Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Çarşamba, Aralık 17, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Kemal ÖZER

Sadece Beden Değil, Ruh ve İnançta Kanser Olur!

Kemal ÖZER Yazar Kemal ÖZER
15 Eylül 2013
Kemal ÖZER
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

20’inci yüzyılın insanları, kıtlık, yokluk, varlık ve israfın her çeşidini birlikte yaşadılar. Bu çağdaki iç içe geçmiş tezatlar ve yaşananlar, belki de insanlık tarihinin en karmaşık ve şizofrenik dönemi olsa gerek.
Bazı çevreler bu asırdaki ‘bilimsel gelişmelerin’ insan ömrünü uzattığını iddia ederler. Tezin sahipleri gerçeğin böyle olmadığını gayet iyi bilirler. Doğrulatmadan inananların çokluğu, gerçeğin ters yüz olmasına yol açıyor.  untitledGünümüzde insan ömrü, ortalama yetmiş yaştır. Oysa bir yüzyıl önce, yetmişli yaşlarda ölen biri için ‘genç gitti’ derlerdi.

Evet, son yarım asır öncesinde ortalama ömür günümüzden daha kısaydı. Nedenleri bize sunulandan çok farklıydı. Şöyle ki: Yaygın cephe savaşları yaşanıyor, imkânsızlık nedeniyle bebekler ölüyor, zaman zaman da salgın hastalıklar görülüyordu. Yaş ortalamasının düşüşüne neden olan bu durumlar, sanki önceki asırlarda insanların çok kısa yaşadığı gibi bir yanlış kanaate yol açıyor.

Yirmili yaşlarda cephede binlerce insanın hayatını kaybetmesi, çocukların bebek yaşında vefat etmesi ya da salgın hastalıklarda binlerce insanın ölümü, doğal olarak ortalamayı hayli düşürmekteydi. Mesela 10 kişi 20 yaşında vefat ederse toplam yaş 200, 10 bebek 1 yaşında vefat etse toplam yaş 10 eder. 10 kişi de 100 yaşında vefat etse toplam yaş 1000 eder. Toplarsak 200+10+1000=1210/30=40,3. Yani ortalama yaş 40,3. Çarpanları değiştirdiğinizde yaş ortalaması yukarı veya aşağı doğru değişim gösterir.

Aslında bütün bunların da söylemek istediklerimiz açısından pek önemi yok. Önemli olan kaç yıl yaşadığımızdan ziyade, nasıl bir hayat sürdüğümüz, ömrü hangi uğurda geçirdiğimiz, zamanın hakkını verip vermediğimizdedir. Biz insanlar sadece ekmeğimizi çöpe atıyor değiliz, belki de ekmekten ziyade zamanımızı ve insanlık tarihine eşit birikimlerimizi israf ediyor veya çöpe atıyoruz.

İki büyük hekim ve düşünce adamımız İbn-i Sina 57 yaşında, Ebubekir er-Razi ise 61 yaşında dev eserler bırakarak vefat ettiler. Ölüm nedenleri gece gündüz demeden çok çalışmaları… Onlar ve benzeri diğer vaktin çocukları (İbn-ül Vakt) yeryüzünde kaldıkları tüm zamanın hakkını vererek geçirdiler. Bu iki hekimin eserleri on asır geçmesine rağmen hâlâ günümüzü aydınlatmayı sürdürüyor.

Biz Müslümanlar ölümü arzu etmeyiz. Ölümü arzu etmek, Allah’ın takdirine karşı hoşnutsuzluk olarak görülür. Hangi şartları yaşıyor olursak olalım, o anı en verimli geçirmek ve zamanın hakkını vermek bizlerin mükellefiyetidir. Zamanın hakkını verebilmek, sağlıklı ruh ve bedene sahip olmakla mümkün. Aslında bu da yeterli değil.

İnsanda dâhil olmak üzere tüm canlılar, aktif enerjiden oluşan yaratıklardır. İnsanın dört katmandan oluştuğu düşünülür. En yüksek kat ruhsal kat, yani Allah’ın katı ya da inanç katıdır. Bu katın altında zihinsel kat yer alır. Düşünce ve zihinsel faaliyetler bu katta cereyan eder. Bir altı ise duygu ve nefsin katıdır. Buna astral veya eterik katta denilir. En alttaki ise fiziksel kattır ki insanın maddeleştiği kattır.

Belki de Allah’ın şah damarımızdan daha yakın olduğu kat, bizim en üst makamımız olan ruhsat kattır. Bu katların tümünün sağlıklı olabilmesi, bizim cüz-i irademizi nasıl kullandığımızla yakından ilgilidir. İnancın, düşünce ve zihinsel faaliyetlerin olmadığı, duygu ve nefsin ölçüsüzleştiği bir bedenin sağlıklı olabilmesi mümkün olamaz. Sağlıksız bir beden de, diğerlerinin tekâmülün pek de imkân ver(e)meyecektir. Bu nedenle, bütün bunlar inançsal, ruhsal, zihinsel ve bedensel beslenmeyi sağlıklı ve zorunlu kılar. Eksikliği ise kişisel ve toplumsal zulüm olarak tecelli eder.

