Yasamak sevmektir diyorsan… Yaşama sevincini yitirme…
Kollarını aç… ________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben.
Mürekkebim bitti sanki bu gün. Sayfalar bana kızgın biraz. Bense biraz hırçın, biraz da öfkeliyim.
Sana değil tavrım gönül kalemim. Geçmişimin artıklarına, yüzsüz ve arsız hatıralara…
Desem, git bana gelecekten bir kaç kelime getir arada ben de doldurmaya çalışsam seni.
Kederlerimi senden saklıyorum. Alışık değilsin sen benim, hırslı hikâyelerime…
O nedenle ki sen bu gün dürtme içimdeki narı üzerimde beyaz gömlek var…
Dersin ki tebdili kıyafet ferahlıktır, beyazdan başkası gönlümü eder dar…
Kırılır kaybolursun diye korkuyorum. Bu gün sen beni böyle bil.
Benim mürekkebim bitmiş bu gün gönül kalemim…
Zaten bir kâğıda sığar mı bir yürek?
Ya da bir yürek kadar büyük olabilir mi bir kâğıt?
Daha sana yaralarımı göstermedim.
Kaldı ki ben, senden önce kendime tehlikeyim…
Her tarafım kan revan, kalbim delik deşik her oyuktan aşk dökülüyor, kaybetmemek için deliklere yara bandı sarmaya çalışıyorum deliler gibi.
Aşk, topuklarından etine kadar işlemiş bir nasırdır, ya canın acıya acıya adımını atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Her iki yolda da tek bir gerçek olacak; ‘CANIN ÇOK AMA ÇOK ACIYACAK…..’
İşte bu acıyla; yitik bir aşkta uyuyakalmış, uyuya kalmış bu sabah, kırıp kırıp büyüttüğün yüreğim.
Meğer aşkı yazıp yazıp satırlara sıkıştırmışım tıka basa..
Öyle durulup durulup, üst üste kıvırıp kıvırıp..
Oysa ölmek ve düşmek ne güzeldi, yârin gözleriyle vurulup…
Gitmeseydin benden gözlerimin içinden okuyabilirdin adını.
Aman boş ver her şey rüya___ bu dünya zaten sanal değil mi?
Günaydın yarım kalmış rüyam, gidip gelmeyenlerim, beklediklerim günaydın, çalmayan telefonum, hüzne tutsak kalemim, suya yazdığım umutlar ve her bir acının kızgın koru, sana da günaydın…
Evreni aydınlatan, ısıtan güneş, ne güzel doğuyorsun güne, ne azametli ne haşmetlinin, ne güzel gülüyorsun Rabbimin kullarına; ‘Sen gülümseyince bahar kokuyor mevsim. Ezeli bir ses bizi sana çağırıyor. Bütün tırtıllar kelebek oluyor, bütün erik ağaçları gelin. Sen gülümseyince kalkıyor ayrılıklar, sevenler kavuşuyor….’
Ben ben____
Ne paşayım ne hanım,
İnsan için yanmazsa,
Çürümeli sol yanım.
İnsanlık bir düşüncedir ve her bir şeyden öncedir, sözle değil özde insanlık, insanlık zorluğa düşüncedir…
İyi dostluk antika bir eser gibidir, yıllar geçtikçe kıymetlenir, tek şartı vardır, iyi muhafaza etmektir. Kırmamak, satmamak kaydıyla… Değerine o zaman paha biçilemez…
İşte böyle değerli dostlarım, bir karmaşadır gider ruh hali…
Yüreğim gün gelir ağlamayı unutur, gün gelir gülmeyi unutur… Ama bu yürek sevdiklerini, gerçek dostlarını asla unutmaz…
Sevgi güneşinin gönlünüzde parıldaması dileğiyle… Her şey gönlünüzce olsun… Sevgi dolu, umut dolu hayatı sevin… Bu günü ve gelecekteki günlerinizi mutlu, umutlu, sevinç ve neşe içinde geçirmeniz dileğiyle dostlarım…
Hoş kalın hoşça kalın…
Mutlu huzurlu bir Pazar gününüzde…
Çevrenize sevgi ve muhabbetle salın…
‘Gününüz hep aydınlık’ olsun…
Ve unutmayalım ki; bu ülkenin sahipleri de yalnızca bu ülkeyi karşılıksız sevebilenlerindir…
#öskurşun#