Toplum olarak sağlıklı bir yaşam istiyoruz hepimiz… Aslında kendimizi sorgularsak, istediğimiz sağlıklı yaşam için hiç çaba harcamıyoruz. Bu yüzdendir ki, sağlığımıza özen göstermediğimizden hastalıklar peşimizi bırakmıyor.Öncelikle dengeli ve de sağlıklı beslenmiyoruz. Mazeretimiz hemen hazır. İş hayatını bahane ederek düzenli yemek yemiyoruz. Kısaca Fast Food olarak adlandırılan, kısa sürede hazırlanmış ve hızlı bir şekilde servis edilen yiyecekleri tercih ediyoruz.. Fast food türü tüketime ülkemizde “Ayaküstü beslenme” de deniliyor. Maalesef çocuklarımızı da bu tür beslenmeye alıştırdığımız içindir ki; bebek yaştan ityibaren hele bir de anne sütü almamışsa vitaminsiz beslenen, daha doğrusu genetiği bozulmaya başlayan bir nesil yetiştiriyoruz.
Şöyle etrafınıza bir bakınız insanımızın neredeyse yarıdan fazlası obez… yani şişmanlık hastası… Kimileri bunu hareketsiz yaşantıya bağlıyor, kimileri, kendini haklı çıkarmak adına, “Su bile içsem yarıyor”, “ Aslında çok yemek yemiyorum” gibi safsatalarla kendini kandırıyor. Uzmanlar, fast food için bir cümle ile bakın neler söylüyor:
“Fast food zaman içinde ‘kötü gıda’ ile aynı anlamda kullanılıyor. Hamburger tarzı fast food gıdaların, besin değerinin düşük, kalori oranının yüksek oluşu, hayvansal kaynaklı doymamış yağ asitleri içermesi insan sağlığını tehdit ediyor”
Nereden geldi bu hızlı beslenme türü diye araştırdığımızda karşımıza Amerika çıkıyor… Markalara bakıyorsunuz, Mc Donalds, Burger King, Kentuckky Fried Chicken gibi jhepsi ABD kökenli. Bu işin yüksek kazancını fark eden ülkeler de rekabet ortamına giriyor. Ve şimdi bir yenisi daha ekleniyor Wiener Wald (Alman fast food zinciri)
Bu restoranlar yüzünden maalesef Türk mutfağına da bakan yok . Gelin bu fast food ürünlerinden vazgeçip hep beraber Türk ürünlerini, annelerimizin mis kokulu sebze yemeklerini tüketelim. Hem ülkemize katkı sağlayalım hem de sağlımızı tehlikeye atmayalım. Ayrıca “Yerli malı yurdun malı herkes onu kullanmalı’’sözü bir kulağımızdan girip diğerinden çıkmasın.
Ya Spor?
Toplum olarak hazır yemek alışkanlığımızın yanısıra spor da yapmıyoruz. Özellikle sürekli masa başında çalışanlar kendilerine bu anlamda hiç bakmıyorlar. Zinde değiller, işe bitkin geliyorlar, evde de sızıp kalıyorlar.
Çok mu zor spor yapmak ya da zaman mı ayıramıyorsunuz? Size önerim bol bol yürüyün… Sağlıklı bir insanın her gün asgari 45 dakika yürümesi gerektiğini söylüyor uzmanlar… Özellikle açık hava da yürümek insanı o kadar zinde tutuyor ki , bir nebze de olsa bütün sıkıntı ve streslerinizden kurtuluyorsunuz . Öyleyse hadi spora…
Daha sağlıklı bir nesil için biz tüketiciler fast food türü yiyeceklere “hayır”, sağlıklı beslenmeye yani sebze ve meyve tüketmeye “Evet” diyoruz.
Sevim Hanıma tam destek; hakikaten fast foodlar çok zararlı beslenme(me)ye yol açıyor.Fast fooda hayır…
Ahmet Bey hem fikiriz sonuna kadar.
Hele bir de şu çocuklarımızın daha beş yaşında dobişko olması yok mu? öldürüyor beni.
Bu mesele aslında çok derin,
Hanımefendiye teşekkür ederim, el atmaya erindiğimiz bir konuya değinmiş.
Özellikle şu şekli şemali, biçimi bozulmuş daha 15 indeki gençlerimizin hali dikkate değer bir konudur.
Başarılar.
Bu hazır yiyecekler gençliğin sağlığını ciddi şekilde tehdit ediyor.