8 Mart Dünya Kadınlar Gününü şiddetin, ölümlerin ve vahşetin gölgesinde geçirdik. Çiçeklerin rengi kan rengiydi, haberler aşağılayıcıydı. Erkekler, dünyaya getiren, dünyayı inşa eden, yuvayı kuran, aile sıcaklığı oluşturan kadınına sahip çıkamadılar ve çuvalladılar.
Şiddeti tekraren lanetliyorum, insanlık suçu ve erkeğin ayıbı olarak görüyorum, şiddetin sonuç olduğunu dolayısıyla da sebepleri atlayarak tekraren çuvallamamız gerektiği konusunda uyarıyorum. 19 Şubat tarihli bu köşemde (http://www.orduolay.com/köşe-yazarlari/item/10420-şiddete-lanet.html) başlığıyla yayınlanan yazımın dikkate alınmasını öneriyorum. Unutmayalım belki öldürmüyoruz ama hep beraber şiddet uyguluyoruz.
Küçük bir katkı olsun niyetiyle derlediğim veriler.
· Türkiye’de eczacıların % 53 ü kadınlardan oluşmakta.
· 422 Borsa İstanbul şirketinin % 44.1 inin yönetim kurulunda kadın yok.
· Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde (2014) 69. sıradayız.
· Birleşmiş Milletler Kadınların Siyasete Katılım Raporuna göre 96 ülke içerisinde 90. sıradayız. (2015 seçimlerinde bu oranı yükselterek makul bir düzeye çıkarma fırsatımız var)
· Birleşmiş Milletler Kadınların Siyasete Katılım Raporuna göre meclislerde temsil oranı Dünya Ortalaması % 20 iken Türkiye’de % 14.
· Türkiye’de “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Eylem Planı” ilk olarak 2006 yılında hazırlandı.
· 14 ilde pilot olarak kurulan “Şiddeti Önleme ve İzleme Merkezleri-ŞÖNİM” 2015 itibariyle 81 İl’e yaygınlaştırılıyor.
· Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği-TOBB üyesi şirketlerde kadın girişimci oranı her geçen gün artarak bugün itibariyle % 8’e ulaşmış durumda.
· Ülkemizde kayıt dışı çalışma oranı erkeklerde % 29.3 iken kadınlarda % 48.8, neredeyse iki kadından birisi kayıt dışı gözüküyor.
· Ülkemizde iş gücüne katılma oranı erkeklerde % 71.2 iken kadınlarda % 30.2
· Tarımda çalışan kadınlarımızın sayısı erkeklerimizin iki katı ve bu sektörde çalışanların çoğu ücretsiz aile işçisi dediğimiz “gizli işsiz”.
· Köyden kente göçlerin arttığı bu dönemde köyde gizli işsizde olsa çalışmanın tarafı olan ve kendini değerli hisseden kadınlarımız şehirlere göçle birlikte ciddi anlamda işsizlik sorunu yaşıyor, evdeki ağırlığını kaybediyor, kendini değersiz hissediyor, erkeğinin eline bağımlı hale geliyor veya üstü kapalı bir yaklaşımla bu bağımlılık tetikleniyor.
· Ordu için kadınlarımıza yönelik sayısal bilgileri bulmakta zorlandığımı belirtmek isterim. Özellikle iş hayatına yönelik verilerin bir proje oluşturularak çalışılması, analiz edilmesi, gözüken sorunların üzerine gidilmesi ve çözümleri için pilot uygulamaların başlatılmasında fayda var.