Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Perşembe, Aralık 18, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Nezahat GÖÇMEN

Sen Gölyazı

Nezahat GÖÇMEN Yazar Nezahat GÖÇMEN
06 Nisan 2017
Nezahat GÖÇMEN
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sen Anadolu

Sen Apollyont

Osmanlı İmparatorluğunun kuruluşunda Orhan Gazi’nin kurduğu Kızık köylerinden biri olan CUMALIKIZIK’ ı gezdikten sonra, az gittik, çok gitmedik.   M.Ö 2. yy’da mitolojide müziğin, sanatların, güneşin, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrı Apolon’dan adını alan, Cumhuriyet’in kuruluşuyla mübadeleyle boşaltılan, Gölyazı eski adı Apolyont olan bir Rum köyüne yol aldık. Gölyazı’ya girerken zeytinliklerle birlikte kahverengi “5 km kaldı tabelası” karşıladı bizi ve serüven başladı köy girişinde.

Gölyazı küçük bir ada

Gölyazı’da ilk olarak 12 kanatlı bir Yel Değirmeni çıkıyor, daha sonra Aziz Panteleimon Kilisesi.  Araçlarını köy dışında bırakmış insanlar sıra sıra tozlu yoldan köyün meydanına hızlı adımlarla ilerliyorlardı. Aracımızla kalabalığın arasından geçtik. Köyün merkezinde Ağlayan Çınar’ın altında köye “merhaba” dedik. Ulubat Gölü kıyısında yer alan tablo gibi bir balıkçı köyü karşıladı bizi.

Duydum ki; Gün batımının en güzel gözlendiği noktalardan biri olması dolayısıyla, fotoğrafçıların önemli uğrak noktalarından birisiymiş. Yunan Tanrısı Apollo da burada kendine tapınak yaptırtmış.

Köye girdiğimizde, adacığın kıyıları boyunca sıra sıra dizilmiş sandallar ve önlerindeki kiralık tabelaları dikkatimi çekti. Sandal gezisine davet eden  “ Nilüfer çiçeklerine sandal gezimiz 5 TL” diye yükselen sesler var. Köyün girişinde hemen sandala binmek olmazdı.  Köyün içinde etrafı izleyerek ilerlemeye başladık.  Yürürken ilk önce balıkçılar ve balıklar çarpıyor gözünüze. Sudan yeni çıkmış balıklar karada dizilmiş, misafirlere.

“Hoş geldiniz” diyor. Sevimli insanlarla dolu küçük ve şirin köy. Yeni yasayla mahalle olmuş.  Köye girince tek fark edeceğiniz şey her adımda Atatürklü Türk bayrakları. Bu şirin köyün halkı Atatürk’e tek kelimeyle aşık. Mübadele döneminde Selanik’ten buraya yerleştirilen halk, kurtarıcısını çok seviyor.  Köyde en büyük sokağa “Atatürk Caddesi” adını vermişler. Atatürk posterleri asılı pencerelere bakarak köy içinde yürüdük.  Köyde 250 yıllık Rum evlerinden bir kısmı korunmuş.

Aaa o da ne leylekler de ailece köye gelmişler. Her evin çatısında bir leylek yuvası gördüm. Yuvalarında fotoğraf çektirmek için poz veriyorlar sanki. Leyleklerin yuvalarında aile samimiyetini bile görebilirisiniz. Köyün en çekici yanı leylekler diyebilirim. Burası aynı zamanda kuşlar için önemli bir adresmiş. Yavrulama döneminde Manyas Gölü’nde konaklayan göçmen kuşlar, balık bolluğu nedeniyle beslenmek için Ulubat Gölü’ne geliyorlarmış.

