Bu yazımda Ordu’yu yönetenlere seslenmek istiyorum. Bir vatandaş olarak görevimi yapmak istedim:
Orduspor; bilerek istenerek kastedilerek bitirilmiştir (veya bitirilmek istenmektedir). Hem bu vebalden kurtulamayacaksınız hem de her gün pişman olacaksınız. (hala fırsat var, dönün bu günahtan)
Şehrin en önemli en hareketli ve aslı göl olan bir yerine; STAD yaptığınıza, sporu sahile hapsettiğinize, bu kadar hareketli bir alanı ana hatlarıyla 15 günde bir kullanılan stok bir alana dönüştürdüğünüze, göl üzerinde bunca inşaat yoğunluğu oluşturduğunuza pişman olacaksınız.
Üniversite hastanesini üniversite kampüsünün içerisine planlıyorsunuz. Hâlbuki üniversite kampüsü Ordu merkezin dahi odağında değil ve üniversite hastanesinin üniversite kampüsünün içerisinde olması şartta değil. Dolayısıyla hastaneyi halkın ayağına değil de halkı hastanenin ayağına götürme anlayışı zaten doğru değil.
Şehir hastaneleri kampüsünü botanik parka yapıyorsunuz.
- Yanından çevre yolunun viyadüğü geçiyor ve hastalarımızı on binlerce arazın egzoz gazına ve gürültüsüne maruz bırakacaksınız,
- Şehitliğin yanına büyük bir beton kütlesi getireceksiniz
- Hacıemiroğulları’nın başkenti Bayramlı konsepti oluşturmak varken bu konsepti rahatsız edici ve yok edici uygulamaları hâkim kılacaksınız,
- Botanik park veya park fark etmez, böyle bir yeşil alanı yok edeceksiniz,
- Şehri merkeze hapsetmiş olacaksınız,
- Hastaneyi çukur kabul edilecek bir alana yapmış olacaksınız,
- Zemini LIĞ olan ve Civil Irmağının alüvyonlarından oluşan bu alana inşaat yapmış ve doğal zemini tahrip etmiş olacaksınız,
- Sağında solunda 5 ayrı etap TOKİ olan bu bölgeyi yeşil alandan mahrum edeceksiniz,
- Her şeyden önemlisi kamuoyunun görüşünü almadan, oldubittiye getirerek ve tepkileri dikkate almayarak “ben yaptım oldu” diyerek halkımızın güvenini suiistimal edeceksiniz.
Kamyon Garajına, arkasındaki şehir dokusunu baskılayacak ve arka bölgenin denizle görsel bağını kesecek şekilde uzun katlı binalar yaptınız, gerçekten çok çirkin duruyor. Hem o bölgedeki nefes alma noktası olabilecek bir alanı yok ettiniz hem de o bölgeye fazlasıyla betonlaştırdınız.
Karayolları arazisi şehrimizin merkezinde küçük bir orman gibi ağaçlık bir alanken yok edip valilik kampüsüne dönüştürdünüz. Yeşili yok ettiniz, ilimizin yönetim merkezi olan valiliği nispeten çukur bir alana hapsettiniz, ağaçları kestiniz, yanlış yaptınız.
Sahilde sahil düzenlemeleri kapsamında ciddi emekler veriliyor, ancak geniş sahil yolumuzu daralttınız, kısa zaman sonra nefes alınamaz hale getirmiş olacaksınız, kestiğiniz ağaçlarda cabası.
Yelken kulübün olduğu yere aşırı bir emsal vererek yok fiyatına da elden çıkararak otel yapmak çok yanlış oldu, hem şehrimizin önünü kapattınız, hem de ağaçları kestiniz, kimseyi dinlemediniz.
Kıymetli okurlarım, bulduğumuz her alanı betonlaştırma psikolojisi ve tutumundan uzaklaşmamız lazım. Lütfen böyle devam etmeyin. Aksi takdirde kısa zaman sonra Trabzon merkezdeki gibi “her taraf beton” olan bir merkezimiz olur, geri de dönemeyiz.
Perşembe’den Gülyalı’ya ince bir şeride il merkezimizi hapsetmeyelim. Çevre yolunu yeni merkez kabul ederek şehrimizi açalım, tüm hastaneleri birleştirerek çevre yolunun Ulubey istikametinde uluslararası hasta trafiğine de hizmet verebilecek yeni bir sağlık kampüsü oluşturalım. 10 yıl sonra Ordu merkezin 500 bin nüfusu barındıracağını düşündüğümüzde yazılanlar daha doğru anlaşılacaktır.
Saygılarımla…