Kütüphaneler bir milletin hafızası, halkının da havsalasıdır. Kütüphanelerimiz, geçmişten günümüze kadar gelen yazılı ve görsel materyallerin saklandığı, korunduğu ve hizmete sunulduğu milli hafızamız, aynı zamanda kütüphaneler halkın bilgi edindiği, zihnini geliştirdiği, kültürünü artırdığı bir bilgi hazinemizdir. Kültür, sanat, edebiyata ve tarihe dair geriye dönük her türlü bilgiye buralardaki kitap, yazma eser ve fotoğraflardan bulabiliyorduk, şimdi daha fazlası var…
Kütüphaneler sadece kitaplardan ibaret değildir; buralar aynı zamanda destekleyici eğitimlerin de verildiği bir alandır; iletişim, ekonomi, psikoloji, bilgisayar teknolojileri, mesleki İngilizce, kitle iletişim araçları ve toplum, bilgi yönetimi, araştırma yöntemleri, bilgi ve iletişim teknolojileri, bilginin organizasyonu: yazılım kodlama, bilgi ağları ve internet, sistem analizi, bilgi sistemleri tasarımı ve yönetimi, web tasarımı gibi derslerin verildiği yerlerdir…
Şimdilerde ise bu kütüphanecilik daha da gelişti, sanatsal anlamda ihtisas kütüphaneleri kuruluyor. Bu çok iyi oldu, zira daha üst düzey akademisyen, sanatçı, lisansüstü öğrenciler, kültür, sanat ve edebiyatla uğraşanlar için aradığı dokümanlara ulaşmak daha kolay olacak.
Bu bağlamda bu hafta İstanbul Zeytinburnu Kazlıçeşme’de ‘Sanat Kütüphanesi’ açıldı. Taksim AKM’de ve özel sektörün yapmış olduğu birkaç sanat müzesinden sonra böyle geniş hacimli sanat müzesi Zeytinburnu’nda açıldı. İhtisas kütüphanesi olarak hizmet verecek olan kütüphanede resim, grafik, geleneksel sanatlar, fotoğraf, heykel, mimarlık, tasarım, tekstil, moda, sinema, tiyatro, müzik, arkeoloji dallarında 10 bini aşkın Türkçe ve yabancı kitaba sahip olduğunu görüyoruz. Yeni kitap ve periyodiklerle de her geçen gün zenginleşecektir elbette.
Bu güzel hizmeti sunan yetkililerin verdiği bilgiye göre; “Bilgisayarlarla veri tabanlarına ve 200 binin üstünde dijital kaynağa ulaşılabilecek, sınırsız tarama hizmeti alınabilecek. Kütüphanede bir program çerçevesinde film gösterimi ve mini konserler de düzenlenecek. ‘Kazlıçeşme Sanat Konuşmaları’ adıyla yapılmakta olan müzikli söyleşiler bu programların bir örneği. Her gün saat 22.00’a kadar açık olacak kütüphane, Marmara Denizi’ni gören terasında çay, kahve içme imkânı da sunuyor. Ziyaretçilere ilham vermek üzere salonun merkezine yerleşen piyano, içinde saklı duran sesleri açığa çıkaracak hünerli elleri bekler durumda. Yanındaki küre ise sanatın evrenselliğini sembolize ediyor. Tüm sanatseverlerin bilgisine ve ilgisine…”
İstanbullu kültür insanları için böyle nitelikli kütüphanelere çok ihtiyacı vardı. Emeği geçenleri kutluyor, İstanbul’dan başlayarak Anadolu’da da sayılarının artmasını bekliyoruz.
58. kütüphaneler haftası kutlu olsun, iyi kitap okuyanlarla ülkemiz mutlu olsun… yazarmehmetballi@gmail.com