Sosyal güvenlik reformu öncesinde sadece çalışmalarından dolayı sosyal güvencesi olan SSK, Bağ-Kur, Memurlar ile bunların emeklileri ve dul-yetimleri sağlık günevcesi kapsamında idi. Ayrıca yeşil kart hakkı olanlar da belli durumlarda sağlıktan yararlanabiliyordu. Yani, sosyal güvenlik kapsamında olanlar genel sağlık sigortasından yararlanmak için başka bir işlem yapmayacaklar.
Örneğin SSK’lı olarak çalışmaya başlayan bir kişi için işverenler tarafından sigortalı işe giriş bildirgesi verildiğinde, sağlıktan yararlanma hakkı da başlatılmış oluyor.
Kimler bildirim yapacak
Sosyal güvenlik reformu ile herkes sağlık kapsamına alınacak olup, ister çalışsın, ister çalışmasın tüm vatandaşlara sağlık güvencesi getiriyor.
Hatta bu çerçevede mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişilerle başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlardan herhangi bir şekilde sosyal güvenlik kapsamında olmayanların da genel sağlık sigortalısı sayılmaları öngörülmüş.
Yani, herhangi bir sosyal güvencesi olmayan vatandaşlarla mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler bildirim yapmak zorunda olacaklar. Bu kapsamdakilerin yaklaşık 3 milyon kişi olacağı öngörülüyor.
Bildirim zorunluluğu başlıyor
Ancak bu zorunluluğun yürürlüğe girmesi için bir geçiş süreci belirlenmişti. Buna göre genel sağlık sigortalısı sayılanlar, 01.10.2008 tarihten itibaren en geç iki yıl içinde bildirimlerini yapmak zorunda tutulmuşlardır. Bu sürede 01.10.2010 tarihinde başlayacak ve sosyal güvencesi olmayanların en geç 31.10.2010 tarihine kadar genel sağlık sigortası giriş bildirgesini vermeleri gerekiyor.
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesi verildikten sonra ise aile geliri ve harcamalarının hesaplanmasında ve aile bireylerinden her bir kişinin gelir payının belirlenmesinde sosyal güvencesi olanların yıllık net gelirleri de göz önünde tutularak yapılacak değerlendirme sonucu aile içindeki kişi başına düşen aylık gelir tutarı asgari ücretin üçte birinden (253.50.-TL) az olanlar herhangi bir prim ödemeden genel sağlık sigortalısı sayılacaklar.
Aile içindeki kişi başına düşen gelir payının aylık tutarı;
– Brüt asgari ücretin üçte biri (253.50 TL) ile asgari ücret (760.50 TL) arasında olanlar, brüt asgari ücretin üçte birinin % 12’si (30.42 TL),
– Brüt asgari ücret (760.50 TL) ile brüt asgari ücretin iki katı (1.521 TL) arasında olanlar, brüt asgari ücretin %12’si (91.26 TL),
– Brüt asgari ücretin iki katından (1.521 TL) fazla olanlar, brüt asgari ücretin iki katının %12’si (182.52 TL), tutarındaki primlerini kendileri ödeyecekler.
Kanun çıkmazsa ceza doğacak
Genel Sağlık Sigortası kapsamında prim ödemesi gereken bu kişilerden, 31 Ekime kadar ya da kurumca belirlenen şekle ve usûle uygun vermeyenler veya kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret (halen 760.50 TL) tutarında idari para cezası uygulanacak. Yani, sosyal güvencesi olmayanlar bildirim yapmak zorunda kalacaklar. 31 Ekim 2010 tarihine kadar bildirim yapılma zorunluluğunun 1 Ocak 2012 tarihine kadar erteleneceği duyuruldu. Şimdi vakit çok dar. Meclis açılır açılmaz bir düzenleme yapılmalı ki, yaklaşık 3 milyon kişi ceza yemesin.