Zille birlikte sınıfa koşardı. Teneffüs ve öğle aralarında öğrencilerin sorularını çözer, genelde öğretmen odasına gelmezdi.
Biliyorduk ki, yeni gelen öğretmen arkadaş, koridorda ve kantinde öğrencilere soru çözüyor. Onlarla sohbet ediyor ve dertlerini dinliyordu. Bazen de müdüre, programının uygulanışını açıklıyordu. Yeni öğretmen arkadaş oturmaz, koşar müdür beye çay getirirdi.
Yeni öğretmen çaylak görünür ama öğrencilerle gereksiz samimiyet havasına girerdi. Müdür bey, bir iki defa çağırmış ve ikaz etmiş, öğrenciyle samimiyet soru çözümüne kadar demiş.
Öğretmenin dalgın bir duruşu vardı. Bir şey söyleyecekte söyleyemiyor gibiydi. Onun özeli olduğu için karışmamıştık.
Hareketleri herkese karşı olumluydu. İsteğimizi hemen yerine getirirdi. Müdür beye yalakalık derecesine yükselerek, yanaşırdı. Sene ortasına doğru öğrendik ki ağabeyi, ev alacak ve çocuklarını bunun yanına verecekmiş. Ağabeyi çocukların okuması için elimden geleni yapacağım, demiş. Yeni arkadaş da ağabeyine söz vermiş. Böylece çocuklara da göz kulak olacakmış. Sene sonunda ağabeyinin çocuklarının ikisi de yüksek okulu kazandı.
Evde kedi ve kuş besleyen yeni öğretmen, kedi ve kuşlar hakkında bize nutuk çekerdi. Yıl sonu yaklaştıkça konuların kontrolleri yapılmaya başlandı. Üniversite sınavlarıyla dershane yaz tatiline girecekti.
Sınav sorularına yaklaşımımız başarılı geçti. Öğrencilerin çok iyi yerlere kazanacakları görülüyordu. ODTÜ, BOĞAZİÇİ, İTÜ ve YILDIZ bekleniyordu.
Öğretmen arkadaşlardan ikisi, büyük şehirden teklif alınca ayrıldılar. Onların dershanedeki hissesini yeni arkadaş satın aldı. Memnun olduk, çünkü öğrenciyle ilgili olan bir öğretmen aramıza geliyordu.
Bir hafta içerisinde toplantı için bir araya geldik. Salona en son müdür bey girdi. Müdür beye, yeni öğretmen müdür bey, bakar mısın? herkese çay söyler misin? dedi.
Başıma sanki bir kazan su döktüler. Kalkmadan, çay söylediğin müdür bey, senin müdürün, ne yapmak istiyorsun, dedim.
Herkese baktı ve “Pozisyonum değişti,” Dedi.
“Pozisyonun değişse ne olur, insanlık ölmedi,” dedim.
Büyük ortağımız öğretmen ağabeyi, onu toplantıya almadı. Parasını verdi ve ayırdı.