Başlıkta ifade ettiğim iki kavram hayatımızın tüm hücrelerine girmiş durumda.
Bir gerçek ekonomi var, bir de gerçek olmayan ekonomi var. Diyeceksiniz ki, ekonomi, ekonomidir. Gerçeği, gerçek olmayanı olmaz.
Biz böyle düşünsek de hayatın gerçeği olarak bu ikisinden de söz ediyoruz.
Gerçek ekonomi; üretimin ve dağıtımın(ticaret) gerçekleştiği süreçleri ifade eder.
Gerçek olmayan ekonomi ise bankaları, borçlanmaları, kredileri, teminatları, fonları, bono ve tahvilleri ifade eder. Spekülasyonun işlediği yer burasıdır. Sistematik sahtekarlığın, sermaye olduğu bir ekonomi…
Belli bir imtiyazlı zümreye verilmiş banka parası basma yetkisi; yani borca dayalı para yaratma düzeni. Teminatlar dünyası, yani spekülasyonlar manzumesi, gerçek olmayan paranın gerçek para gibi piyasada dolaşması ve en önemlisi stok market diye adlandırılan Borsa ve para piyasaları…
Gerçek olmayan ekonomi dünyası öyle güçlendi ve öyle etkili olmuştu ki gerçek ekonomiyi yutmaya başlamıştı.
Amerikan Merkez Bankası sınırsız para basıyor. Zarar eden firmaları devlet eliyle yani topladığı vergileri imtiyazlı zümrelere vererek, firma kurtarma peşinde…
Firmalar da aldıkları dolarlar ile Borsadaki kendi hisselerini alarak, borsayı yükseltiyorlar. ABD’de üretim artmadı. Yeni bir keşif olmadı. Uçaklar pistlere park etmiş durumda, Borsa yükseliyor. Yani kumarhanede faaliyet çok yüksek.
Bir tarafta insanlar virüsten ölüm beklentisi yaşarken, öte yanda kumarhanede ellerini ovuşturarak kazan bekleyen yamyamlar.
Finans kapitalin arsızca uygulandığı ülkelerde, gerçek olmayan yani sahte ekonomi dünyası neredeyse gerçek ekonomiyi yutacaktı ki krizler art arda gelmeye başladı. Zaten spekülasyon dünyasının balonu bir yerde patlayacaktı. Patladı.
Borca dayalı para yaratma düzenine bir düzen verilemediği için, borç dağları tüm insanlığın hayatını darmadağın etti.
Üç yüz yıllık kapitalizm döneminde, ilk kez, negatif faizden söz edilir oldu.
Borçların yarattığı radikal belirsizlik, mevcut finans düzenine olan güvensizliği tavan yaptırdı. Bir de salgının yarattığı sinsi korku; korku endekslerine tavan yaptırdı.
İş yapma ve ticaret, esaslı temellere oturtulmadan, ekonomi düzelmez. Borsalar mutlaka bir etik yapıya kavuşturulmalıdır.
Ekonomiye karşılık gelen paranın değerinin üzerinde yazılı olandan ziyade gerçek değerine yakın işlem görüyor olması işin esasını teşkil eder.
Önce doğru dürüst bir PARA tanımı yapılmalıdır. Para bir değeri ifade etmediği sürece, spekülasyonlar dünyasından kurtuluş yoktur.
bulentesinoglu@gmail.com