Receb’in ilk cuma gecesine Regaib gecesi denir. Bu geceye Regaib gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi kıymetlidir.
Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, daha kıymetli oluyor. Allah-ü Teâlâ, bu gecede, müminlere, ragibetler [ihsanlar, ikramlar] yapar.
Bu geceye hürmet edenleri affeder.
Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere, sayısız sevaplar verilir.
Regaib gecesini ibadetle geçirmeli, kazası olan, hiç değilse bir günlük kaza namazı kılınmalı!
Kazası olmayan da nafile namaz kılar, Kur’an-ı kerim okur, tesbih çeker, tövbe istiğfar eder.
Perşembe günü oruç tutup, gecesini de ihya etmek çok sevaptır. Receb ayında oruç tutmak faziletlidir.
Bu ayda sevablar kulların defterlerinin sevab hanelerine, bol bol dökülmesi dolayısıyla da recebül esabb denmiştir. Yâni, sevabların bol bol, şarıl şarıl, gürül gürül döküldüğü ay demektir… Sabbe, Arapçada dökmek demek…
Nehrin de böyle dağlardan çağlayarak şaldur şuldur akıp da döküldüğü yere münsab derler; o da aynı kökten…
Receb-ül esabb; Allah’ın rahmetinin cûşa gelip, ikram ü ihsanâtının şarıl şarıl, güldür güldür kullara aktığı ay demektir.
Onun için, “Receb ayı tövbe ayıdır.” demişler. Yâni kul ne yapacak?.. “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatâsını itiraf edip, hatâsından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna dönüş için dua edecek.
Hz. Aişe ( r.a ) validemiz, “Resûlullah, pazartesi ve perşembe günleri oruç tutmaya çok önem verirdi.” buyuruyor. Çünkü Hadis-i Şerifte, “Ameller Allah-ü Teâlâya pazartesi ve perşembe günleri arz edilir.
Ben de amelimin oruçlu iken arz edilmesini istiyorum.” buyururdu.
Mübarek Kandil gecelerini nasıl değerlendirmeliyiz?…Kur’an-ı Kerim okuyarak, Aile bireyleriyle birlikte günün mana ve ehemmiyeti hakkında sohbet ederek, Allah rızası için namaz kılarak, Hayatımızın geçmiş günleri ve yılları hakkında muhasebe yaparak, Günahlarımızın bağışlanması için Allah’tan af dileyerek, Sevgili Peygamberimize bol bol salât ve selâm okuyarak, dünya ve ahirete ait dileklerimiz için dua ederek, hastaları, yaşlıları ziyaret ederek; yoksulları, öksüz ve yetimleri sevindirerek, eş, dost ve yakınlarımızın kandillerini kutlayarak, dargın ve küskünleri barıştırarak, değerlendirebiliriz.
“Şüphesiz Allah’ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır. İşte bu, Allah’ın dosdoğru kanunudur. Öyleyse o aylarda kendinize zulmetmeyin. Fakat Allah’a ortak koşanlar sizinle nasıl topyekûn savaşıyorlarsa, siz de onlarla topyekûn savaşın. Bilin ki Allah, kendine karşı gelmekten sakınanlarla beraberdir.” (A’râf Sûresi: 55)
“Allah, bir kimseyi ancak gücünün yettiği şeyle yükümlü kılar. Onun kazandığı iyilik kendi yararına, kötülük de kendi zararınadır.
(Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme. Ey Rabbimiz! Bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme! Bizi affet, bizi bağışla, bize acı! Sen bizim Mevlâmızsın. Kâfirler topluluğuna karşı bize yardım et.” Regaib Kandilinizi Tebrik Eder, Hayırlara Vesile olmasını Cenâbı Hakk’tan niyaz ederiz.