Bir seçimi daha geride bıraktık.
Bu yazı yazılırken seçimler olmamıştı. Yani resmi olarak seçimin sonucunu bilmiyorduk. Kim bilir belki ülkeye yeni bir cumhurbaşkanı seçilmiş olabilir.
Bu “seçilmiş olabilir” ifadesi “mektep” denilen kurumların bize öğrettiği en resmi ifade. Suç benim değil, tamamen matematiğin.
Matematikteki “ihtimal hesapları” yüzünden böyle yazıyor. Madem üç aday var öyleyse her adayın kazanma ihtimali 1/3 nispetinde olacaktır. Yani tuhaf bir ders matematik.
Hâlbuki hepimiz üç aşağı beş yukarı tahminde bulunmuşluğumuz vardır. Hatta en büyük merak, seçimlerin ilk turda mı ikinci turda mı sonuçlanacağı idi. Orasını önceden kestirmek “ilmen” zor.
Şimdi bu satırları okuyanlardan bazıları “Bırak ilmi filmi her şey ortada değil miydi” gibi sorular sorabilir. Hatta “Bunu bilmeyecek ne vardı” gibi “öngörü” sahibi olanlar da olacaktır. Olsun! Biz yine işin remi tarafından konuşup yazalım. Biz maçlar oynanıp sonradan tescil edilen bir ülkeyiz.
Her ne ise…
Fakat bu ülke bir türlü seçim kültürüne erişemedi. Altmışına merdiven dayadık ancak usulünce bir seçim yapamadık her şey bize öğretilenlerin dışında oldu. Kitaplarda demokrasi mi ne o anlatılırken seçimlerden de bahsederlerdi. Orada yazdığına göre adaylar çıkar, neler yapacaksa onu söyler, vatandaş da birini tercih eder. Öyle mi ya? Heyhat! Öyle değil.
Meğer kitapta ki gibi yazan seçimler ortaokullardaki okul başkanlığı seçimlerinde oluyormuş. Ülkede ise tam tersi.
Nasıl yani?
Şöyle:
Benim hayal meyal hatırladığım ilk seçim 1965 yılında olan ve Adalet Partisi’nin tek başına seçildiği seçimdi. O seçimde ve daha sonraki seçimlerde adaylar kendi yapacaklarından çok rakiplerinin “kirli çamaşırlarını” tespit ve ifşa etmede yarışılan seçimler oldu. Hâlbuki kitaplarda öyle yazmıyordu. Meğer adayların ne kadar da “kirli çamaşırları” varmış. İşte biz bu adaylardan mebuslar seçtik. Sonra da onlar mecliste biz ülke üzerinde kavga ettik.
Her seçim sonunda kırgınlar arttı. Bir “sürü” “ötekiler” oldu. Dargınlıklar başladı vs…
Adaylardan çok biz birbirimizle rakip olduk. Kim bilir ülke üzerinde ne kadar birbirine darılanlar oldu. Mesela bana kızanlar muhakkak vardır. Artık bana kızanlara göre ağzımla kuş tutsam bir işe yaramam daha.
Çok şeyde olduğu gibi seçimlerde kitapta yazdığı gibi olmuyor. Gerçek hayat başka.
Şayet seçim “kesinleşti” ise yeni seçilen reis-i cumhuru tebrik eder vatana millete hayırlı olmasını dilerim. Diğerlerini de “demokrasi” denilen şeyi temsil ettikleri için katkılarından dolayı teşekkür ederim.
Huzurlu yarınlara…
Zeki ORDU zordu@karadenizhaberpostasi.com