Seranat (I)

Aşk-ı vuslat

Baharın müjdecisi gibi musmutlu gelişin. Hoşgeldin, aşkla geldin. Kendime yolculuğum, eksikliğim, onbir aya nispet nisana kısmet, kapıma vuran pür telaş sevincim.

Dünün yokluğuyla, bugünüme-yarınıyla gelen adam, içimdeki ateş rüzgarlarını avuçlarına toplayan vaham. Geceyi örten lacivert saçlarımda seçilmiş yalnızlığıma dokunan, kendine ören, kendine çözen…

Kalbimi dört duvar sobeleyen geç kalmış, tam gelmişliğin.
Penceremi örten yastan içime sızan, kordan yanım.

Menekşe kokulu mektubumda, satır satır umman misali taşan imgelerim. Ne çok geldin, hoş geldin.
Bakışlarımda biriktirdiğim yağmur öncesi bulutum, su gibi geldin.

Sakla beni, dolunay gecesinde göğsüne kayan yıldızın olayım, son dileğinmiş gibi tut içinde, sakınırken kendinden bile…

Öyle deli düş ki, kalbime; çıldırsın düşlerim, varmak istedikçe. Ölüp ölüp dirileyim, susayıp ummanına.

Göğe yükselen denizin kanatlarına takılsın umudumuz, gülüşlerimiz ebem kuşağına asılsın bir yağmur sonrası içimize çekildiğinde toprak kokusu.

asıldım ebem kuşağına
salındım
bir o yana
bir bu yana
güneşi öpecektim dudaklarından.

Aşk olsun, bunca kıyamet yüzlü acıların ortasında mahşere düşen sözlerim oluverdin. Dili damağı kurudu kedere akan ırmaklarımın. Kevsere düşer gibi düştük aşka, aşk ki bu alemde muamma. Tut ellerimden titresin arz ile arş, medcezirlerine teslim olup kudursun denizlerimiz.

yürüdüğüm sırat
ol(sun)
kalakaladığım araf
mahşere yürümek gibi bir şeymiş,
senle aşk.

Üşüme uzaklığıma, koynuma gel. Titrerken sesin, uçuş uçuş iken, kımıl kımıl iken içimizde büyeyen delilik. Gel, kırılmadan baharın dalları, henüz çiçeğe durmuşken içimizde zerdaliler. Göğsüme yasla özlemlerini, kapatıp gözlerimizi acıya, şarkılar söyleyelim satıp anasını dünyanın. Sarhoş olalım düşüp sevdanın yamaçlarına, hiç duyulmamış naralar atalım mesala. O gök buraya gelecek, şu dağlar denizlere yürüyecek ve bu yer bizden başkasını aşk bilmeyecek. Kirlenmiş dünyaya inat, sevişip aklanalım…. Oh mis!

aşk-ı vuslat
ruhuma iyi
yüreğime hoş
geldin.

Bozup yeminlerimi, üşürken şiire imge imge aşk geldin…

Nisan güncem

sude nur haylazca