Allah Teâlâ hem manevi hayattan uzaklaşmamızı önlemek hem de sıradanlaşan zamana ve hayata manevi bir canlılık katmak için bazı ay, hafta ve günlere özel bir değer atfetmiştir.
Bunlar, bayram günleri ve geceleri, Cuma geceleri, üç aylar diye adlandırdığımız Recep, Şaban ve Ramazan ayı ve Kandil geceleridir. Üç aylar mevsimi aynı zamanda kandiller mevsimidir.
Cenâb-ı Hakk (c.c.) biz mü’minler için rahmeti, feyiz ve bereketi bol olan günler ve aylar halketmiştir. Nasıl ki haftanın günleri arasında Cuma günü faziletli bir gün ise, “üç aylar” olarak bilinen Receb, Şaban ve Ramazan ayları da fazileti büyük, feyiz ve bereketi bol, mübarek aylardır
Üç aylara kutsiyet kazandıran diğer bir önemli özellik beş mübarek kandil gecesinden dördünün bu aylar içerisinde olmasıdır. Receb ayının ilk cuma gecesi Regâib kandilidir. Yine Receb ayının yirmi yedinci gecesi İslâm dünyasında Miraç kandili olarak kutlanır. Beş vakit namaz bu gecede farz kılınmış, bu gece nâzil olan Bakara sûresinin son âyetleri ile Müslümanların sıkıntılarının sona ereceği ve ümmet-i Muhammed’e Allah’a ortak koşmadıkları, tevhidden ayrılmadıkları takdirde Cennet’e girecekleri müjdelenmiştir. Ayrıca İsrâ suresinin bir bölümünde İslâmî emir ve yasakları özet olarak içeren âyetler de bu gecede indirilmiştir.
İslam alimlerinin bildirdiğine göre, bu ay ekim ve ziraat ayıdır. Sevaplı işler, oruç tutmak, tövbe etmek vs. güzel şeyler yapılır. Bir mahsulün ekilmesi gibi ziraat ve ekim ayıdır. Şaban ayı bakım ayıdır. Ramazan ayı biçim ayıdır, yani mahsulün alındığı aydır demişler. Demek ki Recep ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan mağfiret mevsimin ilk ayı, Regaip de ilk kandili olmuş oluyor.
Onun için, “Recep ayı tövbe ayıdır.” demişler. Yani kul ne yapmalı? “Yâ Rabbi! Ben anlayamamışım, hatâ etmişim, bilememişim, suçluyum, kusurluyum; beni affet…” diyerek hatasını itiraf edip, hatasından dönerek, Cenâb-ı Hakk’ın yoluna girmelidir. Mevla bizi de bu Hakk yola girenlerden eylesin!.
Recep ayının ilk cuma gecesine Regaip Gecesi denir. Bu geceye Regaip gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi başlı başına kıymetli bir gecedir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, çok daha kıymetli oluyor. Allah Teâlâ, bu gecede, müminlere, birçok ihsanlar ve ikramlar bulunur. Bu geceye hürmet ve ihya edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutup, gecesini de ihya etmek ayrıca çok sevaptır.
Recep ayında oruç tutmak başlı başına faziletlidir. Peygamberimiz (sav) in Ramazan ayından sonra en çok oruç tuttuğu ay, Recep ve Şaban aylarıdır. Bu aylarda oruç tutmanın kişiye kazandıracağı sevaplar çoktur.
İnsanımız bu günlere özel önem vermiş ve kandilleri, dini duygunun geliştirilmesi için vesile saymıştır. Bu gecelerde özellikle aile büyüklerinde bir araya gelinir, uzakta bulunan akrabalar aranarak hal hatır sorulur, böylece sılayı rahim terk edilmemiş, akrabalık bağları kavileştirilmiş olur.
Peygamberimiz üç aylar girince şöyle dua ederdi: “Allahümme bariklena fi Recebe ve Şaban ve belliğna Ramazan.” “Allah’ım! Recep ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi ramazana kavuştur.” Evet, nimetler ayağımıza geliyor. Üç aylar ve kandiller, içinde yaşadığımız fakat farkında olmadığımız nimetlerdir.
REGAİP KANDİLİNİZ MÜBAREK OLSUN
Recep ayının ilk cuma gecesine Regaip Gecesi denir. Bu geceye Regaip gecesi ismini melekler vermişlerdir. Her Cuma gecesi başlı başına kıymetli bir gecedir. Bu iki kıymetli gece bir araya gelince, çok daha kıymetli oluyor.
Allah Teâlâ, bu gecede, müminlere, birçok ihsanlar ve ikramlar yapar. Bu geceye hürmet ve ihya edenleri affeder. Bu gece yapılan dua kabul olur, namaz, oruç, sadaka gibi ibadetlere sayısız sevaplar verilir. Pazartesi ve perşembe günleri oruç tutup, gecesini de ihya etmek ayrıca çok sevaptır.
Regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “lütuf ve ihsanı bol, kıymeti ve değeri büyük, anlamına yakışırcasına iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır.
Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. Regâib Gecesi, aynı zamanda Ramazan ayının da ilk habercisi olma şerefini taşımaktadır. Recep ayı, bizi Ramazan ayına hazırlayan mağfiret mevsimin ilk ayı, Regaip de bu mübarek ayların ilk kandili oluyor. Onun için, “Recep ayı tövbe ayıdır.” demişler.
Mübarek geceleri nasıl geçirmeliyiz? Kur’ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur’ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah’a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.
