Çok önemli bir şehirde yaşıyoruz; lojistiğin tüm altyapılarına sahip, enerjide önemli bir merkez, ülke ve bölge açısından önemli bir konumda, köklü üniversitesi ve kurumları var, çok kıymetli çoğu sulanan ovaları var, tek kelimeyle stratejik bir şehir…
Kuzeyinde eski SSCB ülkeleri, doğusunda Asya Pasifik’e kadar Türk Koridoru, güney doğusunda Çin ve Hindistan gibi yakın gelecekte dünyanın ekonomik liderliğine hazırlanan iki blok, güneyinde İslam coğrafyası-Ortadoğu, güney batısında Afrika Ülkeleri, batısında Avrupa Birliği Ülkeleri ve tüm bu 7 stratejik bölgenin bana göre tam ortasında ülkem ve şehrim Samsun…
Bu 7 bölgeyi çok iyi bilen bir akılla merkez şehir olarak bu bölgelerin üretim merkezi olarak konumlandırmalıyız Samsun’u, dolayısıyla ürettiğimiz her şeyi pazarlayabileceğimiz bir coğrafyada yaşadığımızı unutmamalıyız.
Düşünsenize tohumdan nihai tüketiciye, hammaddeden nihai ürüne doğru yöntemlerle ne üretirseniz üretin pazarlama sorununuz yok.
Samsun SAĞLIK ŞEHRİ, 50 yıllık eğitim veren Tıp Fakültesi var, şehirde yetişmiş insan kaynağı var, çok nitelikli hizmet veren özel hastaneleri var, bölgede sağlık üssü olarak bilinen ve tercih edilen bir yönü var, tek yapılması gereken bu potansiyelleriyle uluslararası sağlık turizmine talip olması ve bunu da yönetecek doğru bir üst akla ihtiyacı var, param parça ne turizm olur ne de sağlık turizmi.
Birileri “Samsun’da turizm olarak ne var ki” dese de hatta böyle diyenler şehri yönetse de Samsun bana göre tam bir TURİZM ŞEHRİ, milli mücadelesi var, deltaları var, yaylaları var, baraj gölleri var, onlarca medeniyete ev sahipliği var, mübadele kültürü ve şehirleri var, Osmanlı Selçuklu kültürü ve şehirleri var, reji mimarisi ve şehre yansımışlığı var, İkiztepe’den Oymaağaç’a kültür yolu var, 2oo km’ye yakın sahili var, şehirde ikram kültürü ve koridorları var, eğlence altyapıları yeterli, broşür basmayı turizm yapma zanneden bakış açısının göremeyeceği derinlikleri olan muhteşem bir şehir.
Samsun ülkemizin özeti gibi, ülkemizde olan ne varsa az veya çok bir cüz’ü bizde de var, ne yetişiyorsa bizde de yetişir, Türkiye dünyanın Samsun Türkiye’nin tam kalbinde.
17 İlçesi var, hiç birisinin kalkınma planı olmadığı gibi bir KALKINMA yolculuğu da yok maalesef.
En az 20 sektörde kümelenme potansiyeli var ancak hiçbir sektörde profesyonelce KÜMELENME çalışması yok maalesef, ben bu sektörlere SAMSUN’UN UYUYAN DEVLERİ diyorum, biraz çalışınca her birinde en az 1 milyar dolar gelir görüyorum, bunu göremeyenlere, görüpte inanmayanlar, inanıpta harekete geçmeyenlere hayret ediyorum.
Kalkınma;
- Fındığı çikolataya dönüştürdüğümüzde,
- Dağınık medikal firmalarını ihtisas OSB ve KSS çatısı altında bir araya getirdiğimizde,
- Sağlık turizminde hedef pazarları birlikte çalıştığımız ve şehri sağlık turizmine göre yeniden dizayn ettiğimizde,
- Yayla koridorumuzu küçükbaş hayvan koridoruna dönüştürdüğümüzde,
- Delta ovalarını ekolojik tarıma ve sebze üssüne dönüştürdüğümüzde,
- Terme’den Yakakent’e anayolun deniz tarafını manda koridoruna dönüştürdüğümüz ve işlemeyi pazarlamayı markalamayı beraberinde getirdiğimizde,
- Ovalarımızın her birini kesme çiçekte bir Hollanda yapma mantığıyla çalıştığımızda,
- Doğu batı ve iç olarak üç bölgemizin her birinde organize besi-damızlık hayvancılık bölgeleri oluşturduğumuzda,
- İç bölgemizi kısmen organize tıbbi aromatik üssü, kısmen yem bitkisi üretim üssü ve kısmen de tahıl üssü olarak planladığımız ve üretime geçtiğimizde,
- Tarıma sıcak zincir soğuk zincir ve işlemeyi tüm yönleriyle entegre ettiğimizde,
- Samsun’u Sağlık Turizmi ve Turizm şehri olarak tüm bileşenleriyle çalıştığımız ve hazırladığımızda,
- Ulaşım altyapılarımızı uluslararası lojistik merkez olarak entegre tüm yönleriyle çalıştığımızda,
- Sanayi limanımızı sanayinin önüne taşıyarak yeni serbest bölge ile entegre ettiğimizde ve mevcut limanı kruvaziyer limana dönüştürdüğümüzde,
- Alaçam’ı mübadele, Bafra’yı kültür, İlkadım’ı ticaret ve turizm, Ladik’i ve Vezirköprü’yü Osmanlı Selçuklu şehri temalarıyla özel kalkınma bölgesi olarak çalıştığımızda,
- Her ilçemizi müstakil bir kalkınma bölgesi olarak çalıştığımızda,
- 20 sektörümüzün her birini (tarım sektörleri: arıcılık, su ürünleri, kanatlı, küçükbaş, büyükbaş, tıbbi bitkiler, süs bitkileri, sanayi sektörleri: medikal, çikolata, un, mobilya, tekstil, makine, oto-yedek parça, hizmet sektörleri: turizm, sağlık turizmi, lojistik, bilişim, spor, finans) profesyonelce kümelenme yaklaşımıyla ayrı kollardan çalıştığımızda,
- Şehirlerimizi gençlerimize çocuklarımıza ve torunlarımıza yakışır vaziyette yeniden dizayn ettiğimizde,
- Her şeyden önemlisi insanımıza inandığımız ve gençlerimize güvendiğimizde,
- Samsun’u bir ülke gibi stratejik bir şehir olarak finans merkezi gibi yönettiğimizde,
Kaçınılmaz bir sonuç olarak (kalkınma) kendiliğinden gelecek ve Samsun hak ettiği gelişmişlik seviyesine ulaşacak, ilimiz Karadeniz çanağının ve bahsettiğim 7 bölgenin üretim ticaret ve hizmet merkezi olacak, buna çok inanıyorum.