IMKB 100 endeksi 59970 destek seviyesini 59500 de güçlendirdi 2-3 kez aşağı deneme yapan piyasa 60500 direnç noktasını Cuma kapanışı ile geçerek 61100 seviyesinde kapadı.
ABD öncülüğünde piyasalarda olumlu hava devam ediyor.
Yunanistan ve benzeri AB ülkelerinde yaşanacak kurtarma operasyonlarının sonuçlarının parasal genişleme yaratacağı eklentisi ile piyasalarda dolaşımda olan bol paranın, likiditenin alımları tetiklemeye devam ettiğini görüyoruz. 2014 yılına kadar dünyada likidite bolluğu yaşanması beklenirken AB bölgesinde çeşitli ülkeleri kurtarmak adına yapılan operasyonlarında likiditenin daha da artacağı işareti olarak algılanıyor. Bunun yanında faizler deki bu seviyenin de daha çok düşmesi gerektiği yönünde fikir birliği var. Özellikle AB / Euro bölgesinde faiz hadleri olması gerektiğinden yüksek olduğu algısı var. Dünyada da faizlerde geçen yılın son çeyreğinde yaşana yükseliş den sonra bu dönem düşüş eğilimin ağır bastığı gözlemleniyor.
Daha evvel bazı yazılarımda belirttiğim gibi likidite bolluğu yatırım enstrümanlarının çok düşmesini engelliyor. Hem paranın gideceği yerlerin sınırlı olması hem de enflasyon etkisinden dolayı Hisse senedi, emtia, hizmet fiyatlarının artması kaçınılmaz oluyor. Kısa vadeli döngülerin etkisi ile zaman zaman düşüler yaşasak da nihayetinde yükselişlerini belli bir periyot da sürdürmesi bekleniyor. Bu doğrultuda da devamlı alışların etkili olduğu belli temel enstrümanlar da long pozisyonların korunduğu görülüyor.
Türkiye'de durum dünyaya paralel seyrediyor…
IMKB 100 endeksi 59970 destek seviyesini 59500 de güçlendirdi 2-3 kez aşağı deneme yapan piyasa 60500 direnç noktasını Cuma kapanışı ile geçerek 61100 seviyesinde kapadı. Bunda tabi ki belli başlı bazı hisselerin etkisi vardı ama endeksin düşmeme eğilimi geçen hafta boyunca kendini göstermişti. Yurtdışındaki diğer piyasaların olumlu seyretmesi, paritelerin piyasaları lehine değişimler göstermesi, Yunanistan krizinin çözümünde alınan yollar piyasalara olumlu etkide bulundu.
IMKB 100 endeksinde 61200-61500 direnç seviyelerini geçerse 65.000 e doğru bir yolculuk başlayabilir. Mayıs sonuna kadar olumlu bir hisse senedi piyasası bekliyorum. Yatırımcıların kısa vade de hemen piyasadan kaçmadan biraz mayıs sonuna kadar long/alıcılı pozisyonların sürdürmelerini öneriyorum.
Pariteler gerçekleri yansıtmasa da ne önemli referans noktası olmaya devam ediyor.
Yeni yılda gelişmekte olan ülkelere girmeye başlayan para gelişmekte olan ülke para birimlerini özelikle dolar ve tabi ki diğer referans para birimleri karşısında ciddi değer kazandılar. Yeni yıl aralık ayında propagandası yapılan olumsuz havanın aksine dünyaya yatırım amaçlı yayılan sermayenin hızla girişler yapması ile başladı. Türkiye de bu noktada ciddi para girişi oldu. TL dolar karşısında 1.90 üzerinden 1.75 li seviyelere çekildi. Mayıs ayına kadar 1.70 altında işlem gören Dolar / TL kuru göre bilme ihtimali yükseldi.
Bugün beni özellikle çok şaşırtan Euro/Dolar paritesidir. 1.31 ler de işlem gören paritenin AB/ Euro bölgesinde yaşanan bunca sıkıntıya rağmen çok şaşırtıcıdır. Yukarıda da yazımda belirttiğim gibi gerçeklerden uzak bir tablo çizen bu parite oranının dünyadaki diğer ( parasal-ekonomik olmayan) dengelerden kaynaklanan başka bir düzenin sonucu olduğunu düşünüyorum. ABD nin özellikle ihracata dayalı büyüme modelini sürdürmesi, rekabetçi Alman ekonomisi ile AB bölgesi rakip firmalarla mücadele etmesinin yolunda bu kur savaşının etkisidir diye düşünüyorum. Geçen ve önceki haftada ABD ekonomisi hakkında açıklanan onca olumlu veriye rağmen, ABD’nin öncü uluslararası şirketlerinin ciddi karlar açıklaması bu ülkeye ekonomik güvenin yeniden güçlenmesi Doların Euro karşısında değerlenmesini sağlayamamış durumdadır. Bunun yanında dünyada yaşanan siyasi ve askeri krizlerde de tekrar ABD’nin öne çıkmasına rağmen yine bu sebepten de dolar değer kazanması beklenirken henüz kazanamamış dır. Her şey bir yana; AB bölgesinden Yunanistan’ın yaşadığı travma ortadayken ondan sonra İrlanda, Portekiz, İtalya sorunları ile duruyorken, Fransa’nın yaşadığı problemler hala devam ediyorken de Euro’nun güçlü durması gariptir.
Belki bütün bunları değerlendirecek bir major olay ile parite radikal etkileyecek ama şu ana kadar bilinen bütün gelişmelerden hala beklendiği kadar olumsuz etkilenmemiş bir Euro kuru görmekteyiz. Bu tabiî ki demek değildir ki önümüzdeki günlerde bu etki altına girmeyecek. Nasıl carry – trade yapmak isteyen yatırımcılar Dolar ile borçlanıp diğer para birimlerine kaçıyorsalar, Euro da da aynı mantıkla yatırım yapıyorlar bu da paritenin Euro lehine değerli kalmasın sağlıyor. Ne zamanki ECB Euro faiz hadlerini azaltma eğilimine girerse sanırım o zaman bu beklediğimi değişimler yaşanmaya başlayacak.
Arap baharı sayesinde bizde finansal bahar mı yaşıyoruz?
Henüz kuzey Afrika da yaşanan Özgürleşme/ dönüşüm hareketleri sabit zemine oturmamışken, yanı başımızda Suriye de istikrarsızlık devam ediyorken, Türkiye de ciddi bir ekonomik kaymanın olmasını beklememek lazım. Nasıl ki Irak savaşında ekonomik olarak gelişme ve büyüme kayıt ettiysek bu dönemlerde de bunu sağlarız. Tabi bunda batılı güçlerin bu konudaki cömertliği siyasidir. Türkiye gibi bir müttefik kaybedilmeden yanı başında kıyamet senaryoları düzenlemek, ancak bu yolla mümkündür. Tabi orta doğunun güçlü petrol zengini ülkelerinin fonlarını keşfettiğimizi de unutmamak gerekir.
Bir rivayete göre, Yılbaşından sonra 2 Önemli Arap ülkesinden 30 Milyar ABD doları para girişinin Türkiye ye olduğudur.