Rum evlerinin Türk evleriyle kucaklaştığı bu adada evlerin önünde, tenekeden sardunya saksılarının

arasında çocuklar renkli boncuklarla takılar yapıyorlar. Çocuklara gülümsedim, gözlerinin içine baktım. Onların yaptığı işin değerli olduğunu hissettirmek için birkaç tane bileklik aldım.  Bir ördeğin “vak vak” diye sokakta konukların arasında gezintiye çıkması da kurgu gibiydi. Ya kedilerin ağır ağır gezinti yapması görmeye değer.   Köyde her yıl mayıs ayında gökyüzünü süsleyen ”Uçurtma Şenliği” yapılıyormuş. Halkı gerçekten çok yardımsever, çok iyi insanlar.  Başınızı göle doğru çevirdiğinizde, evlerin aralarından göl üzerindeki sandalların rüzgarla dans ederek geçtiğini görüyorsunuz. Öğle yemeği için, gölden yeni çıkmış turna- sazan ve yayın balığı hazırlanırken, gölün o muhteşem manzarası ile masaya oturuyorsunuz.  Nefis kızarmış balığınızı yerken,  göl üzerinde, renk cümbüşü içinde, gelin arabası gibi süslenmiş sandallar; nilüfer çiçekleri,  Apolyont tapınağı ve gölde doyasıya bir gezintiye davet ediyor sizi.

Sandalları selamlayan ağaçlar suların içinde, köklerini serinliğe bırakmışlar. Evler su kenarında. Yazın kuruyan sular size yürüyeceğiniz yol olabiliyormuş. Köy için; kışın ada, yazın yarımada derlermiş. Çünkü kışın sular yükseliyormuş.

****

(İstanbul Edebiyat ve Sanat Eserleri

Yemekten sonra, eski Rum ve Osmanlı evlerinin olduğu sokaklarından geçerek tekrar köyün meydanına döndük.   Köylü kadınların göl kenarında oturduklarını gördüm.  Yanlarına oturdum,  sohbet ettim. Çok içten ve samimiler “Her cumartesi Pazar burada toplanırız. Kalabalığı izleriz. Hafta içi köyümüz 

boştur, sessizdir.  Her gün sabahın beşinde balıkçı kadın ve erkeklerin göle çıkışıyla başlıyor hayat burada. “ diyerek devam ettiler. “Uluabat gölünün suları yükseldikçe ağaçlar, merdivenler, hatta köprü altındaki otopark gölün içinde kalır. Eskiden bu köyde ipek börekçiliği yapılırdı ama sonra bitti, şimdiler de ise zeytincilik ve balıkçılık, son zamanlar da ise turizm den kazanç sağlamakta,

ilgiden. Ne kadar tatlı dil de dökseniz de köylüler fotoğraf çektirmeyi hiç sevmiyor, reddediyorlar. Sokakta oturup kırmızı balık ağı ören yetmiş yaşlarında teyzeye “merhaba” dedim. Çok samimi sohbet etti. Fotoğraf çektirmeyi o da kabul etmedi.

Köyün, göl manzarasına doyulacak en güzel yeri uluslararası anıt ağaç işareti taşıyan, Ağlayan Çınar’ın altına geldik. Çınar, gölün kenarına yan yatmış,  için için ağlarken, çocuklar adeta parkta oyun oynar gibi

Ağlayan Çınar’ın üzerinde oyun oynuyorlar.   Göl ile yıllardır uyum içinde yaşayan Ağlayan Çınar’a, Hey Çınar! diye seslendim.  “Göl bir yanında, cıvıl cıvıl kuşlar 

dallarında, neşeli insanlar gölgende.  Ağlaman için sebep var mı?” dedim ve öyküsünü dinlerken hüzünlendim.  Köyde yaşayan Mehmet isimli bir Türk ile Eleni adında bir Rum kızı birbirlerine sevdalanmışlar.” diye başlıyor aşk hikayesi, sonu oldukça hüzünlü.  Elim varmadı sonunu yazmaya. O günden beri ağlarmış bu çınar.

****

Köyün içindeki fırından susamlı ve cevizli ekmek kokusu geliyor. Köy ekmeği almadan olur mu? Odun ateşinde çay bazlama ve yerel köy kahvaltıları mis gibi, göle sıfır mekanlarda kahvaltı, ulu çınarların

altında, kafeteryalarda çay sohbeti yapmak çok keyifli. Nefis nilüfer yatakları olan bir göl Ulubat(Apolyont) gölü.    “Abla benim sandal pat pat yapmaz.” diyen bir sandalcı ile göle açılıp nilüfer çiçeklerinin su üstünde durduklarını görebilirsiniz.

