Sahte kukla, şaşı olduğu kadar şaşkındı da. Varoşun tek göz evinde var oldu, sahte kukla. Sahte kukla bulduğu sigara atıklarını tüttürürdü. Köşede yan yatmış bira kutusunu ağzına dikerdi. Sokak aralarında teneke kutularıyla oynardı. Akşam kararmadan eve gitmek istemezdi.
Sahte kukla, bitkin ördek gibi, denizden dereye çıkar, avcılara yem olurdu. Gününü simit bulma hesabıyla geçirirdi. Sokaklarda kaldırımlara uzanır, gününü hoş geçirmeye çalışırdı. İstemeyi, başkasının sırtından geçinmeyi bir türlü kıramıyordu. Köşe başında avuç açmazsa rahatsız oluyordu.
Neo canlar gibi yaşamak istiyordu. Teknik aletleri kabul etmiyordu. Elektrik düğmesini çevirmez, kara ışığı yakardı.
Olayları, sahte kukla anlayışıyla yorumlar, “Mavi umutlar” diyerek, sahilde gecenin geç zamanına kadar pineklerdi. Yaşantısını taklit üzerine kurgulamıştı. Hareket eder, seslendirme ona göre uyarlanırdı. Geçmişim sürüngenmiş diyordu. Sürüngen kukla…
Sahte kukla, saplantılıydı. Sigara ve bira kutularının dibini sızdırmadan eve gitmezdi. Kuklayı oynatanlar bu kadar oynak olduğunu tahmin edemezdik. Aradığımızı bulduk, diyorlardı. Çünkü, tek ayak üzerine kırk yalan atardı. Doğru hareketi hiç yoktu.
Sokakta çaka satar ve gösteriş yapardı. Bir davranışı diğerine uymazdı. Moda diye şaklabanlık yapardı. Sahte kuklayı farklı giydirirler fakat abuk sabuk bir şey olurdu. Yine kandırıldım derdi. Sokakta elden ele kucaktan kucağa giderdi.
Sürüngen beyni, “Para” diyordu. Karnını yarmışlar ve içine demir para bırakmışlardı. Akşam paraları çıkarır ve saklardı. Bu kadar parayı topladığına göre sahte denmesini sevmiyordu. Sahte olsa ne olacak gerçek olsa çünkü, sonuçta kuklaydı.
Davranışları, konuşması ve sokaklarda gezinmesi de gizlilik içerisindeydi. Kendine göre gizliydi. Biri gözetliyor, ters dön, arkaya kaç veya çöplerin arkasına saklan. Öyle çöp arkalarında uyuduğu olmuştur.
Sahte kukla rüyada yaşıyor gibiydi. Rüyalar, gerçek olsa. Onun rüyaları gerçekti. Ne olacağını rüyasında görüyordu. Duygusal olaylara değer vermezdi. Hiçbir şekilde kurallara uymazdı. Olaylar aleyhine geliştiğinde olduğu yere yatar ve sürünürdü.
Davranış bozukluğu gösterir ve kukla olarak, ağzı burnu yamulurdu. Oynatanını asla aldatmazdı. Rastladıkları eline alır, biraz oynatırdı. Küfürlü konuşmayı severdi. Onu oynatanları severdi. Yeter ki onu oynat, eklemleri makaralıydı. Onun için acayip oynardı. Oyun esnasında çoğu zaman duvara toslardı.
Cam gözleri arada yerinden çıksa da marangoz servisinde taktırırdı. Gözlerinin kısa sürede taktırılması gerekirdi. Çünkü bir daha görmezdi. O zaman da yeni cam gözlere baş vurulurdu.
Duyuları iyi çalışmadığı için onunla oynayana sezgilerini bağlamıştı. Onun kafa mermer tozunun sıkıştırılmasıyla oluşmuştu. Beyin diye bir şey içerisine yerleştirilmemişti.
Her şeye rağmen sahte kukla sokakların neşesiydi.
Kuklanın sevinç hâli dilini dışarı çıkartmasıydı.