Üzerimize kabus gibi çökecek…
Geleceğimizi karartacak…
Tarihe “Kara leke” kadar “Milletin Zaferi” olarak geçecek…
15 Temmuz darbe girişimi şimdilik bastırıldı.
Ardından…
Sokaktaki zaferin mimarı halkın “Demokrasi şenliği” adı altında coşkulu kutlamaları başladı.
Hala devam ediyor.
Birlik-beraberlik inancıyla, başarmanın sıcağıyla.
***
Ancak…
Bu coşkular, rehaveti getirmemelidir.
Hiçbirimizin üzerine gevşeklik, tembellik, uyuşukluk çökmemelidir.
Aksine daha diri tutmalı, uyanıklığımızı sürdürmeli, endişeleri silmemelidir.
***
Nedeni; Emniyet Genel Müdürlüğü’nün yazışmalarında gayet net.
17 Temmuz yazısı:
“ Başarısız olan örgüt mensupları, her şeyi kaybetmenin psikolojisiyle bir takım eylemleri gerçekleştirebileceği, vatandaşın hassasiyetini dikkate alarak ülkemizdeki Suriyeliler ile bu şahısların konut, işyeri ve araçlarına yönelik çatışma yaratma amaçlı saldırılar düzenleyeceği…
Aynı şekilde dini duygular istismar edilerek bir takım mezhepsel çatışmalara zemin hazırlayacakları…”
18 temmuz tarihli yazışması:
“ Gözaltı işlemleri devam ederken, başta adliye-emniyet binaları, askeri tesisler içi ve civarında provokasyon amaçlı şahısların teslim olmak, ifade vermek ve benzeri sebeplerle silahlı-bombalı eylemleri gerçekleştirebileceği…”
EGM’nin 21 Temmuz yazıları:
“ Türk Silahlı Kuvvetler içinde hala deşifre olmamış unsurların bulundukları yerlerde imkanlarını seferber ederek siyasi, askeri ve mülki idarecilere suikast gibi provokatif girişimlere başlayabileceği…”
“ Darbe girişiminden sonra oluşabilecek güvenlik zafiyetinden faydalanmak isteyen PKK’nın eylemlerde kullanmak maksadıyla büyükşehirlere silah ve mühimmat aktarımı yaptığı bilgilerinin elde edildiği…”
Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanlığının aynı tarihli yazısı:
“ Örgüt mensuplarının, darbe karşıtı asker ve polislerin evlerine gidip, “ Eşiniz rahatsızlandı, hastalandı” gibi söylemde bulunarak hastaneye götürme bahanesiyle ailelerin alıkonulacağı…”
***
Her bir uyarı yazısı birbirinden ürkütücü.
Böyle dönemde her şey mümkündür.
İnsanlık dışı acımasızlığa hepimiz tanık olduk.
Karanlık amaca yönelik yeni girişimlere karşı her bireyin, her an dikkatli olması, tahriklere kapılmaması, sergilenen bütünlüğü bozmaması gerek.
Bir süre daha.
Sabırla, dayanışma ve birbirimize destekle.
***
Bir tekerlemeyi hatırlatalım:
“Varsa aşırı rehavet,
Sıkıntıya alamet.
Canlı olmaya devam et,
Kopmasın kıyamet”
***********
