Rekora Devam: İlhan Yardımcı’nın 76 Cı Kitabı Yayınlandı
Sayın Hocam İlhan Yardımcı’nın son eseri ile kırdığı rekoru sizlere takdim etmek istedim.Türkiye’de bulunan yazarlar arasında eser yayınlama rekorunu elinde tutan Eğitimci Muharrir Şair İlhan Yardımcı’nın 75. kitabı yayınlandı.
56 yılda meydana getirilen ÇOCUK VE GENÇLİK BAHÇESİ isimli eserin derlemeleri, arşivi, çeşitli gazete ve dergilerde çocuk/gençlik sayfaları yaptığı, yazarın öğretmenlik yaptığı yıllara dayanıyor.
Çocuk ve Gençlerle ilgili hikaye/masallar, şiirler, atasözlerinin açıklamalar, ninniler, monologlar, piyesler, şarkılar, dini bilgiler, kare bulmacalar, bilmeceler, sağlık gerdanlıkları, atasözleri ve deyimler çocuk oyunları, fıkralar, tekerlemeler, güzel sözlerin dilinden, hikmetler ve ibretler âleminden seçmeler, ölçülü sözler, soru/cevaplarlarla peygamber tarihi, dini terimler sözlüğü ve garip olayların yer aldığı 604 sayfalık eserde resimlere büyük oranda yer verilmiş.
Kendisi ile kitabı üzerine konuştuğumuz Eğitimci/Yazar/Şair, Radyo/TV.. Programcısı İlhan Yardımcı şöyle diyor:
“ÇOCUK” ve “GENÇLİK”, Hazreti Âdem’le başlayan insanlık tarihinin iki önemli varlığıdır.
Âdem Babamızla Havva Anamızdan meydana gelen ilk insanla günümüze kadar milyarlarca nesil geldi/geçti, Kıyamete kadar da bu İlâhi Silsile devam edecek…
Bir ailenin en büyük isteği hayırlı evlatlar dünyaya getirmek, faydalı nesiller olarak geleceğe hazırlamak ve öldükten sonra arkalarında Fatiha okuyacak, cemiyete faydalı olacak evlatlar bırakarak Hakk’a yürümektir.
Mukadder olan ölçü, asırlardan beri devam etmektedir: “Çocukluk Çağı, Gençlik Çağı,
Yetişkinlik Çağı ve ölüm..” Her nefsin tadacağı ölüm mukadder olup, Âhiret inancı ve Cenneti
isteme her Müslüman’ın başta gelen isteği olup, dünya hayatının kısa olduğu da
bilinmektedir.
Günümüzde büyük kaoslar içerisinde bulunan toplumdaki büyük sancılar, hastalık ve
rahatsızlıklar çocuk ve gençlerin yeteri kadar eğitilmemesi, dünyaya gelişin hikmet ve
gayelerinin öğretilmemesi ve yukarıda bahsettiğimiz temel hususların bilinmemesinden ileri
gelmektedir.
Fıtratta tertemiz ve günahsız olarak dünyaya gelen her çocuk, melekler
mesabesindedir. “Melek, bulut, çiçek, gökkuşağı, dilek, sevgi, nur, hayat, can” gibi daha nice
güzeller ve güzellikler çocuklar için söylenir, yaşlandıkça bu değerlerin düştüğü görülür.
Aile, sokak, okul, cemiyet ve dünya çemberi çocuk ve gençleri zaman içinde faydalı yetiştirir,
sahip çıkılmadığı takdirde de fıtrat hasletlerini, bütün güzellikleri alır götürür.
“Kim demiş çocuk bir şeydir / Çünkü çocuk her şeydir” diyen Ehl-i Dil yanında,
çocukları anlatan atasözü, deyim, ölçülü söz, şiir, ninni, masal, hikâye ve tekerlemelerin sonu
gelmez. “Çocuk Edebiyatı” başlı başına bir hazine, çocuklarımız bizim ve toplumun her
şeyidir. Çocuk olmadan gelecek olmaz, çocuksuz ev baykuşların tüneyeceği bir virâneden
farksızdır. “Çocuklarınızı sizden elli yıl sonraya göre yetiştirin.” diye buyuran Hazreti Ali gibi
nice büyüklerimiz, gönül sultanları, ilim adamlarımız ve dünyada sadece bizde görülen Çocuk
ve Gençlik Bayramı kutlamaları, bu iki varlığın temel taşlarımız olduğunu anlatır. Çocuk ve
gençlerimize sahip çıkılmasını, “Asımın Nesli”ni yetiştirmemizi hatırlatır.
