İndependent Türkçe‘ deki yazım:
Son senelerde kronik öksürük, sık boğaz temizleme ihtiyacı, boğazda takıntı hissi, geniz akıntısı, ses kısıklığı, hatta horlama gibi şikâyetleri olan hastalara reflü teşhisi koyma ve bunları uzun süre tedavi etme “modası” var.
Tıp dünyası reflüye adeta bir can simidi gibi sarıldı.
Her öksürene, sesi kısılana, boğazla ilgili şikâyetleri olanlara reflü hastası muamelesi yapılması ve reflü ilaçları yazılması adeta rutin bir uygulama oldu.
Bu belirtilerin, mide asidinin yemek borusu ve oradan da boğaz kaçması sonucu ortaya çıktığı, asit salgısını baskılayan ilaçların bu olayı önleyeceği ileri sürülüyor ve bu olaya tıp dilinde extraoesophageal reflux, laryngopharyngeal reflux, reflux laryngitis gibi isimler veriliyor.
Reflü ile alâkalı aşikâr şikâyetleri olmayanlar da “reflü başlangıcı”, “gizli reflü” gibi isimlerle reflü kapsama alanına alınıyor.
Halk arasında “reflü ilaçları” veya “mide koruyucular” adıyla bilinen “proton pompası inhibitörleri” (PPİ) uzun yıllardır en çok satan ilaçlar sıralamasında en üst basamaklarda yer alıyor.
Araştırmalar bu uygulamayı desteklemiyor
Uzun süreli kullanımda çok ciddi yan etkileri olan bu ilaçların faydasını ortaya koyan geniş kapsamlı güvenilir araştırmalar olmadığı gibi işe yaramadığını gösteren araştırmalara sürekli yenileri ekleniyor.
Bunların sonuncusu BMJ’de yayımlandı. 1
Çalışmada 6 haftadan daha uzun süreli, inatçı boğaz belirtileri olan erişkin yaşlardaki 346 hasta iki gruba ayrılarak 16 hafta süreyle 172’sine lansoprazol ve 174’üne de plasebo verildi.
Birincil olarak 16 hafta sonunda katılımcıların reflü semptom endeksleri, ikinci olarak da 12 ay sonunda semptom cevapları, hayat kalitesi ve boğaz görüntüsü değerlendirildi.
Hem ilaç alanlar hem plasebo alanlar arasında herhangi bir fark bulunmadı.
BİR: Boğaz belirtileri ve hayat kalitesindeki düzelmeler her iki grupta 16 hafta ve 12 ay sonra farklı değildi.
İKİ: Hastaların başlangıç belirtilerinin hafif veya şiddetli olması da neticeyi değiştirmedi.
ÜÇ: Belirtiler her iki grupta da bir miktar düzelmekle beraber tam olarak geçmedi.
DÖRT: Katılımcıların yaşı, cinsiyeti, sigara ve alkol tüketimleri, kilolarının da bir tesiri gösterilemedi.
BEŞ: Yan etkiler (baş ağrısı, ishal ve kendini iyi hissetmeme) de her iki grupta aynı idi; ilaç alan bir kişide deri döküntüsü oldu.
Reflü ilaçları boğazla ilgili belirtilerin tedavisinde fayda sağlamıyor
Araştırmanın başyazarı James O’Hara araştırmayı şu sözlerle değerlendiriyor: 2
Çalışmamız, PPİ ilaçların kalıcı boğaz semptomlarının tedavisinde plaseboya göre hiçbir fayda sağlamadığını açıkça göstermektedir. Bulgular kesindir ve uygulamayı değiştirmelidir.
Mide asidini azaltan bu ilaçların birinci ve ikinci basamakta yaygın olarak reçete edildiğini biliyoruz.
Bulgularımız, bunların sadece hastaya deneyecek bir şey vermek için kullanılmaması gerektiğini gösteriyor.
Önceki araştırmalara birkaç örnek
Chest isimli dergide yayınlanan bir meta-analizde, 7 araştırmada “asit baskılayıcı tedavinin kronik öksürüğe anlamlı bir faydasının olmadığı” ortaya kondu. 3
PPİ grubundan bir ilaç olan lansaprazolü iyi metabolize edememe fenotipi olan çocuklarda astım kontrolünün 6 aylık lansoprazol tedavisinden sonra daha da kötüleştiği tespit edildi. 4
Bu ilaçların, solunum yolu enfeksiyonlarına verilen cevapları değiştirerek astım kontrolünü kötüleştirebileceği düşünülüyor.
Sprey kortizona rağmen astımları kontrol altına alınamayan ve reflü şikâyeti olmayan 306 çocuk üzerinde yapılan randomize, kontrollü araştırmada da reflü tedavisinin, plaseboya kıyasla semptomları da akciğer fonksiyonlarını da iyileştirmediği, üstelik artan yan etkilere de sebep olabileceği sonucuna varıldı. 5
Bu araştırmayı değerlendiren bir makale kaleme alan F. D. Martinez, “Proton pompası inhibitörlerinin çocuklarda reflüsü olsa da olmasa da astım üzerine bir faydası yok” diyor ilave ediyor:
Bu ilaçların kullanımının son on yılda ileri derecede artması çok üzücü ve mesnetsiz bir iştir. Çocuğunuz astımı için reflü ilaçları kullanıyorsa bunun etkili bir tedavi olmadığını bilin. Bu ilaçlar reflü hastalığı için onaylıdır, astım için değil. 6
Gelelim neticeye
Reflü ilaçları (PPİ sınıfı) doğru endikasyonla ve kısa süreli kullanımda çok etkili ve emniyetli ilaçlar olmakla beraber uzun süreli kullanımlarının çok ciddi yan etkileri olduğu unutulmamalıdır.
Bunlar kalp krizi, felç, kolit, zatürre, diyabet, mide ve kolon kanseri, karaciğer hasarı, böbrek yetersizliği, alerji, depresyon, kemik kırığı ve erken ölüm riskini artırabiliyor, B12 ve magnezyum eksikliğine yol açabiliyor. 7
İlaç etkileşimleri ve maliyetlerinin de hesaba katılması gerekiyor.
Reflü ilaçları rastgele yazılmamalı ve hastalar yan etkiler konusunda ikaz edilmelidir.
Kaynaklar:
1. https://www.bmj.com/content/372/bmj.m4903
2. https://evidence.nihr.ac.uk/alert/throat-symptoms-should-not-be-treated-with-ppis/
3. https://journal.chestnet.org/article/S0012-3692(13)60137-3/fulltext
4. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4590024/
5. https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/1104902
6. https://pedclerk.bsd.uchicago.edu/sites/pedclerk.uchicago.edu/files/uploads/jed15092_406_407.pdf
7. https://ahmetrasimkucukusta.com/2020/10/02/yazilar/elestirel-yazilar/ilaclar/mide-koruyucu-ilaclar-tip-2-diyabet-riskini-de-artiriyor/