Kaos Asrında;Dirilişin meyve verdiği, tabûların yıkıldığı, perdelerin aralandığı zaman diliminde, “Prangalı Mescit” de ne demek demeyin…
FETÖ İhanet Şebekesinin/Çetesinin kök söktürdüğü, “Himmet Hizmeti” tuzakları altında inim inim inletilen bir tacirin işletmesinde, şahit olduğumuz prangalı, kelepçeli, mahzun, inleyen bir mescitten bahsediyorum.
Rant çevrelerinde, Cemaat adamları, idarecileri, imamları tarafından sömürülmek istenen,yazışma ve mahkemelerin gırla gittiği Uludağ eteklerinde bir mekânda, kendi haline terkedilen bir mescitten…
Etrafında, özellikle geceleri esrarkeşlerin, sarhoşların, hapçıların, dengesizlerin, sapıkların mekân tuttuğu, ağlayan bir mâbet…
Türkiye’de yapılan Kent Ormanlarından biri olan, sözüm ona koruma altına alınan bir yerde bulunan alabalık üretme çiftliğinin bulunduğu ARAL Tesisleri yanında, demir parmaklıklarla kapatılan bir mescit…
Bu mescidi, halen Aral Su Ürünleri Tic. Ltd. Şirketi yapmış, donatmış, ibâdete açmış, korumuş, kollamış, özel bakıcılar tahsis etmiş…
….Derken elinden alınarak Orman idaresine verilmiş, Aral tesisleri ile bağı kesilmiş. Zavallı mescit, ortada yalnız başına kalmış, etrafını yaban otları, dikenler sarmış, yeşillikler kurumuş.
Namaz kılmaya gidenler, tesisin içinden geçemiyor. Uzak bir mesafeden yürüyerek mescide ulaşabiliyor. Her tarafı demirlerle kilitlenmiş.
Müessese; kendi binaları içinde bir odayı mecscit olarak tahsis etmiş, Aral’a gelen müşteriler burada namaz kılıyor.
Yıldırım Belediyesi mi karışır, Orman İdaresi mi ilgilenir, Büyük Şehir Belediye Başkanlığı mı sorumludur?.. Kaymakamlık, Valilik mi işe al atar, bilinmez…
Prangalı, kelepçeli mescit, Aral Tesislerine yeniden verilmeli; bakım, onarım ve kadroları, bu şirket tarafından karşılanmalıdır.
Maziden gelen cebelleşme, intikam alma ve rant kapıları kapanmalı, Allah’ın evi mescit huzura kavuşturulmalıdır.
BEKLİYLORUZ!..
Yazımı, anlayanlar için bu müessese için yazılan KEMÂLİ’nin bir şiiri ile noktalayayım:
AKROSTİŞ
ARAL ALABALIK TESİSLERİ
Aral Gölü adında, Aral Alabalık,
Rızk kapısında çalışır, Evlat/Babalık.
Alabalık nȋmet, insanlarımız için,
Lâl-ı Mercan, altın, gümüş gayrette biçim.
Anadolu’da Bursa bir dibâce değer,
Lezzet olur damaklar, bilinirse eğer,
Arar küheylan, yiğit meydandaysa meyer,
Boş kalsa âhenkler, su çarklarını döver.
Ana/Baba/Evlatlar helâl rızk peşinde,
Lisan-ı Hal söyler, o samimi sesinde,
Islanır rahmetle toprak, hak bûsesinde,
Kurulur sofralar, Şükür/Sabr bestesinde.
Tesâdüf yoktur, Tevâfûk Sır/Hikmetinde,
Eller duada, Yüce Rabbin hizmetinde.
Semâ’ya çıkar, yücelir hayır emekler,
İmanda ihsan, kabul olursa dilekler,
Sadakat vahdetinde birleşir bilekler,
Lezzet arayanlarda tükenmez istekler,
Ezel/Ebet bilmeyenler daim köstekler.
Rızk kapısına gir, başka kapı arama,
İnsan incitirsen tuz dökersin yarama.