“İmdat! Kurtarın beni, dünyam zindan, her yer mậtem bana.. Beni can evimden
vurdular.. Elimden Kuran’ımı aldılar.. Kalbimden imanımı çaldılar.. Işığım söndü.. Hayatım
söndü.. Yıldızım düştü benim… Karanlıklarda kaldım, ateşlerde yandım… Issız ve kurak
çöllere, yıkık ve virậne mezarlara döndüm. Camiyi görüp gidemiyorum… Ezan okunuyor
duyamıyorum… Kur’an okunuyor dinleyemiyorum.. Kahredici sıkıntıların kıskacında
mahvoldum, karanlıklarda yolumu yitirdim, kendimi kaybettim. Bana nûr ver kurtar beni
Allah’ım!…” diye feryat eden gençliğin elinden tutmaz, karanlıklardan aydınlığa çıkarmaz,
Millî Eğitim meselemizi sağlıklı bir dille örülmüş, şuurlu ve inançlı bir eğitim anlayışının
uygulanmasının vazgeçilmez bir zaruret olduğuna inanmazsak; gelecekte gülümseyen
baharlar yerine, ucu kanlı hançerleriyle sırıtan fırtınalar yaşarız.. Tanzimat’la başlayan
Batılılaşma hareketlerinin gençlerimizi getirdiği bugünkü hali, Milli Eğitim Politikamızın hâlâ
bir fırtına olduğu gerçeği gibi… Batı hayranı, taklitçi, maymun iştahlı, tarihini ve kültür değerlerini bilmeyen, vatanı ve milleti için can verme liyakatini gösteremeyen, başıboş gezen
kirlilikler içerisinde yok olan bir gençlikle geleceğe gidilmez, ecdat mirasları emanet edilmez,
gelecek aydınlık olmaz.
Çocuk ve gençler kardelenlere benzer. Karları delerek, Kış içinde baharı kucaklarlar.
Her kardelen bir müjde, her müjde bir gelecek demektir. Çocuk ve gençler; yeni bir hayat, bir
sabır kuvveti, kudrete ve kuvvete talip bir meyve, Cehennemleri ve Cennet’e çevirecek bir
şahlanış, imanın galebe çaldığı bir zaferdir.
Bu eser, elli beş yıllık bir çalışmanın meyvesidir. İstanbul’da yayınlanan gazetelerde, tarafımdan yapılan çocuk-gençlik sayfalarında, çeşitli dergi ve mahalli gazetelerde yayınlanan yazılara yeni ilaveler yapılarak bu hale getirilmiştir. “Asım’ın Nesli, Yeni Nesil, Yeni Ümit,
Geleceğimizin Mậnevî Mimarı, Yenibaharın Müjdecileri, Gözlerimizin Feri, Yüzümüzün Akı” olan çocuk ve gençlerimiz için hazırlanmıştır. Her evde, ailede, okulda, sınıfta, yurtta, kurslarda olması gereken bir kaynak kitap…
Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, gönlünün, Millî Kininin davacısı ve
mimarı gençliği selamlıyor, hata ve eksiklerimiz için Allah’a sığınıyorum.”
Benzettiler isimli şiir oratoryosu ile Türkiye, Rahat mısın Müslüman? isimli dünyanın en uzun şiir oratoryosunu yazan, Aynı zamanda Âşıklar Yazarlar Şairler derneği Başkanı olan Yardımcı, 17 eserini daha yayına hazırlama çalışmalarını sürdürdüğünü, Bursa’nın tek özel kütüphanesinde çalışmalarının devam ettiğini sözlerine ilave etti.