Babam, rüzgârdan korkup paniklerken, bu defa rahattı. Rüzgâr çıktı, duyuyor musunuz? Dediğimde biraz rahatsız oldu. Annem, sakindi, fakat dikkat kesildi:
Dışarıda uçuracağı bir şey var mı içeriye alalım? Dedi.
Rüzgârın uğultusuna karışan bir ses duyduk. Babam pencereden dinleyin. Pencereyi açtık ki ortalık kopuyor. Ses duymak mümkün değil. Rüzgâr şiddetini artırmış ve önüne geleni uçuruyordu.
Annemin ağzından, çayır yığını çıktı. Babam baktı, çok iyi sarılmıştır. Dibini de betonladım, kırılmaz. Pencereyi kapattık, sesler ve sanki rüzgâr da kesildi.
Teyze, sesimi duyuramadım, oğlum, çayır yığınıyla birlikte bahçeye savruldu. Allahtan yığının üzerine düştü. Bilemedik, halatı yığının direğine ve beline bağladı. Beline bağlamasının nedeni, dut ağacına kadar gidebilmekti. Halatı ağaca bağlayacaktı. Ağaca yaklaştığında yığın bahçeye aşağı yatmaya başlayınca oğlum da havaya fırlamış. Havadan karga gibi tekrar yığının üzerine düşmüş.
Teyze, ağlamaklı anlatıyordu. Mereğin de çatısını uçurdu. Çayır ve merek su içinde kaldı. O kadar çayırı ve mısır sapını tekrar kurutmak kolay değil. Her şeyimiz gitti. Çatıyı yeni onarmıştık, aman oğlum dikkat edin, bu aylar kışa gireceğiz. Rüzgâr aylarıdır, sanki bilerek, demiştim.
Ahmet okuldan geldi. Babam, Ahmet kaç metre havaya fırladın, dedi. Ahmet, baktı yükseğe değil de aşağı doğru uçtum. Çayır yığını yere yattığında tepesine kuş gibi kondum.
Ahmet, mereğin çok kötü olduğunu, halbuki yeni yapılmıştı. Çatıya büyük çiviler çaktık. Nasıl onları söktü aklım ermedi. Merekte her şeyi yağmur dağıtmış, hiçbir şey kalmamış, dedi.
Rüzgâr insanı uçurur mu? sorsalar inanmazdım. Sınıfta anlattım, öğretmen şaşırdı. Belki içeriden rüzgârın çok güçlü estiği anlaşılmıyordu ama dışarı çıkınca kendimi kurtaramadım. Hatam halatı belime bağlamam oldu, dedi.
Evlerinin çatısının uçtuğunu söyleyen arkadaş, çatıyı aşağıya dere yatağına savurmuştu. Nasıl oluyor inanılır gibi değildi.
Öğretmen doğal afetlerden birinin de rüzgâr olduğunu söyledi. Kış ayları, çok şiddetlidir ve her tarafı yıkar, dedi.
Kasırgaya dönüşen rüzgâr, nehri bile ters akıtmış. Öyle bir doğa olayı yaşanmıştır.
Hasan TANRIVERDİ