Şu anda kültür merkezi olarak kullanılan Aziz Panteleimon Kilisesini ziyaret ettik. Eski duvarlar kulağıma fısıldadı sanki. “19. yüzyılda zenginleşen ve kültürel olarak ilerleyen Rumlar birçok kilise inşa etmişler, fakat günümüze bu kiliselerden ancak Aziz Panteleimon Kilisesi ulaşabilmiş ve Nilüfer Belediyesi tarafından restore edilerek günümüze taşınmıştır. Gölyazı’da konuştuğum insanların dediğine göre burada 

yılda 2-3 sefer ayin yapıldığı hatta çocukların vaftiz törenleri yapıldıkları söylendi. Kilisenin galerilerinde tren raylarına rastlanmış ve bu yüzden yapının 19. Yüzyıl’ın sonlarına doğru inşa edildiği düşünülüyor.”

Artık akşam olmakta ve dönme vakti yaklaşıyordu. Köylülerin evlerin önünde yaptıkları gözlemelerle

keçi peyniri ve lor peynir aldım. Peynir satan aile bahçesinden kopardığı yeşillikleri de ekledi. Mis gibi. Köyden çıkarken tekrar yel değirmeninin önünde fotoğraf çekmeyi ve çektirmeyi de unutmadık. Son eylemi de gerçekleştirdik.  Artık gün batmak üzereydi. Köyden ayrılırken,  sessiz sedasız son cümleydi .” Ver elini İstanbul.”

Geriye döndüm baktım. “Daha önce gelseydim bu köye” diye hayıflandım. Köyde kiralık veya satılık ev

olmadığını söylediler.   Sadece yazarların konaklayabildiği Göl Yazıevi’nde ise kalmak için Nilüfer

Belediyesi’nin başvuru formu doldurmak gerekiyormuş.   Eğer şartlarınız uygunsa, geçici süreli yazar

konaklama sözleşmesi yapılabilirsiniz.

Ayrılmak istemesem de sessiz sakin yaşamı özlediğimi fark ettiren yer oldu. Pazar günümü geçirdiğim köy. Köy ama neden mahalle yapmışlar anlayamadım.  Gözlerimi kapattım ve düşündüm. Fotoğraf çektiğim, çektirdiğim, çocukların gözlerinin içine baktığım, mutlu olduğum köy. Huzur bulduğum köy. Kısacası tarih ile konuştuğum köy. Artık köyüm demek istiyorum. Çünkü aklım kaldı, yüreğim kaldı bu köyde. Gölyazı’da bir akıl bir yürek bulursanız o benimdir, emanetime iyi bakın.

Paylaş
Etiketler: ağlayan çınarbalıkçılıkgölyazıleyleknilüfersandalturnaü sazanyayın
Önceki Yazı

İş Arayanlara 650 Lira Destek

Sonraki Yazı

Rakamlar Gidişatın İyi Olduğunu Göstermiyor?

Nezahat GÖÇMEN

Nezahat GÖÇMEN

İlişkili Yazılar

Cumhuriyetin Köyde Bilim Savaşı: ‘Kedi Köpek’ Yalanı
Eğitim

Cumhuriyetin Köyde Bilim Savaşı: ‘Kedi Köpek’ Yalanı

12 Aralık 2025
5k
Siyah Önlükten Yükselen Hüzün
Anma

Siyah Önlükten Yükselen Hüzün

10 Kasım 2025
5k
Çörek Otu
Doğa-Çevre

Çörek Otu

22 Ocak 2024
5k
Artık Yıl
Genel Eğitim

Artık Yıl

08 Ocak 2024
5k
Sonraki Yazı

Rakamlar Gidişatın İyi Olduğunu Göstermiyor?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Kim Kırdı

Kim Kırdı

18 Aralık 2025
Korkuluk

Korkuluk

18 Aralık 2025
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap