Yaşamın, bahar rüyası gibi iz bırakmadan, geçtiğini hissettim. Bu geçişte, şarkıların, bir kat daha değer kazandı. Şarkı sözleriyle, nağme oldum ve damla damla ırmağa döküldüm.
Şarkılarda yücelirken, makamlardaki, tatlı anıları yaşadım. Sözlerin frekansına uyup hayallerin ötesine geçtim. Yeni şarkıların altın yaldızlı nağmelerine, katkıda bulundum.
Sayfaları çevirmek zorunda kaldığımda üzüldüm. Bir tatlı anıdan diğerine atlamak istemedim. Sözleri nağmeler gibi okudum, kendime mal ettiğimi sandım. Fakat okudukça yeniden sindirmek durumuna düştüm.
Yılların nağmelerini, yüreğimin en ücra köşesine, aldım ve saygınlık kazandım. Bilgi edinmek adına sözleri, yenilerle karşılaştırdım.
Şarkının hikâyesindeki anlamı, nağmelerin nakaratından anlayacaksınız.
Nağmelerin renkliliğini göreceksiniz. Her nağmede beğendiğiniz nüansları bulacaksınız. Yalnız şarkıları makamına uygun olarak okumalısınız. Makamına göre okumakla, insanın içine, bir başka zevk ve neşe dolduğunu hissedeceksiniz.
Nağmeleri, akşam gölgesi gibi uzatıyorum. Coşan hislerimi, gölgelerde buluyor ve yanıyor yanıyorum.
Defterimin sayfasına sevgimi koyarak, birlikteliği yaşamak istiyorum. Nerde kaldı sevgiler, yitirdim mi bilemiyorum.
Umut ışığını nağmelere katmayı başaramadım. Nağmeler senin olsun, bana sen yetersin, desem de şarkılar defterimde, kabul görmedi. Beyaz sayfalarımda, sözler ve bazen de nağmeler ağırlık kazansa da.
Onlarla neşeleniyor ve onlarla sevgi bağını kuruyordum. Söz ve nağmelerle sevgi dolu kalplere, diyordum. Şarkıların ritmiyle kalpleri kurcalıyor ve yürekleri dolduruyordum.
Sanatçı gibi makamında okumak ve nağmeleri usulüne uygun çıkartmak istiyorum. Sözlerini daha iyi öğrendiğim şarkıları okuyorum. Onun için defterimi yanımdan ayırmıyorum.
Şarkıları hikâyesiyle yaşıyorum.
İç dünyamın duygusallığında, okumaya çalışıyorum.
Hasan TANRIVERDİ