toprağa düşsün can bulsun ve devran dönsün.
Yaz mevsimi ilkbaharla, kış ise başka bir baharla vedalaşsın. Dilimden düşmesin çifte bahar. Yalnızlığım çifte baharla sevince boğulsun.
Çifte bahar…
Çifte bahar hissetmemi sağlasa ve beni yeşil örtü yanlış anlamasa.
Sözüm olmaz kaynak suya, sise, yağmur ve sele.
Duygularım körelmese, kalbimin coşkusu yok olmasa. Sessizce içim güzelliklerle dolsa. Derin düşüncelere dalsam, idrak etsem doğallığı. Doğaya aldırış etmeden huzura kavuşsam. Kötülerden uzak, mutlu olsam. Güneşi ve sistemini düşlesem.
Sevgi ve saygıyı düşleyerek yaşasam, birlik ve beraberlikle yoğrulsam. Dostluklar baki kalsa. Dut ağacının altına uzansam ve doğayla baş başa kalsam. Taş sektirsem dalgaların üstünde özgürce.
Pınar çağlasa denize ulaşmak için, yapraklar dökülmese yeşil kalsa, baharlar tükenmese. Bir damla su olup serpilsem toprağa, tohuma can, bitkiye hayat versem. Denizde azgın dalga, karada yel olsam. Doğayı temizlesen, içim ferahlasa.
Sessiz dünyamda gözyaşlarım aksa da doğayı ve insanları sevmeye devam etsem.
Hasan TANRIVERDİ