Reyiz; çeyrek asır önce meydana gelen ve 39 vatandaşımızı kaybettiğimiz Ümraniye çöplük faciası üzerinden yüklenip, CHP PİSLİKTİR diyerek hep kullanageldiği adaplı(!) üslûbunu birkez daha tekrarlayınca, bir öğretmen olarak ben de; “Şayet facialar üzerinden yükleneceksek, ‘Devr-i Sadaretinizde’ İstanbul’daki patlamaları, Ankara’daki çok önemli 3 patlamayı, Reyhanlı’yı, hele hele, SOMA, ERMENEK, ZONGULDAK’ta ki patlamalarını nereye koyacağız” demeden;
kendisini bir “menkîbe (söylence) üzerinden cevaplamak istedim.
“Bir ulu kişi kızına demişki; “Bu gün yemekte, kibar, nazik, saygılı ve tatlı dilli konuklarımız var. Onlara öyle bir ikramda bulun ki; onların o nazik davranışlarına uygun bir cevabımız olsun. “TAMAM” demiş ulu kişinin kızı.
O gün kaç çeşit yemek hazırlanıp sunulduysa konuklara, hepsinin ana malzemesi dil’miş.
Bir kaç gün sonra bu kez ulu kişi yeniden görev vermiş kızına… Bu kez konuklarımız, birinclerden çok farklı. Saygısız ve adapsızlar. Tatlı dilden yoksunlar. Küfürbazlar. Kibar da değiller. Nezaketten de uzaklar. Dilleri ayarsız. Onlar için de bu davranışlarına uygu yemekler olsun sofrada. Anlasınlar niteliklerini..
Bir bakmış ki ulu kişi; bir öncekiler için hazırlanmış emeklerin aynısı… Ana malzeme yine dil.
Sormuş ulu;
– Yaaa Kızım… Hem iyiye, hem kötüye sen aynı yemekleri sundun. Ana malzeme dil!… Neden ki?
– “Babacığım” demiş kız; “dil, en tatlıdır. İyi söyler unutulmaz, kötü söyler Unutturmaz. Yıllar yılı sürecek dostlukları kazandırır… Gönüllere köprü kurar…
Devam etmiş kız: “Dil en acıdır. Gönüller kırar. Düşmanlıklar yaratır. Unutulmaz, unutturmaz. Yaralar açar. “Hançer yarası geçer, dil yarası geçmez. Dil yarası iflah olmaz!” İşte budur benim nedenim.
*
“T A M A M O Z A M A N ! . . .” Demiş o ulu kişi… Kızına hak vermiş.
Ders alınmaz biliriz, de yine de biz, bunu bile bile paylaşmak isteriz.
Mehmet Halil Arık
Emekli eğitimci – DENİZLİ