İnsan çoğu kez ziyanda olduğunu fark edemediği gibi, kendine zulmettiğini de fark edemez. Oysa kâmil bir iman, sahih bir kaynaktan beslenme, ihsan makamında bir ibadet ile helal ve tayyib bir tüketim, insanı başka bir hâle sevk edecektir.

Bu hallerin bütününün sağlıklı olabilmesi, en alt âlem yani madde yahut da fiziki halin de sağlıklı olmasına bağlı ise (ki öyledir), bu durum günümüz insanı açısından büyük bir açmazdır. Kaldı ki sorun bundan da ibaret değil. Diğer âlemlerimizde ne yazık ki benzer sorunlarla karşı karşıya. Yani fiziki âlemimiz sorunlu olduğu gibi, duygu, düşünce ve zihin ile ruh/iman âlemimizde maalesef sorunlu/sağlıksız.

Babam, doğup büyüdüğüm köye ait bir dernek kurmuştu 25 yıl önce. Bugün gençlerin yönettiği bu dernek, bu süre içerisinde önemli işler başardı. Son bayramda yaptığı bayramlaşmada, bir önceki Ramazan Bayramı’ndan bu yana vefat edenlerle ilgili bir VTR hazırlamışlar. Başta köyümüz ve Konya olmak üzere tüm ülkede yaşayan köylülerden 19 kişi bu süreçte Hak’kın rahmetine kavuşmuş. Bunda bir ilginçlik yok. Ölümleri dikkate değer kılan şey, ölüm nedenleri. Bu 19 kişinin ölüm sebebi: 1’i trafik kazası, 1’i intihar, 1’i siroz, 3’ü herhangi bir hastalığa bağlı olmaksızın yaşlılıktan. Ya diğerleri? İşte onların tamamı kanserden vefat etmişler.

Fakat bundan 30-40 yıl önce bizde kanserden, sirozdan hiç kimse ölmüyor veya kanser nadiren görülürdü. Dikkatle incelense, hemen her yöre veya kitlelerde durum üç aşağı beş yukarı aynı. Peki, bize ne oldu da bu hale geldik?

Önemli bir etken olsa da, sadece yiyip içtiklerimizin bizi bu hale getirdiğini iddia edecek değilim. Yukarıda zikrettiğim hal veya katların tümü için, karmaşık ve kaotik bir halde olduğumuzu söylemeye mecburum. Sadece gıdamız değil, aynı zamanda inancımız dolayısıyla tüm hallerimiz zaafa uğramış durumda. Bu nedenle de eskilerin samimiyet ve gayretleri bizlerde yok. Olayları her yöne çekilebilen istatistikî veriler veya resmi ağızların söylemleriyle değil, daha çok, daha derine inmek ve sorunları doğru teşhis etmek zorundayız. Aksi halde çözüme ulaşmak mümkün olamaz, fasit bir daire etrafında döner dururuz.

Paylaş
Etiketler: bedeninanaçinsanlarıkanserkıtlıkruhvarlıkyokluk
Önceki Yazı

Emekliye Promosyon Bitmeyen Atraksiyon!

Sonraki Yazı

Şiir Pınarı Halil Soyuer Ustadan İki Şiir Damlası

Kemal ÖZER

Kemal ÖZER

İlişkili Yazılar

Kemal ÖZER

Hoşça kalın, Allah’a Ismarladık

02 Şubat 2021
5k
Kemal ÖZER

Ya Şimdi Yahut Bir Asır Daha Esarete Devam

17 Ağustos 2020
5k
Kemal ÖZER

‘İlaç’ Savaş ve Suç Ürünüdür

14 Mayıs 2020
5k
Kemal ÖZER

Kemalizm: Türkiye’nin Çıkmaz Sokağı

05 Mayıs 2020
5k
Sonraki Yazı

Şiir Pınarı Halil Soyuer Ustadan İki Şiir Damlası

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Yıllardır Süren Arazi Davası

Yıllardır Süren Arazi Davası

17 Aralık 2025
Karagöl

Karagöl

17 Aralık 2025
Bugünün Sorunları Geleceğin Ülküleri

Türkiye ve Doğu Sorunu

17 Aralık 2025
“Karşılaştırılabilirlik Yeknesaklık Değildir” Finansal Raporlamada Kavramsal Bir İnceleme

Hukuki Uyuşmazlıklarda Algı Yönetimi ve Somut Delil Yükümlülüğü Arasındaki Kavramsal Çatışma

16 Aralık 2025
Göz Gördü Gönül Katlanmadı

Sitenin Efendisi

16 Aralık 2025
Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

Kokusuz Güzlerin de Tadı Yok

16 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarımız, Sedayi ALTUN’dan,

“Bir Eğitim Yolcusu” adlı güzel bir eser. Yazarımızın eseri, yine bir yazarımız ve Karadeniz Şairler ve Yazarlar Derneği yönetim kurulu üyemizin sahibi olduğu Ateş Yayınlarından çıkmıştır. Kendilerini kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap