Sabri Kuşkonmaz’ın “eğlenceli” ve çok değerli bir romanı hakkında yazmalıyım..
Romanın adı da bu yargıyı doğrulayacak nitelikte;
“Amerika’yı Krizden Kurtaracak Acele Komünistler Aranıyor”, Berfin Yayınları, Ocak 2009, 223 Sayfa.
Vikipedi’de, başlangıcı Aralık 2007, bitişi de 2009 Haziran olarak verilmiştir, bu küresel krizin…
2008 krizinden çıkmak için ABD Başkanı çözüm arar, danışmanlarından biri, “komünist çözüm” önerir, Başkan bunu beğenir, duruma en uygun komünistlerin Türkiye’de olduğu saptanır, altı kişiyi Amerika’ya götürmek üzere çabalar başlar, bir dizi gülünç ve “eğlenceli” olaylardan sonra Amerika’ya varılır ve yine orada da ilginç gelişmelerden sonra ekibin biri hariç beş kişisi Türkiye’ye döner.
Konu kısaca budur.
Romanda iki-üç sayfalık bölümler “yer ve saat” belirtilerek verilmiştir. Türkiye, ABD ve Güney Büyük Okyanus’ta bir ada devleti olan Vanuatu’da geçmektedir olaylar.
Bu bölümlendirme okunurluğu kolaylaştırmıştır.
Kitap, toplumsal bir gelişmenin edebiyata-romana yansıması bağlamında değerlendirilebilir.
Romanın, giderilmesi gereken çok sayıda basım hatası-eksiği var, bunlar bu yazının sahibi yazar tarafından kitap üzerinde işaretlenmiş ve doğrusu gösterilmiştir.
Söz konusu olan bu büyük kriz döneminde, Türkiye’de sermaye siyaseti ve medya, krizin varlığını ve etkilerini gizlemek için tüm çabayı harcamıştır.(sayfa 31)
Sayfa 33’te; çok az, bir değini gibi olsa da, bölüşümün bozulmasına ilişkin bir cümle yer almıştır.
“…Neyse ki, krize rağmen üç elmas taşlı yüzük satışları bulvarlarda sürüyordu.”
Romanda çok önemli çizgilerden biri de, Fethiye Ölüdeniz ‘de yer alan Ata Otel’in her bakımdan anti-kapitalist bir turizm anlayışına sahip olduğunun vurgulanmasıdır. (sayfa 40-41)
Bir taşlama(yergi) güzelliği örneği verebiliriz kitaptan;
“…Küçük kasaba bakkalı Rafet’in dükkanında her şeyi bulmak mümkündü; dosya kağıdı bile. Bu tür dükkanlar sadece Nişantaşı’na ve Orhan Pamuk’un romanlarına özgü değildi haliyle.”(sayfa 48)
Sayfa 60’ta, krizin nasıl başladığı veya nedenleri üzerine giriş niteliğinde bir küçük metin bulunsa da yeterli sayılamaz, belki farklı diyaloglarla ,ana akım iktisat teorilerinin bunu açıklayamayacağı, finansal piyasalar başta olarak ekonominin tekelleştiği, reel sektörün finansal sektör egemenliğine girdiği bir biçimde vurgulanabilirdi, ya da roman kişilerinden birine söyletilebilirdi.
Bunu söylerken, ABD’nin “milyonlarca dolarlık kurtarma paketlerinin” işe yaramadığına ilişkin yazarın vurgusunu da belirterek hakkını teslim edelim.
Yine roman yazarı Sabri Kuşkonmaz, Türkiye’ye ve Türklere ilişkin ilginç saptamalarda bulunur.
Aklıyla değil, duyu organlarıyla düşünen bir toplum olmak.
Komik bir ülke olmak ve komiği temel alan romanların yazılmasına gereksinim duyulmaması..
Fethiye Ölüdeniz ‘deki su fiyatının bakkalın dört katı olması..
Türklerin saatlerce hiçbir konuya bağlı olmadan konuşabilmek gibi çok özel bir yeteneklerinin olması..
Kitapta hem Amerikan hem de Türk bürokrasisine ilişkin ironi yüklü saptamalar da bulmaktayız.
Türkiye komünistleri, Sovyetlerin çözülüşü, Türkiye’de kaynakların- özellikle su varlığının- kullanılması gibi konularda da geniş tartışmalara kaynaklık edebilecek görüşlerin bulunduğunu iletelim.
İlginç bir iktisat-edebiyat buluşması örneği olan bu değerli yapıtın sahibi şair-hukukçu-yazar Sabri Kuşkonmaz’ı kutlar, bu yöndeki yeni çalışmalarını merakla bekleriz.