Sevgili Peygamberimiz (sas), Regaib Gecesi’nin içinde bulunduğu Recep ayında çok dua eder, namaz kılar, oruç tutar, iyiliklerin her çeşidini yapar, sadaka vermeye özen gösterirdi. Resulullah’ın (sas) Receb’in ilk perşembe gününü oruçla geçirdiği ve cuma gecesinde, bu kandil gecesine mahsus olmak üzere on iki rekât namaz kıldığı rivayet edilir. Regâib gecelerinde dua etmek, tövbe ve istiğfarda bulunmak, bu geceyi kutsal kabul etmek suretiyle çeşitli ibâdetlerle geçirmek, genel olarak alimler arasında kabul görmüştür.
Peygamber Efendimiz (sas)’e salât ü selâmlar getirilmeli; O’nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.
Tefekkürde bulunulmalı; “Ben kimim, nereden geldim, nereye gidiyorum, Allah’ın benden istekleri nelerdir” gibi konular başta olmak üzere hayatî meselelerde derin düşüncelere girmeli.
Geçmişin muhasebe ve murakabesi yapılmalı; ve şimdinin ve geleceğin plân ve programı çizilmeli. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve pişmanlıkta bulunulmalı.
Bol bol zikir ve dua yapılmalı. Mü’minlerle helalleşilmeli; onların rızaları alınmalı. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli. Kişi kendine ve diğer Mü’min kardeşlerine dualar etmeli. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.
Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli. Hayattaki manevî büyüklerimizin, anne ve babamızın, dostlarımızın ve diğer yakınlarımızın kandilleri bizzat giderek veya telefon, faks yahut e–mail çekerek tebrik edilmeli; duaları istenmeli. Kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı. Regaip Kandiliniz Mübarek olsun.
RAHMET PINARLARINDAN KANA KANA İÇMEYE HAZIR MISINIZ?
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve herkes yarına ne hazırladığına baksın. Allah’tan korkun çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”(Haşır, 59/18)
“Allahü teâlâ, Receb ayında hasenatı kat kat eder. Bu ayda bir gün oruç tutan, bir yıl oruç tutmuş gibi sevaba kavuşur. 7 gün oruç tutana, Cehennem kapıları kapanır. 8 gün tutana Cennetin 8 kapısı açılır. 10 gün tutana, Allahü teâlâ istediğini verir. 15 gün oruç tutana, bir münadi, “Geçmiş günahların affoldu” der. Allahü teâlâ, Nuh aleyhisselamı Receb ayında gemiye bindirdi. O da, Receb ayını oruçlu geçirip oradakilere oruç tutmalarını emretti.
Üç aylar mevsimi ve kandiller, bu ayetin gereği olarak yani yarınlarımız için hazırlık yapmak için bir fırsattır. Tabii ki kastımız bütün bir yaşamı üçaylar ile sınırlandırmak değil tam tersine biten enerjimizi, boşalan akümüzün yeniden doldurulması için bu İlahi feyiz ve bereketin zirve yaptığı zaman dilimlerinden en üst derecede istifade edebilmektir.
Her biri müminlerin şuurlanmalarına vesile olabilecek bu mübarek aylar, her sene müminlere hayatın büyük bir süratle akıp gittiğini haber vermek üzere gelen birer ikaz ayları niteliğindedir. Mübarek üç aylar içinde öyle feyizli geceler vardır ki, Allah (c.c.)’in sonsuz rahmeti bereketi bu gecelerde (daha fazla) yağmur gibi sağanak sağanak müminlerin üzerine iner.
Bu aylarda geçireceğimiz Regaip Kandili, Allah-u Teâlâ’nın kullarına bağışta ve bol ihsanda bulunduğu bir rahmet gecesidir. Miraç kandili, dinimizin direği namazımızın müminlere farz olduğu bir mübarek gecedir. Beraat kandili, Allah’a şirk koşmayan bütün inançlı kulların günahlarından kurtuldukları bir kurtuluş gecesidir. Kadir Gecesi, İbadetle geçirilmiş bin aydan daha hayırlı bir gecedir.
İşte Üç Ayların faziletini artıran, bereketine bereketler katan bu gece ve gündüzler eğer inananları, kendilerini bulmaya vesile olmadan geçiriliyorsa insanların daha çok çekecekleri var demektir. Dünya bizi aldatmasın… Huzurumuz, İslam’ın yaşanmasına bağlıdır. İnandık, derken inanmayanlar gibi yaşamanın, iman ve kurtuluş açısından hiçbir önemi yoktur.
Bu günleri hasseten akrabalık bağlarının güçlenmesi, Müslümanların arasındaki birlik, beraberlik, kardeşlik duyguların pekişmesine vesile yapmamız gerekir. Sevgili Peygamberimiz, mübarek üç aylar için, “Recep Allah”ın ayı, Şaban benim ayım, Ramazan ise ümetimin ayıdır” (Buhârî) buyurmuşlardır.
Rasulullah, Ramazan ayı dışında en fazla Recep ve Şâban aylarında oruç tutmuşlardır. Recep ayı girdiğinde de, “Allah”ım, bize Recep ve Şaban”ı mübarek kıl ve bizi Ramazan”a ulaştır” diye dua etmiştir. Ramazan ayındaki farz orucun yanı sıra Rasululah, Recep ve Şaban aylarında da Müslümanları oruç tutmaya teşvik etmiştir.
“Şaban ayının on beşinci gecesi (Beraat Kandili) olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın, o gecenin gündüzünü (on beşinci günü) de oruçlu geçirin. Çünkü o gece güneş batınca Allah Tealâ (bizce kavranması mümkün olmayan bir keyfiyetle) dünya semasına iner ve güneş doğana kadar: ‘Benden mağfiret dileyen yok mu, ona mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım . (Bir derde) müptelâ olan yok mu, ona afiyet vereyim.’ buyurur.”
Üç aylarınız hayırlı ve mübarek olsun. Mevla ibadetlerinizi ve dualarınızı kabul buyursun inşallah.