Kudüs, onlarca peygambere ev sahipliği yapmış bir şehir olmasıyla İslamiyette her zaman ayrı bir yere sahipti. Hz. Adem (as)’dan başlayarak sonraki bütün peygamberlerin ortak dini tevhit idi. Nitekim Cenab-ı Hak bütün peygamberlere aynı gerçeği tebliğ ettiğini buyurmuştu. “Sana söylenen senden önceki peygamberlere söylenmiş olandan başka bir şey değildir.” (Fussilet Süresi Ayet 43)
Kudüs, ilk kıblemiz, ikinci mescidimiz ve üçüncü haremimiz Mescid-i Aksa’yı bağrında barındıran mekandır. Kudüs, İsra ve Miraç mucizelerinin gerçekleştiği beldedir. Peygamber Efendimiz (sav) Mescid-i Aksa’da bütün peygamberlere namaz kıldırmış ve Allah (c.c) nûn huzuruna buradan çıkmıştır.
Müslümanlar için üç kutsal şehir vardır. Bunlar Mekke, Medine ve Kudüs’dür. Hz. Peygamber: Ziyaretler ancak üç mekâna yapılır. Mekke’deki Mescidu’l-Haram’a, Medine’deki benim bu mescidime ve Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya.” buyurmuşlardır..
Kudüs, yüz yıllarca Osmanlı himayesinde kalmış ve bu döneme ait yüzlerce tarihi eseri içinde barındıran bir İslam şehridir. Bu eserlerin bir çoğu camii ve mescitlerden oluşmakta ve bu eserler Kudüs’ün İslami kimliğini haykırmaktadır. İslami eserlerin yok olması Kudüs’ün İslam kimliğinden uzaklaşması demektir.
Kudüs halkı her geçen gün işgalci İsrail güçleri tarafından bilinçli bir şekilde yok edilerek açlığa ve yoksulluğa mahkum edilmektedirler. Kudüs ve çevresinde yaşayan Filistinli Müslümanların evleri yıkılmakta, işyerleri yağmalanmakta, tarım arazileri işgalciler tarafından yakılmaktadır. Kudüs’ün İslami kimliği yok edilerek Yahudileştirilmek istenmektedir.
Kudüs’te her gün insan hakları ayaklar altına alınmakta; Dünyanın gözü önünde hemen her gün sokak ortasında Filistinlilere yargısız infazlar yapılmaktadır. Kudüslü Müslümanlar İslam ümmetinin onuru olan Mescid-i Aksa’yı canları ve malları pahasına korumaktadır. Sırf Mescid-i Aksâ’ya yakın olduğu için oturdukları küçük ve bakımsız evlerine milyon dolarlık teklifler getiren Siyonistlere evlerini satmamakta ısrar etmektedirler.
Kudüs, müminlerin unuttuğu fakat gayrimüslimlerin hiç boş bırakmadığı kutsal ve tutsak bir mekandır. Kudüs, ne zaman Müslümanlar tarafından yönetilse dünyaya huzur hâkim olmuş ve masum kanı akıtılmamıştır. Kudüs 1917 yılından beri Siyonizm işgali altında ve dünyanın her yeri masum insanların kanıyla boyanır durumdadır.
Kudüs kurtulursa dünya kurtulacaktır. Kudüs İslamın ve Müslümanların kutsal beldesi olup orayı korumak Müslümanlar için onurlu ve insani bir haktır.
En büyük arzumuz ecdadımızın ve Kudüs’e hizmet eden diğer tüm İslam devletlerinin olduğu gibi bugünün İslam devletlerinin de direniş hareketlerine güç kazandırması maddi ve manevi desteklerini esirgememesidir. Kudüs’ün hakimiyetinin şanına yakışır bir şekilde idare edilmesi tüm insanlığın arzusudur. İnanıyoruz ki:
birgün mutlaka işgal altındaki Kudüs toprakları kurtarılacak, bu kutsal belde eskiden olduğu gibi yine şanına yakışırca huzurlu bir şehir olmaya devam edecektir.